Tarih, bazıları tüm dünyaca bilinen tutkulu âşıklarla ve unutulmaz aşklarla dolu. Yani aşk, tarihin başlangıcından bu yana insan yaşamı için oldukça belirleyici bir kavram. Ancak aşkın, modern zamanlarda ideal biçiminden hayli farklı bir şekilde ele alındığını da kabul etmek gerekir. Ancak gerçek aşkın varlığına inanmak isteyen romantiklerdenseniz, endişe etmenize gerek yok. Çünkü gerçek aşk; yalnızca edebiyat eserlerinde veya sinema filmlerinde var olan bir şey değil. Dünya üzerinde gerçek aşkın sembolü olan bazı çiftler de var, yaklaşık 6.000 yıl önce bu dünyadan ayrılmış olsalar da!
2007 yılında İtalya’da gerçekleştirilen kazı çalışmaları, oldukça ilginç bir keşifle sonlandı. İtalyan arkeologlar, günümüzden 6.000 yıl önce yaşamış insanlara ait iskeletlerin yer aldığı bir mezar keşfetti. Üstelik bu mezar ölümün bile ayıramadığı, tutkulu âşıklara aitti! 6.000 yıldır birbirlerine sarılı halde bulunan çift “Valdaro Âşıkları” olarak isimlendirildi ve gerçek aşkın sembolü haline geldi…
2007’nin şubat ayında, Elena Menotti liderliğindeki bir grup arkeolog, İtalya’nın Mantua şehri yakınlarındaki Valdaro köyünde kazı çalışması gerçekleştiriyordu
Çalışmalar sırasında tarihin en ilginç arkeolojik keşiflerinden biri ortaya çıkarıldı: Valdaro Âşıkları. 6.000 yıl önce, birbirlerine sarılmış halde gömüldüğü anlaşılan, yüzleri birbirlerine dönük ve son derece iyi korunmuş kemikleri iç içe geçmiş halde bulunan iskeletler, dünya çapında büyük bir ilgi gördü. Valdaro Âşıkları, ölümsüz aşkın 6.000 yıllık sembolü olarak anılır hale geldi…
Arkeolog ekibinin başında bulunan Elena Menotti, Valdaro Aşıkları’nı “gerçekten özel bir keşif” olarak tanımladı. Menotti, sayısız insanı şaşırtan, heyecanlandıran ve hatta aşka olan inancı tazeleyen keşif hakkında “İtalya’nın her yerinde çok sayıda kazıya katıldım ama hiçbir şey beni bu kadar heyecanlandırmadı. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Pompeii’de, tüm ünlü yerlerde kazılar yaptım. Ama hiç bu kadar etkilenmemiştim çünkü bu gerçekten özel bir şeyin keşfi.” ifadelerini kullandı.
Valdaro Âşıkları, Menotti’nin de belirttiği gibi gerçekten de özel bir keşifti
Çünkü daha önce dünyanın farklı coğrafyalarında, binlerce yıl öncesine ait çok sayıda insan iskeleti bulunmuştu. Daha az sayıda olmakla birlikte, yan yana gömülen insanların iskeletleri ile de karşılaşılmıştı. Ancak iki farklı insana ev sahipliği yapan mezarlarda genellikle evlatlarını kucaklayan annelere ve anneleri tarafından kucaklanmış çocuklara rastlanıyordu.
Arkeologlar, sayısı çok çok daha az olmakla birlikte yan yana yatan kadim âşıklara da denk gelmişlerdi. Ancak yalnızca birbirilerine sarılarak gömülen bir çift, gerçek aşkın sembolü olabilirdi! Kısacası Valdaro Âşıkları daha önce eşine rastlanan bir çift değildi. Bu heyecan veren keşfin ardından, âşıkların hikâyesini öğrenebilmek adına bazı çalışmalar yapıldı.
Yapılan çalışmalarda, Valdaro Aşıkları’nın günümüzden 6.000 yıl önce yaşadığı ve 20’li yaşlarda olduğu anlaşıldı
Ancak kimliklerine dair detaylı bir bilgiye ulaşılamadı. Çünkü mezarın bulunduğu bölgede, 6.000 önceye ait herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Bilim insanlarına göre mezarın keşfedildiği bölge, o dönemlerde insan yerleşimi değildi. Dolayısıyla çiftin kimliğini açık edecek herhangi bir belgeye de rastlanmamıştı. Bu nedenle arkeologlar, çiftin öldükten sonra başka bir bölgeden taşınarak bölgeye getirildiği sonucuna ulaştı.
Bilim insanlarına göre Valdaro Âşıkları, birbirlerine sarılarak ölmemişti!
Çiftin ebedi istirahatleri sırasında nasıl görüneceklerine karar veren, onları defneden insanlardı. Öte yandan bölgede herhangi bir yaşam belirtisine rastlanmaması, çift hakkında merak edilen pek çok sorunun yanıtsız kalmasına sebep oluyor. Ancak iskeletler üzerinde yapılan bazı incelemeler, çiftin neden bu şekilde defnedildiğine dair bazı teoriler geliştirilmesine olanak sağladı.
Yapılan incelemelerde, erkeğin bir ok yüzünden ölmüş olabileceği sonucuna ulaşıldı!
Çünkü erkeğe ait olan iskeletin boyun kısmında, çakmak taşından yapılmış bir ok ucu bulunmuştu. Yani, ölümsüz aşkın sembollerinden biri olan erkek, büyük ihtimalle bir cinayete kurban gitmişti! Peki, ama kadın nasıl ölmüştü? Bilim insanları, kadına ait iskeleti incelediklerinde yine çakmak taşından imal edilmiş bıçaklara rastladılar… Yani âşıkların her ikisi de cinayet kurbanıydı! Fakat bu bulgular, çiftin neden öldürüldüğü sorusuna yanıt veremiyordu…
Valdaro Aşıkları’nın ne sebeple öldürüldüğü bilinmiyor
Dahası, büyük ihtimalle hiçbir zaman da bilinemeyecek! Çünkü 6.000 yıl öncesinden elimize ulaşan herhangi bir tutanak yok! Fakat bilim insanlarının, erkeğin değilse bile kadının neden öldürüldüğü hakkında hayli ilginç bir teorisi var!
Buna göre erkek, nereden geldiğini ve kim tarafından gönderildiğini asla bilemeyeceğimiz bir ok ile yaşamını kaybediyor. Kadın ise, “sevgilisinin ruhuna eşlik etmesi için kurban ediliyor!” Elbette kesin olmamakla birlikte, Valdaro Aşıkları’nın kabul gören hikâyesi işte bu şekilde…
İskeletler, günümüzde Mantua Ulusal Arkeoloji Müzesinde sergileniyor
Ancak merak etmeyin, çiftin iskeletleri 6.000 yıldır nasıl görünüyorsa bugün de o şekilde görünüyor. Çünkü arkeologlar, 6.000 yıl boyunca yan yana duran âşıkları, bilimsel araştırmalar için dahi olsa ayırmaya cesaret edemedi!
Çiftin mezarı, keşfedildikten kısa bir süre sonra altındaki toprak blokla birlikte çıkarıldı ve bu şekilde müzeye yerleştirildi. Yani Valdaro Âşıkları, 6.000 yıldır olduğu gibi, gerçek aşkın sembolü olmaya devam ediyor…
Kaynak: 1