Tarihin farklı dönemlerinde hemen her toplum, yaşadığı bölgenin coğrafi şartlarından, yaşam biçiminden ve kadim kültüründen kök alan inançlara sahip oldu. Kimi antik medeniyetler, doğanın güçleriyle bezeli tanrılardan korkuyordu! Kimileri de saf kötülüğün temsilcisi olan ilginç “yaratıklardan!” Ancak bu medeniyetlerin “doğaüstü” varlıkları, her zaman doğrudan ya da dolaylı olarak, insanlıkla alakalı bir olaya, kavrama veya bir düşünceye dayanıyordu! İşte, Kuzey Amerika yerli folklorunun en ilginç yaratıklarından “Wendigo” da bu sebeple ortaya çıkmıştı! Büyük bölümü Kanada da bir kısmı ise Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeyinde yaşayan Algonkinler isimli Kızılderili toplulukları yüzyıllar boyunca Wendigo isimli canavarın korkunç hikâyeleriyle yaşadılar. Öyle ki, topluluğun pek çok üyesi için Wendigo yüzyıllardır karanlık ormanlarda dolaşıyordu! Yaratığı yakından gören ve şans eseri hayatta kaldığını iddia eden insanlar bile vardı! Hatta bir dönem gizemli bir şekilde ortadan kaybolan pek çok insanın sorumlusu da Wendigo idi! İşte Kuzey Amerika yerli folklorundaki en ilginç yaratıklardan, “yamyam” Wendigo hakkında bilmeniz gerekenler…
Hikâyenin başlangıcında Wendigo Kuzey Amerika’nın karanlık ormanlarında yolunu kaybetmiş bir avcıydı
Yani bir süre sonra kadim bir halk için var olan en korkunç şeylerden birisine dönüşecek olan Wendigo, başlangıçta sıradan bir insandı! Ancak bu talihsiz avcı gün geçtikçe acıkmaya başladı! Ne yazık ki günler süren açlığın sonunda karşılaştığı ilk “besin kaynağı” bir insandı! Böylece son derece talihsiz fakat sıradan bir insan, bu korkunç olay sebebiyle lanetlendi. Wendigo, sürekli insan eti yeme isteği duyan bir canavar haline geldi. Bu ilk yamyamlık, yaratığın insan etine olan açlığını artırdı! Her “ziyafet” yaratığın açlığını büyüttü! Böylece Wendigo, soğuk ve karanlık ormanlarda insan avlamak için gece gündüz dolaşan yamyam bir insan-canavar haline geldi…
Wendigo yüzyıllar boyunca insanların karşısına farklı şekillerde çıktı
Kimi anlatılara göre Wendigo, derisi kemiklerine yapışmış çelimsiz bir iskeleti andırıyordu! Kül rengi derisiyle yaşayan bir ölüye benziyordu! Bedeni kan ve kir içindeydi. Yamyamlık nedeniyle acılar içerisinde kıvranan fakat acı çektikçe daha fazla yamyamlığa sürüklenen Wendigo’dan ölümün ve çürümenin kokusu yayılıyordu… Başka bir anlatıda ise Wendigo, bir geyiğinkini andıran boynuzlara, keskin pençelere sahipti… Algonkin halkına mensup farklı kabilelerde Wendigo’nun görünüşü hakkında farklı inanışlar vardı. Ancak hemen tüm anlatılarda sivri ve keskin dişleri vardı. Wendigo, nasıl görünürse görünsün hiçbir insanın karşılaşmak istemeyeceği bir yaratıktı…
Wendigo’nun nasıl göründüğüne dair farklı anlatılar olduğu gibi, özelliklerine dair de birbirinden farklı hikâyeler vardı
Örneğin bazılarına göre bu korkunç yaratık son derece hızlı hareket ediyordu. Ayrıca zorlu kış koşullarında bile avının peşinden günlerce gidebilecek kadar dayanıklıydı. Buna karşın bazı anlatılar Wendigo’nun oldukça hantal ve yavaş bir yaratık olduğunu ileri sürüyor! Bu nedenle avını takip ederek yakalamaktan aciz olan Wendigo, son derece sinsi bir avlanma yöntemi geliştirmişti. Sahip olduğu kusursuz “insan seslerini taklit etme yeteneği” sayesinde insanları kandırıyor, ıssız ormanların derinliklerinde baş başa kaldıklarında ise onlara saldırıyor ve güzel bir ziyafet çekiyordu… Buna karşı, kadim efsanelere göre, Wendigo’yu alt etmenin zor da olsa bir yolu vardı! Bunun için yapılması gereken şey, Wendigo’nun “buzdan kalbine” zarar vermekti. Ancak bu korkunç yamyamdan kesin olarak kurtulmak için buzdan kalbin erimesi gerekiyordu…
Öte yandan Kuzey Amerika ve Kanada’da yaşayan Kızılderili topluluklarının ortak inancında, insan eti yemek bir kişiyi Wendigo’ya dönüştürüyordu! Bunun dışında bir şaman tarafından lanetlenmek veya rüyada Wendigo’nun çağrısını işitmek de, sıradan bir insanın yamyam bir yaratığa dönüşmesine neden oluyordu…
1879 kışında Swift Runner isimli Kızılderili, Wendigo’ya dönüştü. Elbette bu tüm ailesini katleden adamın iddiasıydı
Bu korkunç olayda tüm ailesini öldürerek onları yiyen bu yamyam Wendigo tarafından ele geçirildiğini, bir Wendigo’ya dönüştüğünü ileri sürdü! Ancak Runner’ın bir Wendigo olması, idam edilmesini engelleyemedi! Yine de yerli topluluklardaki tek “Wendigo’ya dönüşme vakası” bu değildi.
20. yüzyılın başlarında Algonkin halklarına mensup kabilelerde çok sayıda insan ortadan kayboldu
Kabilelerde yaşayan diğer insanlar göre, bu kayıpların sorumlusu Wendigo’dan başkası değildi. Bu korkunç yaratık, tuzağa düşürdüğü kabile mensuplarını ormanların derinliklerine çekiyordu. Doğru an geldiğinde ise bitmek bilmeyen açlığını biraz olsun dindirebilmek için, bu insanları yiyordu! Bu esrarengiz kayıpların artması, kayıplardan sorumlu tutulan yaratığın yeni isimler kazanmasına neden oldu. Kuzey Amerika’daki yerli topluluklardan bazıları Wendigo’yu “yalnız yerlerin ruhu” olarak anmaya başladı. Bunun dışında Wendigo’yu, “insanlığı yiyip bitiren kötü ruh” olarak isimlendiren topluluklar da vardı.
Wendigo, gündelik yaşamda ortaya çıkan olayların ve kültürün bir yansıması
Çok sayıda antropolog, Wendigo’nun açgözlülük ve oburluk gibi tehlikeli dürtülerin bir tezahürü olduğu görüşünde. Yani Wendigo, yalnızca ıssız ormanlarda dolaşan tehlikeli bir canavar öyküsü değil. Bununla birlikte, yerli toplulukların yaşam pratikleri ve kültürleri hakkında önemli ipuçları barındıran bir kavram! Açgözlülük, bencillik ve şiddetin yerlilerin gözünde nasıl somutlaştığının bir örneği! Öte yandan Wendigo hikâyeleri, daha çok kıtlık ve yoksulluk zamanlarında ortaya çıkıyor! Elbette bu sıradan bir tesadüf değil. Bu tür sıra dışı olayların yerli topluluklar üzerinde yarattığı korku, endişe, gerilim ve stres bu korkunç yaratığın insan toplulukları arasında daha önemli hale gelmesine neden oluyor!
Pek çok uzman Wendigo’nun, yerli topluluklar ve Avrupalılar arasındaki temastan sonra ortaya çıktığını düşünüyor
Avrupalıların Kızılderililer üzerindeki şiddet dolu eylemleri ve bunun toplumsal yansımaları, zamanla bu korkunç yaratığın doğmasına neden oldu!
Wendigo en son 2019 yılında görüldü!
Pek çok uzman Wendigo’nun gerçek hayattaki bazı olaylara ve kavramlara atıf yaptığını düşünüyor. Ancak hâlâ bu kadim yaratığın yaşadığına inanlar da var! 2019 yılında Kanada’nın ıssız ormanlarında dolaşan bir insan daha önce hiç duymadığı ulumalar ve sesler duyduğun iddia etti. Pek çoklarına bu gizemli ve tanımlanamaz sesin kaynağı da yüzlerce yıldır olduğu gibi Wendigo idi… Wendigo, bugün hâlâ karanlık ormanlarda gizleniyor mu, bilinmez. Ancak bu korkunç yaratık, ABD ve Kanada’daki birkaç göle ismini veriyor. Ayrıca önemli bir popüler kültür figürü olarak edebiyat ve sinemada yaşamaya devam ediyor…
Wendigo, bugün yalnızca korkunç ve kadim bir yaratık değil, aynı zamanda son derece ilginç bir psikolojik rahatsızlığın adı
“Wendigo sendromu” isimli bu psikolojik rahatsızlığa sahip kişiler, insan etine, karşı konulamaz bir istek duyuyor! Böylesi bir rahatsızlığın, tarihin en korkunç yamyam yaratıklarından birisiyle aynı adı taşıması hiç şaşırtıcı değil! Wendigo sendromunun yamyamlık dışındaki diğer belirtileri ise stres, kaygı ve depresyon. Başlangıçta insan etine karşı duyulan yoğun istek, zamanla kişinin kendisine ve çevresindeki insanlara zarar vermesine neden oluyor. Tedavi edilmediği takdirde ise cinayetlerle ve yamyamlıkla sonuçlanıyor! Tarihin farklı dönemlerinde, farklı insan topluluklarında yamyamlığın görüldüğü biliniyor. Ancak bu yamyamlık vakalarının pek çoğu açlık ve kıtlık nedeniyle ortaya çıktı. Fakat Wendigo sendromu açlık veya kıtlıkla ilgili değil! Bu rahatsızlığa sahip kişiler, normal dönemlerde dahi insan etine karşı yoğun bir istek duyuyor…
Öte yandan pek çok uzman, bu rahatsızlığın kişinin yetiştiği kültür ile yakından ilgili olduğunu düşünüyor. Buna göre, avcı topluluklar arasında yetişen insanların bu rahatsızlığa sahip olma oranı daha yüksek. Ancak bazı uzmanlar Wendigo sendromunun gerçek bir psikolojik rahatsızlık olmadığı kanaatinde! Hatta Wendigo’nun da Kuzey Amerika’daki yamyamlar tarafından, kendi utançlarını gizlemek amacıyla yaratıldığını düşünenler de var!
Kaynak: 1