Vandal kavmi tarihin çok sınırlı bir zaman diliminde etkili oldu. Bu nedenle haklarında yeterince tarihi belge bulunmuyor. Var olan bilgiler ise antik Roma kaynaklarına dayanıyor. Tarihi belgelerin yetersizliği nedeniyle Vandalların kim olduğu ve nereden geldikleri konusunda kesin bir uzlaşma sağlanamıyor. Roma kaynaklarına göre Vandallar; İskandinavya bölgesinden Orta Avrupa’ya göç eden “barbar” bir Germen kavmiydi. Kavimler göçünün yarattığı otorite boşluğundan yararlanan bu kavim, kısa sürede Avrupa’da dengeleri değiştirecek bir güç elde etti. Romalılara göre Vandallar gittikleri her yere yıkım götürüyordu. Vandalların tarihteki kötü şöhreti nedeniyle Aydınlanma döneminde Vandalizm kavramı ortaya çıktı. Peki tarihin çok kısa bir zaman diliminde var olan Vandallar, binlerce yıllık Avrupa tarihinde nasıl derin bir iz bıraktı?
Tarihe ilgi duyuyorsanız buraya tıklayarak daha fazla içeriğe ulaşabilirsiniz!?
Kısa bir tarih: Kim bu Vandallar?
Kavimler göçüyle birlikte Avrupa topraklarına gelen Vandallar, Galya ve İspanya’da büyük bir yıkım yaratmıştı. Avrupa’daki güç boşluğundan faydalanan bu kavim, kısa sürede Kuzey Afrika’ya kadar ilerledi. Burada bir krallık kuran Vandallar, başkent olarak Kartaca’yı seçti. Vandal kralı Gersenik, Kuzey Afrika’da etkili bir krallık kurmuştu. Kral, güçlü ordu ve donanması sayesinde kısa sürede Akdeniz’deki pek çok adayı krallığına katmayı başardı. Vandalların baskısından oldukça çekinen Roma İmparatorluğu, kral Gersenik ile iyi anlaşmanın yollarını arıyordu. Bu nedenle Roma imparatoru III. Valentinianus, kızını kral Gersenik’in oğluyla evlendirdi.
Bu evlilik Vandalların baskınlarını kısa bir süre durdurmayı başardı. Ancak 455 yılına gelindiğinde kral Gersenik, Roma kentine bir saldırı düzenledi ve o meşhur yağma olayı yaşandı. Bu saldırıların ardından Roma İmparatorluğu Batı ve Doğu (Bizans) olarak ikiye ayrıldı. Vandal kralları ve ülkenin üst düzey bürokratları koyu Ariusçu Hıristiyandı. Bu nedenle Katolik Hıristiyanlara sürekli baskı ve zulüm yapılmaktaydı. Ancak kral Gersenik’in ölümüyle birlikte Vandalların etkinliği azalmaya başladı. Kralın ölümünün ardından Bizans İmparatorluğu, dini baskıları bahane göstererek Vandalların üzerine bir sefer düzenledi. 533 yılına gelindiğinde Bizans İmparatoru Justinianos, Kuzey Afrika’daki Vandal Krallığı’nı hakimiyetini altına alarak, Vandalları tarihten silmeyi başarmıştı.
Genişleyen Vandal Algısı ve Vandalizm Kavramı
Dilimize Fransızcadan geçen Vandalizm kavramı, amaçsız tahripkarlık ve yıkıcılık anlamına geliyor. Kavramı ilk kez 1794 yılında Fransız din adamı Henri Gregoire kullandı. Henri Gregoire, bu kavramı ilk kullandığında Vandal kavmine atıfta bulunarak kamu ya da özel mülklere kasıtlı olarak zarar veren davranışları tanımlamıştı. Vandalizm özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde araştırmacıların ilgisini çekmeye başladı. Bunun nedeni ise 1968 yılındaki toplumsal gösterilerin dünyanın her bir köşesindeki insanları etkilemesiydi.
Toplumsal ayaklanmalar önce Fransa’da de Gaulle yönetimine karşı başlamıştı. Sonrasında insanlar kendilerine dayatılan siyasal ve toplumsal baskılara karşı hep bir ağızdan ses çıkarmaya başladı. Ancak Vandalizm kavramı burada tekrar devreye girdi. Yöneticiler, hakları için sokağa çıkan insanları Vandal olarak etiketleyerek sokak eylemlerinin hızını kesmeye çalıştı. Gerçekten de kamuoyunda oluşan Vandal algısı o kadar güçlüydü ki insanlar bir süre sonra büyük bir heyecanla başlayan eylemlerine son vermişti.
Dijitalleşen Dünyanın Yeni Kavramı: Siber Vandalizm
Siber Vandalizm kavramı ilk başta, kişisel bilgisayarlara zarar veren virüsler ve casus yazımları tanımlamak için kullanılmaktaydı. Ancak daha sonra kavram bir hayli genişledi. Günümüzde; sistem kitleme, dolandırıcılık, siber zorbalık, sanal propaganda, sosyal medya mecralarında yalan haberlerin yayılması ve sanal ortamda toplumsal şiddet eylemleri gibi durumları tanımlamak için sıklıkla siber Vandalizm kavramı kullanılıyor.
Türkiye’de Vandalizm
Kamu ve özel mülkiyetin yok edilmesi toplum için bir tehdit oluşturduğundan modern yasalar Vandalizmi suç kabul ediyor. Günümüzde Vandalizm kavramına örnek olarak; cam kırmak, arabalara zarar vermek, duvarları sprey boya ile boyamak ve parkları tahrip etmek gibi davranışlar gösterilebilir. Türkiye’de Vandalizm kavramı, tarihi eserlere sprey boya sıkılması, ağaçların kesilmesi, heykellerin tahrip edilmesi, duvarlara yazı yazılması, mozaiklerin sivri bir aletle çizilmesi gibi farklı biçimlerde kendini gösteriyor. Bu zarar verici eylemler her yıl Türkiye’ye milyonlarca Türk Lirasına mal oluyor. Sonuç olarak kültür değerlerine zarar verilmesi turizmi de doğrudan olumsuz etkiliyor. İşte Türkiye’de vandalizm örnekleri…