Galaksiler, gezegenler, yıldızlar… Uzay, muhteşem şeylerle dolu! Peki ama dünyadan bakıldığında büyüleyici görünen uzay, sadece güzel mi? Elbette hayır! Uzay, güzel olduğu kadar gizemli, korkunç ve tuhaf! Hatta uzayın en belirgin özelliğinin tuhaflık olduğu bile söylenebilir! Çünkü eşsiz güzelliği ve büyük gizemi, uzayın tuhaflığından kaynaklanıyor! Öte yandan, uzaya hakim olan şey, kozmik ve elektromanyetik kuvvetler. İşte, uzaydaki muhteşem güzelliğin ve sonsuz korkunçluğun sebebi de, çoğu zaman bu kuvvetler. İşte, uzayda meydana gelen 5 tuhaf şey…
1. Plazma
Dünyada, 3 faklı formda madde bulunur: Katı, sıvı ve gaz. Ancak uzaydaki maddelerin çoğu, tamamen farklı bir formdadır: Plazma! İyonik haldeki bu madde son derece gevşek ve akışkan haldedir. Ancak aşırı sıcaklarla veya güçlü bir elektrik akımı ile karşılaştığı zaman yoğunlaşır.
Dünyada, maddenin plazma formuna rastlamak kolay değil. Buna rağmen uzaydaki maddelerin temel formu olan plazma bizler için son derece tanıdık. Çünkü Güneş ve gökyüzündeki bütün yıldızlar plazma formunda!
2. Çok yüksek sıcaklık farkları
Gezegenimizde ölçülen en yüksek sıcaklık farklılığı 57 °C ila -89 °C aralığında. Eğer bu aralığı yüksek bulduysanız uzaydaki sıcaklık farklarından haberiniz yok demektir! Çünkü pek çok gezegendeki gündüz ve gece sıcaklık farkı inanılmaz boyutlarda. Örneğin Merkür’de günler 449 °C sıcaklığındadır. Geceler ise -171 °C olarak ölçülür! Öte yandan, sadece gezegenler değil, uzay boşluğu da akıl almaz sıcaklık farklarının gözlendiği, tuhaf bir yerdir. Bazı uzay araçlarının güneş alan kısımları ile almayan kısımları arasında 33 derecelik bir sıcaklık farkı oluşur.
3. Kozmik simya
Evren doğduğunda, hidrojen ve helyum gibi birkaç hafif elementten oluşuyordu. Yıldızlar ve süpernovalardaki tepkimeler sayesinde, bazıları yaşamı mümkün kılan 80’den fazla yeni element ortaya çıktı! Bu yeni, elementlerin ortaya çıkmasına, füzyon adı veriliyor. Güneş, çekirdeğindeki yoğun sıcaklık basınç sebebiyle hidrojeni helyuma dönüştürüyor. Ayrıca, diğer pek çok yıldızda farklı füzyonlar gerçekleşiyor. İşte bu tepkimeler sonunda, zaten yeterince tuhaf bir yer olan uzay daha da tuhaf bir yer haline geliyor. Çünkü bu tepkimeler sırasında muazzam bir enerji ve foton adı verilen ışık parçacıkları ortaya çıkıyor.
4. Manyetik patlamalar
Uzay, çok şiddetli manyetik patlamalara ev sahipliği yapıyor. Özellikle Güneş’te meydana gelen manyetik patlamalar sonucunda oluşan plazma dalgaları, galaksinin dört bir yanına dağılıyor. Elbette, bu dalgalar gezegenimize de ulaşıyor. İşte bu plazma dalgaları, gezegenimizdeki manyetik alan ile karşılaştığı zaman, geri itiliyor. Böylece Dünya’nın manyetik alanı, canlılığın devam edebilmesini sağlıyor. Ancak bu esnada, ilginç bazı olaylar yaşanıyor. Güneş ile Dünya’nın manyetik alanları birbirine karışıyor. Ancak, plazma dalgaları Dünya’nın manyetik alanı sayesinde geri gönderildiğinde, Dünya’nın ve Güneş’in manyetik alanları, yeniden hizalanıyor. Bu olaya, “manyetik yeniden bağlanma” adı veriliyor.
5. Süpersonik şoklar
Gezegenimizde, maddeler arası enerji aktarımı için kesinlikle dışarıdan bir kuvvet gerekiyor. Ancak uzaydaki maddelerin, enerji aktarmaları için dışarıdan bir kuvvete ihtiyaçları yok! Uzaydaki çoğu madde, hiçbir etki altında olmadan dahi çok yüksek miktarlarda enerji açığa çıkartabilir. Bu enerji aktarımı sonrasında süpersonik şoklar açığa çıkar. Süpersonik şoklar gözle görülmez. Ancak, plazma dalgaları, elektrik veya manyetik alan şeklinde açığa çıkarlar. Üstelik bu süpersonik şoklar, uzay boşluğunda karşılaştıkları diğer manyetik alanlar sebebiyle sürekli hızlanırlar! Öte yandan, süpersonik şoklar, zaman zaman Dünya’da da oluşabilir. Elbette, çok daha küçük ölçekli ve kısa süreli olmak kaydıyla. Bir merminin veya uçağın ses hızının aşması durumunda, süpersonik şoklar oluşabilir…
Kaynak: 1