Birçoğumuzun vücudunda bulunan ama aslında hiçbirine ihtiyaç duymadığımız organlar veya özellikler olduğunu biliyor muydunuz?
Atalarımızdan bize miras kalmış olan, ama evrimleştikçe ihtiyacımızın kalmadığı birçok özellikler var. Aşağıda sıraladığımız özelliklerin birçoğu, atalarımız hayatlarını avcılıkla sürdürdüğü için vücudumuzda olan özellikler. Bu özellikler ya da organlar neler mi?
Apandisit
Apandisit, enfeksiyon kapıp patlarsa vücudumuzu zehirleyen, birçoğumuzun da korktuğu bir organ. Ancak vücudumuzda hiçbir işlevi ya da yararı yok. Yine de, hala vücudumuzun bir parçası olmasının sebebi, bize atalarımızın mirası olması. Bilim insanları, Darwin’in de öngördüğü gibi bu organın tek işlevinin eski zamanlarda bol miktarda yaprak türünü kapsayan gıdalardaki selülozun işlenmesine yardımcı olmasını hala savunuyor. Öyle ki, bize yararı olmadığı ya da vücudumuz içinde herhangi bir işlevi olmadığı bilimsel açıdan da onaylandı. Yine bilim insanlarına göre, hiçbir işe yaramayan ve yaramayacak olan organımız, daha çok uzun zamanlar bizimle kalmaya ve enfeksiyon kapıp patlamaktan başka hiçbir şey yapmamaya devam edecek.
Tüylerin ürpermesi veya Piloereksiyon
Hepimizin üşüdüğünde, korktuğunda, utandığında ya da kızdığında tüyleri ürperir. Hatta korktuğumuz, kızdığımız veya dehşete kapıldığımız durumlar karşısında; ‘Tüylerim diken diken oldu!’ deriz. Bizden başka birçok farklı canlı türünün de benzer durumlarda tüyleri ürperiyor. Örnek verecek olursak; kedilerin tüylerinin kabarması veya bir kirpinin dikenlerinin çıkması bu duruma verilebilecek iyi örneklerdendir.
Palmaris Longus Kası
Bazılarımızın bileğinde iki tane kas bulunur ve bu kaslar da bileğimizi gerdiğimizde kolaylıkla görünür. Sizde görünmüyorsa üzülmeyin! Çünkü bu kaslar da vücudumuz için oldukça işlevsiz. Evrimsel atıklara verilebilecek en güzel örneklerden bir tanesi olan Palmaris Longus Kası, primatlarda sıklıkla görülüyor. Doğada ağaç gibi alanlara tırmanmayı kolaylaştıran bu kas, haliyle bizim için artık işlevsiz.
Kuyruk Sokumu
Düşününce işlevsel gibi görünen Kuyruk Sokumu, aslında en işlevsiz evrimsel atıklardan bir tanesi. Kuyruk sokumu ağaçlarda hareket etmeye ve denge sağlamaya yardımcı olan kuyruklarımızdan bize miras. Diğer yandan, eksaptasyon sürecine de oldukça iyi bir örnek olan Kuyruk Sokumu, günümüzde kaslarımız için çıpa görevi görüyor.
Plica Semilunaris (Üçüncü Göz Kapağı)
Siz de gözünüzün en köşesindeki küçük pembe şeyi görüyor musunuz? Niktinant zar veya üçüncü göz kapağı olarak bilinen bu küçük doku, bize evrimsel geçmişimizden bir armağan. Ancak artık hayatımızda herhangi bir işlevi olmayan bir armağan bu. Geçmişteki işlevi yatay olarak göz kırpılmasıydı.
Darwin Yumrusu
Why Evolution is True? (Evrim Neden Gerçek?) kitabının yazarı olan Jerty Coyne der ki; ‘Eğer kulaklarınızı oynatabiliyorsanız, evrimi sergiliyorsunuz demektir.’ Kulaklarımızı kafamıza bağlamaya yarayan üç kastan bir tanesi de kulağımızın üst tarafında bulunan bu küçük Darwin Yumrusu. Artık bizim için hiçbir işlevi olmayan bu küçük yumruyu, bazı kişiler kulaklarını oynatmak için kullanabiliyor. Darwin Yumrusu, ilk defa bilim insanı Charles Darwin tarafından ortaya çıkarıldığı için Darwin Yumrusu olarak biliniyor. Bu yumrunun, evrimsel bir atık olup olmadığı hala tartışılıyor olsa da, çevresindeki kasların işlevsel olmadığı ileri sürülüyor. Jerty Coyne, bu kasları hayvanların kulaklarını oynatmak için kullandığını söylüyor. Bu kaslar sayesinde hayvanlar; yavrularının yerini anlayabiliyor ve yırtıcı hayvanların sesini duyabiliyor.