Ana sayfa » Tarih » Galileo Galilei’nin Yargılanmasından Michelangelo’nun Maaş Talebine: Vatikan’ın Özel Arşivinde Yer Alan 14 Belge
Galileo Galilei’nin Yargılanmasından Michelangelo’nun Maaş Talebine: Vatikan’ın Özel Arşivinde Yer Alan 14 Belge
Kilise çanlarının yankılandığı, azizlerin gölgesinde yükselen ihtişamlı Vatikan… Ancak bu kutsal mekanın derinliklerinde, dünyayı sarsan skandalların, ihanetlerin ve kader değiştiren kararların yazılı olduğu belgeler yatıyor.
Vatikan dünyanın en küçük ama en etkileyici devletlerinden biri. Burası sadece Katolik dünyasının merkezi değil! Aynı zamanda tarihin en karanlık ve en merak uyandıran sırlarının saklandığı bir hazine sandığı. Bu gizemli arşivlerde, Martin Luther’in aforoz fermanından Galileo’nun mahkeme kayıtlarına, Tapınak Şövalyeleri’nin yargılanma belgelerinden Kraliçe Mary’nin son itiraf mektubuna kadar pek çok önemli belge yer alıyor. Peki, bu arşivlerde neler gizleniyor? Hangi olaylar, dünya tarihinin akışını değiştirdi? Ve en önemlisi, bu belgeler bize sadece geçmişi mi anlatıyor, yoksa günümüze de ışık tutuyor mu? Hazırsanız, Vatikan’ın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Kemerlerinizi bağlayın; bu yolculukta tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolacaksınız! İşte Vatikan’ın özel arşivinde yer alan belgeler..
1. Papa Leo X’in Martin Luther’i aforoz eden papalık fermanı
3 Ocak 1521 tarihinde Papa Leo X, Martin Luther’i Kilise’den aforoz eden ve böylece Reform hareketini başlatan Decet Romanum Pontificem adlı papalık fermanını yayınladı. Bu olay, Hristiyanlık dünyasında büyük bir sarsıntıya yol açtı. Daha öncesinde Papa, Luther’e Exsurge Domine adlı bir belge ile uyarıda bulunmuştu. 95 Tez’inde yer alan eleştirilerinden geri adım atması için ona 60 gün süre tanımıştı. Ancak Luther, bu uyarıya boyun eğmek yerine fermanın kopyasını aleni bir şekilde yaktı. Papa’ya karşı açık bir meydan okuma sergiledi. Bu tavır, Katolik Kilisesi ile bağlarını koparma kararlılığının göstergesi olarak yorumlandı. Protestanlığın doğuşuna giden sürecin fitilini ateşledi.
2. Kral VIII. Henry’nin boşanma talebi ve İngiltere Kilisesi’nin kuruluşu
1530 yılında İngiltere Kralı VIII. Henry, Aragonlu Catherine ile olan evliliğini iptal ettirmek için Papa VII. Clement’e bir dilekçe sundu. Kralın amacı, Anne Boleyn ile evlenip bir erkek varis sahibi olmaktı. Ancak Katolik Kilisesi, boşanmaya kesinlikle izin vermiyordu. Bu nedenle, Kral Henry’nin hazırladığı dilekçe, 81 Parlamento üyesi ve din adamı tarafından imzalandı ve Papa’ya gönderildi. Dilekçede, evliliğin iptal edilmemesi halinde İngiltere’nin radikal adımlar atacağı tehdidi bulunuyordu. Ancak Papa VII. Clement, Kral Henry’nin talebini reddetti. Bunun üzerine Henry, Katolik Kilisesi’nden ayrılarak İngiltere Kilisesi’ni (Anglikan Kilisesi) kurdu. Bu olay, Avrupa’da dini ve siyasi dengeleri alt üst etti ve Reform hareketini güçlendirdi.
3. Tapınak Şövalyeleri’nin yargılanması ve yok edilmesi
Tapınak Şövalyeleri, Haçlı Seferleri sırasında büyük zenginlik ve güç kazanmış bir askeri tarikattı. Ancak zamanla bu güç, bazı kralların gözünde tehdit olarak algılanmaya başladı. 13 Ekim 1307’de Fransa Kralı IV. Filip, mali borçlarından kurtulmak ve Tapınakçıların servetini ele geçirmek amacıyla, tarikat üyelerini tutuklattı. Onları sapkınlıkla suçladı ve ağır işkencelerle sahte itiraflar aldı. Papa V. Clement, Filip’in baskıları sonucunda tarikatı resmen feshetti. Tapınakçıların mallarına el konuldu. Ancak, 2007’de yayınlanan 60 metre uzunluğundaki bir belge her şeyi değiştirdi. Belge Papa’nın aslında Tapınakçıları affetmeyi planladığını ortaya koydu. Bu, kilisenin tarihteki karanlık sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti.
4. Galileo Galilei’nin yargılanması ve kilise ile çatışması
1600’lü yıllarda, bilim insanları Dünya’nın evrenin merkezi olmadığını savunmaya başlamışlardı. Ancak Katolik Kilisesi, Dünya’nın merkezde olduğu görüşünü kutsal bir öğreti olarak benimsiyordu. Bu görüşe karşı çıkanları sapkın ilan ediyordu. Astronom Galileo Galilei, 1616’da Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü savunan teorileri nedeniyle kilise tarafından uyarılmıştı. Galileo, başlangıçta bu görüşü sadece “teorik bir tartışma” olarak sunduğunu söyledi. Ancak 1633’te Papa VIII. Urban’ın emriyle açılan soruşturma sonucunda, Galileo’nun bu teorilere inandığı ve yaydığı gerekçesiyle sapkın ilan edildi. Galileo, mahkeme karşısında teorilerini reddetmek zorunda kaldı. Ev hapsine mahkûm edildi. Bu olay, bilim ve din arasındaki çatışmanın en dramatik örneklerinden biri olarak tarihe geçti.
5. Amerikan iç savaşı sırasında Lincoln ve Davis’in, Papa Pius IX’a gönderdikleri mektuplar
1863 yılında, Amerikan İç Savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, Papa Pius IX’a iki farklı mektup ulaştı. Birincisi, ABD Başkanı Abraham Lincoln’den geliyordu. Lincoln, mektubunda savaştan doğrudan bahsetmeden, Birlik generali Rufus King’i Vatikan’a temsilci olarak atamak istediğini belirtti. Öte yandan, Konfederasyon Başkanı Jefferson Davis, Papa’ya yazdığı mektupta savaşı ayrıntılı şekilde anlattı. Konfederasyon’un bağımsızlığının tanınmasını istedi. Papa Pius IX, Konfederasyon’a resmi destek vermemekle birlikte, Davis’e “Devlet Başkanı” olarak hitap ettiği bir mektup gönderdi. Bu, bazılarına göre Vatikan’ın Konfederasyon’u zımni olarak tanıdığı şeklinde yorumlandı. Bu olay, Amerikan İç Savaşı’ndaki diplomatik girişimlerin ne kadar hassas olduğunu gösteren bir örnek olarak kayıtlara geçti.
6. Michelangelo’nun maaş talebi için Papa’ya yazdığı mektup
Rönesans’ın büyük sanatçısı Michelangelo, Papa Julius II’ye yazdığı bir mektupta Vatikan muhafızlarının üç aydır maaş alamadığını ve bu durumun huzursuzluk yarattığını bildirdi. Michelangelo, mektubunda muhafızların maaşlarının ödenmemesi halinde işlerini bırakabilecekleri konusunda Papa’yı uyardı. Ancak, bu mektubun ardından maaşların ödenip ödenmediğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu olay, Michelangelo’nun sadece sanatçı kimliğiyle değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal olaylara duyarlılığıyla da dikkat çektiği bir örnek olarak kabul edilir.
7. Yeni dünyayı bölme fermanı – Inter Caetera
Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfetmesinden bir yıl sonra, 4 Mayıs 1493’te Papa VI. Alexander, Inter Caetera adlı bir ferman yayınladı. Bu fermanla, İspanya ve Portekiz arasında yeni keşfedilen toprakların nasıl paylaşılacağı belirlendi. Papa, Azorlar ve Yeşil Burun Adaları’ndan 100 fersah uzaklıktaki tüm toprakları İspanya’ya tahsis etti. Bu karar, Brezilya’nın doğu kısmının Portekiz’e, Güney Amerika’nın geri kalanının ise İspanya’ya ait olacağı anlamına geliyordu. Bu bölünme, Tordesillas Antlaşması ile resmileştirildi ve Güney Amerika’nın sömürgeleştirilme sürecinin başlangıcı oldu. Vatikan’ın özel arşivinde yer alan belgeler yazımıza devam ediyoruz.
8. Günahsız gebelik doktrini
8 Aralık 1854 tarihinde Papa Pius IX, Meryem Ana’nın günahsız bir şekilde gebe kaldığına dair inancı resmi olarak kilise doktrinlerine dahil eden bir belge yayımladı. Bu belge, “Ineffabilis Deus” olarak adlandırıldı.
9. İskoçya Kraliçesi Mary’nin hapishaneden yazdığı mektup
1568 yılında İskoçya’da çıkan isyanın ardından Kraliçe Mary, İngiltere’ye kaçtı. Amacı, İngiltere Kraliçesi Elizabeth I’in koruması altına girebilmekti. Ancak durum umduğu gibi gelişmedi. Mary, VII. Henry’nin torununun torunu olarak İngiltere tahtında hak iddia edebilecek bir konumdaydı. Zira Henry VIII’in meşru varislerinden geriye yalnızca Elizabeth kalmıştı. Bu durum, Elizabeth’i tedirgin etti ve saltanatını korumak isteyen Elizabeth, Mary’yi 20 yılı aşkın bir süre boyunca hapsetti.
Mary, 8 Şubat 1587’de idam edilmeden birkaç ay önce, Northamptonshire’daki Fotheringhay Kalesi’nde bulunduğu hücresinden Papa Sixtus V’e bir mektup yazdı. Bu mektupta, Papa’dan kendisini kurtarması için yalvardı. Aynı zamanda Katolik inancını koruduğunu vurguladı. Kendisine yapılan haksız muameleyi anlatan bir itirafta bulundu. Mary, Elizabeth’in kurduğu mahkemenin meşruluğunu da sorguladı. Ancak tüm çabalarına rağmen, Elizabeth Mary’nin idam edilmesini onayladı. Mary bu mektuptan kısa bir süre sonra idam edildi.
10. MS 809’dan kalma bir kilise kaydı
Arşivde yer alan en eski belgelere göz atıldığında, 809 yılına ait bir parşömen dikkati çekiyor. Bu belge, Venedik’teki bir kiliseye yapılan bağışların bir kısmını gösteren bir kayıt. O dönemde yazılı belgeler genellikle parşömenler üzerine yazılıyordu. Bu parşömenler, zamanla önemli dini ve sosyal olayların kaydını tutmak için kullanılıyordu.
11. XII. Clement’in yedinci Dalai Lama’ya gönderdiği mektup
Papa XII. Clement, Tibet’teki Fransisken misyonerlerinin korunmasını sağlamak amacıyla bir mektup kaleme aldı. Bu mektubu, doğrudan Budist liderin yardımcısına hitaben yazdı. Papa, rahiplerin İncil’i özgürce vaaz edebilmeleri için Dalai Lama’dan misyonerlere koruma sağlamasını istedi. Bu talep, Katolik Kilisesi’nin Doğu’da misyonerlik faaliyetlerini yayma çabasının bir parçasıydı. Ancak, Budist rahipler ve Tibet’in geleneksel inançları, bu talebe karşı mesafeli bir tutum sergiledi.
12. Brezilyalı bir rahip tarafından icat edilen uçan bir makinenin tasarımı
1600’lerin sonu ile 1700’lerin başında Portekiz kolonisi Brezilya’da yaşayan Bartolomeu Lourenço de Gusmão, ilginç bir projeyle dikkat çekti. Gusmão, yoğunluk farklılıklarının bazı nesnelerin havada süzülmesini mümkün kılabileceğine inanıyordu. Bu hipotezini kanıtlamak için çalışmalar yürüttü.
Portekiz Kralı V. John’un sarayında birkaç kez gösteri yaptı ve uçan bir makine tasarlamak için planlar hazırladı. Bu tasarım, dev bir kuşa benzeyen ve “Passarola” adı verilen bir makineydi. Ancak, Passarola asla tamamlanmadı. Yine de Gusmão’nun havacılık alanındaki çalışmaları, ilerleyen dönemlerdeki uçuş girişimlerine ilham kaynağı oldu.
13. Kutsal topraklara yeni bir Haçlı Seferi çağrısı
1198 yılında Papa Innocent III, Dördüncü Haçlı Seferi’ni başlatan bir papalık fermanı yayımladı. Bu seferin amacı, Müslümanların elindeki Kudüs’ü geri almak ve Hristiyanların kutsal topraklardaki hakimiyetini yeniden tesis etmekti. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi.
Haçlılar, planlarını değiştirerek Konstantinopolis’e yöneldi ve burada tarihin en büyük yağmalarından birini gerçekleştirdiler. Papa Innocent III, başlangıçta bu seferi onaylamıştı. Ancak, Konstantinopolis’in yağmalanması ve şehrin halkına yapılan vahşet karşısında Papa, bu saldırıyı “cehennem işi” olarak nitelendirdi ve kınadı. Bu olay, Batı ve Doğu Kilisesi arasındaki ayrılığın daha da derinleşmesine yol açtı.
14. Çin’in Büyük İmparatoriçesi Dowager Wang’dan bir rica
Vatikan’ın özel arşivinde yer alan belgeler yazımızın sonuna geldik. 1650 yılı civarında, Katolikliği benimseyen İmparatoriçe Dowager Wang, Papa Innocent X’e hitaben bir yardım mektubu yazdı. İpek parşömen üzerine yazılan bu mektupta, Qing Hanedanlığı tarafından kendisine yapılan baskılardan ve Zhaoqing’den kaçmak zorunda kalışından bahsetti.
İmparatoriçe, Katolikliğe geçtiği için kendisine yönelik zulmün arttığını ve Papa’dan yardım istediğini belirtti. Ancak, bu mektup Papa’ya asla ulaşamadı. Mektubu taşıyan haberci, hedefine varamadan hayatını kaybetti.