Rönesans, 15. ve 16. yüzyılda ortaya çıkan ve Avrupa’nın Antik Roma ve Yunan dünyasıyla yeniden bir ilişki kurmasını ifade eden oldukça önemli bir dönem. 15-16. yüzyıl Avrupa’sının antik dönemlerle kurduğu bu bağ sanattan bilime, mimariden felsefeye kadar pek çok alanda önemli değişikliklerin yaşanmasına ve tüm dünyanın önemli ölçüde etkilenmesine neden oldu.
Rönesans’ın en önemli isimlerinden biri ise tarihin en büyük dehalarından kabul edilen Leonardo da Vinci idi. Da Vinci, pek çok insan tarafından yalnızca ünlü sanat eserleriyle tanınıyor. Ancak gerçekte Rönesans ile birlikte gelişen pek çok alanda faaliyet gösteriyordu. Anatomi, felsefe, resim, mimari… İşte Da Vinci’nin Vitruvius Adamı isimli çizimi büyük dehanın farklı alanlara duyduğu ilginin ve bu alanlardaki muhteşem yeteneğinin bir ürünüydü. İşte tarihin en ünlü çizimlerinden Vitruvius Adamı hakkında bilmeniz gerekenler…
15. ve 16. yüzyıl Avrupa’sında Antik Roma ve Yunan medeniyetlerindeki sanat, felsefe, mimari, tıp ve bilim gibi alanlar incelenmeye başladı
Böylece modern Avrupa ile kadim medeniyetler arasındaki bağ güçlendi. Bu güçlü bağ, bütün Avrupa’da hemen her alanda önemli gelişmelere ve değişikliklere neden oldu.
Rönesans’ın en önemli isimlerinden Leonardo da Vinci de Avrupa’daki bu gelişmeleri yakından takip ediyordu
Sanatçı, yalnızca dönemin sanat anlayışının en nadide ürünlerini ortaya koymakla kalmıyordu. Aynı zamanda anatomi, matematik, mühendislik ve mimari gibi alanlarda önemli çalışmalara imza atıyordu. İşte Vitruvius Adamı isimli çalışması Da Vinci’nin bu alanlardaki detaylı incelemeleri sonunda ortaya çıkacaktı…
Vitruvius Adamı, milattan önce 80-15 yılları arasında yaşayan Antik Romalı mimar Marcus Vitruvius Pollio’nun “De Architectura” (Mimarlık Üzerine) isimli eserine dayanıyor
Pollio tarafından kaleme alınan eser Antik Roma dönemindeki mimari anlayıştan, şehir planlamasından, Antik Roma ve Yunan’daki binalardan ve mimarlık üzerine daha pek çok farklı konudan söz eden önemli bir yapıttı. Eser, yazıldığı dönemin mimari anlayışını ortaya koymanın yanında o dönemde mimari alanda faaliyet gösterenler için de önemli rehber kitap olma özelliği taşıyordu. Ancak De Architectura’da diğerlerinden daha önemli bir bölüm vardı. Özellikle de Da Vinci için…
De Architectura isimli kitaptaki mimari yapıların oranları hakkındaki bilgiler Da Vinci’nin oldukça ilgisini çekti
Zaten büyük deha, oran-orantı ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan estetik hakkında son derece titizdi. Da Vinci, Pollio’nun eserindeki ilgili bölümle karşılaştığında oldukça ilginç bir şey keşfetti. Kitapta mimari yapıların insan vücudundakine benzer oranlarla inşa edilmesi gerektiği anlatılıyordu. Eserde insanın farklı uzuvları arasındaki oransal ilişkilerle mükemmel oranın reçetesi sunuluyor, ideal insanın oranları ve bunun üzerinden ideal mimarinin biçimi tarif ediliyordu.
Bununla birlikte Da Vinci, De Architectura’ya dayandırdığı notlarında dört parmak uzunluğunun bir avuca, dört avuç uzunluğunun bir ayağa eşit olması gerektiğini belirtiyordu. Ayrıca bir erkeğin saç köklerinden çenesinin altına kadar olan uzunluğun erkeğin boyunun onda biri olduğunu ifade ettiği, farklı oransal değerler hakkında notlar kaleme alıyordu.
De Architectura’daki ideal insan ve ideal oran hakkında anlatılardan etkilenen Leonardo da Vinci 1492 yılında Vitruvius Adamı isimli ünlü eserini tamamladı
Da Vinci’nin anatomi, matematik, mimari ve resim gibi alanlardaki büyük yeteneği De Architectura’daki ideal oran ve estetik gibi bilgilerle birleşince Vitruvius Adamı ortaya çıkmış oldu. Da Vinci bir kağıt üzerine mürekkep ile çizdiği bu şekilde insan anatomisinin, ideal oranların ve estetiğin somut şekillerinden birini gösteriyordu. Çizimde Vitruvius Adamı’nın dört kollu ve dört bacaklı resmedilmesi, Da Vinci’nin keskin zekâsının bir sonucuydu ve çizimdeki figürün tek seferde 16 farklı pozisyonda incelenmesine olanak tanıyordu…
Vitruvius Adamı, 1882 yılından beri Venedik’teki Gallerie dell’Accademia isimli müzede saklanıyor
Sıradan bir kâğıt üzerine mürekkeple çizilen yapıt, fiziki olarak oldukça hassas. Bu nedenle nadiren sergileniyor. Fakat yüzlerce yıldır, farklı disiplinler arasındaki ilişkilerin kusursuz birleşimini yansıtan, Rönesans’ın en ünlü sembollerinden biri olmayı sürdürüyor…
Leonardo Da Vinci’nin Marcus Vitruvius Pollio’nun çalışmalarından esinlenerek ortaya çıkardığı Vitruvius Adamı, bugün aynı zamanda önemli bir popüler kültür ürünü
Vitruvius Adamı’nı ve ondan ilham alınarak tasarlanan ürünleri günümüzdeki filmlerde, kıyafetlerde, parodi eserlerde, sıradan bir duvarın üzerinde ve elbette sosyal medyada görmek hiç de şaşırtıcı değil…
Kaynak: 1