Henüz bir uzay gemimiz yok, dolayısıyla uzay gemisi kaptanlarımız da… Ama kurgusal dünyada yarattığımız birbirinden ilginç ve güzide karakterlere sahip uzay gemisi kaptanlarımız hatta filo komutanlarımız ve onların son teknoloji ürünü ışık hızındaki devasa uzay gemileri çoktan gönlümüze taht kurmuş durumda. Bazıları hala yapılamamış olsa da fikri varlıklarıyla günlük hayatımızda yer edinen pek çok bilim kurgu terimiyle onlar sayesinde tanıştık. Warp sürücüleri, ışınlanma, kablosuz el aletleri ve tarayıcılar, enerji ve lazer silahları, masaüstü bilgisayar terminalleri, lazer ameliyatlar, uzay gemisi görünmezlik teknolojileri, güç kalkanları, bilgisayarla ses sentezi, dokunmatik ekranlar, giyilebilir teknolojiler ve dahası… Uzay Yolu ilk yayınlandığında, geminin otomatik açılıp kapanan sensörlü kapıları dahi 1966 senesinin dünyası için büyük bir yenilikti örneğin. Yıldız Savaşları serisinin son filmi Güç Uyanıyor’un gösterime girmesini sabırsızlıkla beklediğimiz şu günlerde hiçbir koşulda gemilerini terk etmeyen en karizmatik uzay gemisi kaptanlarının bir listesini yapalım dedik.
1. James Tiberius Kirk
Uzay Yolu Orijinal Seri’nin ve devamı filmlerin baş kahramanı. “Işınla beni Scotty!” cümlesiyle ünlü. Her türlü zor durumda gösterdiği zeka, kararlılık ve ödünsüzlüğüyle tanınır. William Shatner’ın canlandırdığı Kaptan Kirk, Yıldız Gemisi Atılgan’ın (USS Enterprise) kumandanıdır. 23. yüzyılda geçen Uzay Yolu, Kaptan Kirk ve ikinci kaptan Mr. Spock’ın yönettiği Atılgan ve mürettebatının maceralarını anlatır. Kaptan Kirk, karar verme yeteneklerinin en zor şekilde test edildiği ve herkesin geçilemez olarak kabul ettiği Kobayashi Maru senaryosunu geçebilen tek akademi öğrencisidir. Sistem çekirdeğine, kendisine aşık bir kadının hayalleriyle oynayıp, onu kullanarak ulaşan yakışıklı Kirk, simülasyonu yeniden programlamak suretiyle ancak üçüncü denemesinde başarılı olabilmiştir. “Amaca ulaşmak için her yol mübahtır” mantığıyla göz göre göre hile yapar yani. Kendisini yakalayan kişi, sonradan en yakın çalışma arkadaşı olacak olan Spock’tır. Kirk hile yapmasını, “kazanılamaz” durumlara inanmadığını söyleyerek savunur. Bu sayede Kaptan Christopher Pike’dan Yıldız Gemisi Atılgan’ın kaptanlığını devralarak, Yıldız Filosu Akademisi tarihindeki en genç uzay gemisi kaptanı olur. Amirallik rütbesine kadar yükseldikten sonra dostu Spock’ı aramak için Atılgan’ı çalınca bu rütbesi geri alınır.
2. Cristopher Pike
2009’daki “Uzay Yolu” ve “Uzay Yolu: Karanlığa Doğru” filmlerinde Pike’ı Bruce Greenwood canlandırdı, iyi de etti. İnsanların 3. Dünya Savaşı sonrası galakside diğer bilinçli canlılarla birlikte Birleşik Gezegenler Federasyonu’nu kurdukları bir geleceğin tasvir edildiği Uzay Yolu’nda, Atılgan’ın Kirk’ten önceki kaptanı, sonrasında da filo komutanı. Dizinin ilk yayınlandığı günden bu yana neredeyse 50 yıl geçmiş, çoğumuz daha doğmamışız bile… Hatta ne 2214’te doğacak Pike, ne 2233’de doğacak Kirk’in esamesi okunmuyor daha… Spock, 10 sene Atılgan’ın kaptanlığını yapmış Pike’ın ekibinden yetişme… ABD ve dünyanın geri kalanında birçok yerde ırkçılığın köklü olduğu bir dönemde dizinin yaratıcısı Gene Roddenberry, ırkçılığın, seksizmin, sınıf kavgasının ve emperyalizmin olmadığı bir 23. yüzyıl hayal etmiş ve çok-ırklı, farklı cinsiyetlerden oluşan, pek çok gezegene mensup bir mürettebat yaratmıştı. Bu karakterlerin en ünlüsü yarı insan yarı vulcan Spock ve duygusal bir ilişki yaşadığı haberleşme subayı siyahi Uhura o dönem için oldukça yenilikçi, cesur ve önyargılara meydan okuyan karakterlerdi.
3. Han Solo
“Uzun zaman önce, çok çok uzak bir galakside…” yaşamış Yıldız Savaşları serisinin en bıçkın gemi kaptanı. Bir o kadar aksidir, çekilmez derecede alaycı ve ukaladır ama galaksinin en iyi silah ve gemi kullanan kovboy pilotu. Serinin son filmi “Güç Uyanıyor”da kendisini tekrar görmek kısmet olacak ve yine pilotluğunu konuşturacak diyorlar… Yaşlansa da karizmasından bir şey kaybetmediği filmin fragmanından anlaşılıyor. Han Solo, Yıldız Savaşları’nın ilk üçlemesinde (IV, V, VI) yer alan ve en sevilen karakterlerden biri. Ortağı ve yardımcı pilotu Chewbacca kankasıdır. Hikayede Han Solo’yla; yüklü bir ücret karşılığında gemisi Millenium Falcon’a aldığı Luke Skywalker ve Obi-Wan Kenobi sayesinde tanışırız. Kumarda kazandığı gemisini sürekli modifiye etmeye çalışır ve yasadışı ticaret yaparak hayatını kazanır. Ödül için kurtardığı Leia Organa’ya aşık olur. Bu yüzden her türlü belanın içine kendini atmaktan da kaçınmaz. Jedi veya Sith olmayıp ışın kılıcı kullanabilme onuruna sahip tek kişidir. Kendisi kadar iyi pilot ve dünyanın en sevilen kötü karakteri Darth Vader’a ateş edebilen de bir tek odur. Filmin yönetmeni George Lucas’ın karakter için oyuncu adayları arasında Nick Nolte, Al Pacino, Kurt Russell, Sylvester Stallone gibi isimler var. Harrison Ford’sa oyuncu seçmelerinde replikleri okuması için işe alınmış. Senaryoyu zırvalık, filmi de çocukça görüp onu sinsi bir alaycılıkla okuduğu için yönetmen Lucas’ın gözüne girmiş ve rol ona gitmiş. (Seriyi hala seyretmemiş olanların 4,5,6,1,2,3 sıralamasıyla izlemesi tavsiye edilir.)
4. Malcolm (Mal) Reynolds
Eski püskü ama güvenilir gemileriyle evrende dolaşan ve kanunsuz işler yaparak geçimini kazanan bir haydut çetesinin maceralarını izlediğimiz Firefly’ın kaptanı, ukala, güçlü ve ekibine sadakatle bağlı Mal Reynolds. Mal savaşta yenik düşen tarafta yer almış ve otoriteye boyun eğmeyi reddederek kanun kaçağı olmuş. Satın aldığı Serenity adlı gemisiyle kaçakçılık yapıyor. Ekibine ve gemisine gözü gibi bakıyor. Tam anlamıyla batan gemiyi terk etmeyen kaptan cinsinden… Konuşması ve espri anlayışı ve hatta kılık kıyafetiyle Han Solo’ya çok benzer. Özgün olmadığı yönündeki eleştirilere rağmen gelmiş geçmiş en iyi 25 bilim kurgu karakterden biri sayılır. Nathan Fillion’ın hepi topu 15 bölüm canlandırabildiği ve Fox kanalının 14 bölümünü yayınladığı Firefly dizisi, kanalın haksız yayın politikasıyla yayından kaldırılmış. Buna rağmen edindiği hayran kitlesi öyle sadık ve tutkulu ki, gelen yoğun istek ve kopartılan yaygara sayesinde yaratıcısı Joss Whedon dizinin ikinci sezonunu “Serenity” adıyla 2005’te film haline getirdi. Firefly’ı henüz izlememiş olanlara dizi bölümlerinin sıralaması: “Serenity”, “The Train Job”, “Bushwhacked”, “Shindig”, “Safe”, “Our Mrs. Reynolds”, “Jaynestown”, “Out of Gas”, “Ariel”, “War Stories”, “Trash”, “The Message”, “Heart of Gold” ve “Objects in Space”.
5. William “Husker” Adama
Savaş Yıldızı Galactica dizisinin 2004 versiyonunda Edward James Olmos tarafından canlandırıldı. Eski kafalı, ciddi, disiplinli, uzay gemisi kaptanları içinde en feylesof olanı… Öyle düşündürücü replikleri vardır ki Adama’nın, dinlerken bir anda aydınlanma yaşayabilirsiniz. Karakterinin karanlık tarafları dahil, geçmişiyle oldukça derinlikli işlenmiş, Olmos’un takdire şayan oyunculuğuyla duygusunu izleyiciye en mükemmel biçimde yansıtan dizi tarihindeki önemli karakterlerden biridir adam Adama. Uzay gemisi kaptanları içinde kitap sevgisiyle takdirimizi ayrıca kazanmıştır. Kitaplığından ödünç kitap vermez, verecekse hediye eder, geri verilmesini beklemez. Bitmesini istemediği için en sevdiği kitabın sonunu okumayacak kadar çocuksu bir tarafı vardır. Olağanüstü hallerde hiç tereddüt etmeksizin verdiği kararlar onun liderlik vasfı kadar faşist ve darbeci tarafını da ortaya koyar. O koşullarda hak vermemek de elde değildir hani. Sadece etrafındakilere değil, düşman Saylonlar’a verdiği birbirinden ilginç ayarların hatırına diziyi izlemek gerekir. Aynı zamanda çok yetenekli bir pilot olan Adama, boğuk sesinden ötürü “Husker” lakabını viper pilotluğu yaptığı gençlik zamanlarında almış… Dizinin son versiyonunda vuku bulan Saylon saldırısı sırasında Adama, Galactica gemisindeki kumandanlığının son günlerini yaşamakta. Uzay gemisi müzeye çevirilmek üzere yedeğe alınmış. Saldırılar sırasında görev alamayacak kadar uzak bir bölgede olması, gemiyi bir anda insanlığın kurtuluşu için tek umut haline getirir.
6. Turanga Leela
Leela, Futurama dizisinde Katey Sagal’in seslendirdiği belki de yaratılmış en seksi çizgi karakterlerden biri. Planet Express gemisinin kaptanı ve dizinin ana karakteri Fry’ın aşkı. Önceleri tek gözlü bir uzaylı olduğu sanılırken, sonradan bir kanalizasyon mutantı olduğu ortaya çıktı. Ama bu durum karizmasından hiçbir şey eksiltmedi. Ebeveynleri, hayatını bir azınlık grubun parçası olarak geçirmesin diye onu uzaylı gibi göstererek yetimhaneye bırakmış. Leela ve Fry’ın ilişkileri, dizinin ana konularından biri. Fry, yaptığı her işte Leela’nın fikrini alır ve onayını ister fakat Leela toyluğundan ötürü onu sürekli geri çevirir. Leela’nın aşkı özellikle Fry onun için hayatını tehlikeye attığında depreşir. Fry’ı arkadaş olarak görür ve ondan hep daha fazlasını bekler. Fry’a olan derin duygularını saklar ya da bastırır bir hali vardır. Fry ve Bender’in aksine sorumluluk sahibi, zeki, bilgili ve dürüsttür. Fry ile karakterleri tamamıyla zıttır, bir çok bölümde ekibin başını belaya sokan Fry’ken, beladan kurtaran yine Leela’dır. Bir Otostopçu’nun Galaksi Rehberi’ndeki Trillan karakterine benzetilir.
7. David Bowman
Stanley Kubrick ve Arhur C. Clarke tarafından yaratılan efsane 2001: Uzay Yolu Macerası filminde, görevi Jüpiter’e gitmek olan Discovery One gemisinin kaptanı. Keir Dullea’nın canlandırdığı Bowman karakterinden çok daha fazla ilgi çeken ise mürettebatın altıncı üyesi yapay zekanın geldiği hiper nokta HAL 9000 bilgisayarıdır. HAL, hatasız uygulama siciline sahiptir, insan gibi iletişim kurmak ve hatta insan duygularını taklit etmek için tasarlanmıştır. Fakat bilgisayarın, belirlenen görevden farklı amaçları vardır. İlerleyen sahnelerde mürettebatın geri kalanını öldüren HAL ile başbaşa kalan Dave, onu devreden çıkarana kadar aslında geminin kaptanı HAL 9000’dir. Filmin etrafında döndüğü Dünya, Ay ve Jüpiter gibi farklı lokasyonlarda bulunan özel güçlere sahip siyah dikilitaşlardan gelen sinyalleri incelemek için podla gemiden ayrılıp Jüpiter’e doğru yola çıkan Dave, yolculuk esnasında tuhaf gezegenler ve kozmolojik olaylar görür. Yolculuğun sonunda kendini pod ile birlikte bir yatak odasında bulur. Aynı anda kendini hem orta yaşlı bir adam, yemek yiyen yaşlı bir adam ve yatakta son dakikalarını yaşayan çok yaşlı bir adam olarak görür. Daha sonra dikilitaş odada belirir, çok yaşlı adam ona dokunmak ister fakat başaramadan ölür ve balon içindeki bir bebeğe dönüşür. Bu bebeğin adı Yıldız Çocuk’tur… Bu çocuk insanın evriminde geldiği bir üst aşamayı, üst insanı temsil eder. HAL 9000, bundan yaklaşık 50 sene önce hem insan faaliyetlerinin bilgisayarlara devredilmesi, hem de ilk kez bir bilgisayarın, filmin kötü karakteri olmasıyla tarihe geçmiş. HAL 9000’in adının, IBM kısaltmasındaki harflerden bir önceki harfe gidilerek oluşturulduğu söylense de Arthur C. Clarke, bunun tamamen rastlantısal olduğunu açıklamış.
8. Doktor
1963’te ilk kez gösterildiğinden bu yana Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en uzun süren bilim kurgu dizisi olarak giren Doctor Who’nun 13. Doktor’unu Peter Capaldi canlandırıyor. İngiliz popüler kültürünün önemli bir parçası: Hayranlarına “Whovian” deniyor. Dizi; zamanda yolculuk yapan ve dünya dışı bir varlık olan Doktor adlı “Zaman Lordu”nun maceralarını anlatır. Doktor, 1950’lerden kalma bir polis kulübesi gibi görünen ama aslında bir bilinci olan ve zamanda yolculuk yapabilen TARDIS adındaki uzay gemisiyle evreni araştırır. Doktor’un amacı yol arkadaşlarıyla birlikte uzay-zamanı keşfetmek ve tarihe yapılan müdahalelere engel olup sorunları çözmektir. Doktor, Gallifrey adlı bir gezegenden gelir orada yaşayanların tamamı zaman lordudur. Zaman lordları ve Dalekler arasında gerçekleşen “Son Büyük Zaman Savaşı”nda her iki ırkın da sonu gelir ve Doktor türünün hayatta kalan tek ferdi olarak TARDIS ile beraber gezegenden kaçmayı başarır. Doktor neredeyse ölümsüzdür ve bunun kaynağı tüm zaman lordlarının yapabildiği hücre yenilenmesidir. Hücre yenilenmesi, zaman lordlarının ölüm zamanı geldiğinde, dış görüntülerinin tamamen değişip yeni biri olarak hayata dönmeleri anlamına gelir. Bu süreç, sadece görünüşlerinin değil, tüm benliklerinin değişmesine neden olduğu için zorlu ve acı vericidir. Doktor toplamda 13 yaşama sahiptir. İnsan ırkının eşsiz duyguları nedeniyle Dünya’ya zaafı olan Doktor, kendine dünyalı yol arkadaşları seçer ve onlarla birlikte yaşadığı maceralarla evrenin düzenini korur.
9. Zaphod Beeblebrox
Douglas Adams’ın yazdığı 1978’de radyo programı olarak yayınlanmaya başlanan Bir Otostopçu’nun Galaksi Rehberi adlı fenomen bilim kurgu serisindeki galaktik başkan… Part-time evren yöneticisi ama aslında yönetmiyor da. Hani sorarlarsa diye kartviziti bu. Bunun dışında, çift başlı, üç kollu, hayaletlerle konuşabilen, çok mutlu olduğunda iki başını tokuşturabilen uzaylı bir varlık. Bir doğum kontrol hapıyla bir zaman makinesinin karıştığı bir kaza sonucu doğmuş. Zeki olduğu anlaşılmasın diye mi aptal taklidi yaptığı yoksa gerçekten mi aptal olduğu çözülemeyen şahsiyet. Tek amacı hoş ve boş vakit geçirmek olsa da şizofren alt benliğinin başına açtığı işler bu isteğini sürekli engeller. Arsız, utanmaz ve hırsızdır. Çalıntı gemisinin adı Altın Kalp’tir. Seri, Arthur Dent’in uzayda kestirme bir yol yapılması için dünyanın patlatılmasından biraz önce Ford Prefect adındaki bir uzaylıyla, bir inşaat gemisine otostop çekerek dünyadan kaçmasıyla başlar. Ancak ikili yakalanıp gemiden atılırlar. Ford’un yarı kuzeni olan Beeblebrox, bilmeden de olsa Arthur’la Ford’u ölümden kurtarır. Altın Kalp’in diğer üyeleri yaşamaktan çok sıkılmış depresif robot Marvin ve tek kadın insan Trillan’dır. Bu ekibin “nihai soru”ya cevap ararken karşılaştıkları maceraları anlatan serinin 2005’te gösterime giren filminin senaryosunu Douglas Adams yazmaya başladıysa da zamansız ölümü nedeniyle başka senaristler tamamladı. Eserin Türkiye açısından ayrıca bir önemi var: Ekşi Sözlük’ün kurulmasına fikir önderliği ettiği bizzat kurucusu “ssg” tarafından söylenir.
10. Logar Trihis
Senaryosunu Cem Yılmaz’ın yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı G.O.R.A.’da yine Cem Yılmaz tarafından canlandırılmış zekası, ince esprileri ve askeri gücüyle öne çıkan karizma kötü karakter. Uzay kırosu, psikopat uzaylı gibi lakapları olan Logar, KF 1500 isimli uzay gemisinin kaptanıdır. Gemisi hafiften sola çeker, yardımcısı Kuna’dır. Aynı zamanda biseksüel olan Logar’ın babasının adı Kubar’dır ve dedesi dünyalıların tecavüzüne uğradığı için Logar, dünyalıları hiç sevmez. Uzaylıların kaçırdığı Arif’in hikayesinin anlatıldığı G.O.R.A’da kahramanın baş düşmanı ve rakibidir Logar. Arif, G.O.R.A’da tutsakken gezegeni bir alev topundan kurtarır ve bu sırada Ceku isimli prensesle tanışır. Bütün bunlar olurken, G.O.R.A. gezegeninin kötü kalpli komutanı Logar, Ceku ile evlenerek gezegenin yönetimini ele geçirmeyi planlamaktadır. Arif bunu öğrenir ve gezegenden kaçarken Ceku’yu da yanında götürmek ister fakat bunun için önce Komutan Logar’ı alt etmesi gerekir. Filmin devamı niteliğindeki A.R.O.G’da tekrar karşımıza çıkan Logar, Ceku’yla evlenip dünyada mutlu bir hayat sürdüren Arif’i zaman makinesiyle bir milyon yıl önceye gönderir ve onun kılığına girerek Ceku’yu kandırır. A.R.O.G, taş devrinden kurtulup hamile karısı Ceku’nun yanına dönmeye çalışan Arif’in hikayesini anlatır… Cem Yılmaz’ın bir başka filmi Yahşi Batı’da da Komutan Logar’a göndermeler bulunur.
Bonus 1: Morpheus
https://www.youtube.com/watch?v=lnw_emcvrPs
Adı, Babil kralından gelen gemisi Nebukadnezar hiçbir zaman dünya dışına çıkmamış ve dış uzayda yol almamış olsa da Matrix serisinin unutulmaz karakteri Morpheus gönüllerimizin kaptanıdır hiç şüphesiz. Yunan mitolojisindeki rüya tanrısı Morpheus’tan esinlenilerek yaratılan karakteri, Laurence Fishburne abimiz canlandırmıştır. Morpheus’un amacı kahinin kehanetindeki seçilmiş kişiyi (Neo), bir simülasyondan ibaret olan yaşadığımız dünyada yani Matrix’te bulmak ve ona yardımcı olmaktır.
Bonus 2: Kaptan Murat
“Türk Starwars”ı olarak geçen ve “trash” olması dolayısıyla son yıllarda dünya çapında bir kült haline gelen Dünyayı Kurtaran Adam filminden…
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30