Hepimiz yaşadığımız ülkelerde belirli kurallara uygun bir hayat sürüyoruz. Kanunlar, toplum düzenini sağlamak için var. Diğer yandan ise zaman değişiyor ve bilim insanları uzayda bir yaşam arayışında. Biraz geleceği düşünürsek, uzayda yargı sistemi nasıl olacak? Bir cinayet işlendiğinde ya da hırsızlık yapıldığında fail nasıl bulunup yakalanacak? Aslında pek çok devlet gezegenin dışına uzanan bir yargı sistemine şimdiden sahip. Nasıl mı? Gelin birlikte bakalım.
Uzayda işlenen ilk suçu merak ediyorsanız içeriğimize buradan bakalabilirsiniz.
Şüphesiz uzayda bir suçu araştırmak dünyada işlenen bir suçu araştırmaktan çok daha zor. Ancak uluslar, hâlihazırda bu gezegenin sınırları dışına uzanan yasal yargı yetkisine sahip
Bu durum, 10 Ekim 1967 tarihli Dış Uzay Antlaşması (Outer Space Treaty), resmi adıyla Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dâhil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Antlaşma’nın VIII. Maddesi kapsamında yer alıyor
Anlaşmayı pek çok ülke imzaladı birçok ülkede anlaşmada taraf oldu. Türkiye de anlaşmaya taraf olan ülkelerden biri. Dış Uzay Antlaşması, uzay hukukunun temelini oluşturdu. Antlaşmada yer alan bazı maddeler ise şöyle;
Dış Uzay Andlaşması, resmi adıyla Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dâhil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Andlaşma[1], uluslararası uzay hukukunun temelini oluşturan antlaşmadır. 27 ocak 1967’de ABD, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği’nde imzaya açılan antlaşma 10 Ekim 1967’de yürürlüğe girmiştir. 2015 yılının Eylül ayı itibarıyla 104 ülke sözleşmeye taraftır. 24 ülke ise antlaşmayı imzalamış ancak onaylama işlemini tamamlamamıştır. Antlaşmanın bazı maddeleri ise
– Dış Uzayın keşfi ve kullanımı tüm ülkelerin yararı ve çıkarları gözetilerek yürütülür.
– Dış Uzayın keşfi ve kullanımı hususunda tüm ülkeler özgürdür.
– Devletler hem yörüngeye hem de dış uzaydaki gök cisimlerine veya istasyonlarına; nükleer silah ya da diğer kitle imha silahları yerleştiremez.
– Dünya’nın uydusu Ay ve diğer gök cisimleri yalnızca barışçı amaçlarla kullanılabilir.
Sonuç olarak ne gerçek kişilerin ne de devletlerin gök cisimlerini bu tür sahiplenmeleri uluslararası hukuk açısından mümkün değil ve taraf olan uluslardan birinin uzaya bir nesneyi (yani bir uzay aracı, uydu veya uzay istasyonu) fırlattığı taktirde, bu anlaşmaya göre diğer ülkeler bu konuda söz söyleyebilir.
Bu nedenle hukuk uzmanlarına göre, bir ABD astronotu NASA uzay gemisinde veya ABD’den fırlatılan ticari bir uzay aracında seyahat ederken başka bir Amerikalıyı öldürmekle suçlanırsa, FBI ve federal savcılar, katili tutuklama ve getirme yetkisine sahip olurlar
Eğer cinayet Uluslararası Uzay İstasyonunda meydana gelirse ve iddia edilen katil ve kurban farklı ülkelerin vatandaşları ise işler biraz daha karmaşık hale gelebilir.
Othmer Uzay Hukuku Profesörü Frans G. von der Dunk bu konuda şunları söylüyor;
“Taraflar arasında imzalanan 1998 Hükümetlerarası Anlaşmanın 22. maddesi, yukarıda belirtilen uluslararası sözleşme hükümlerinden sapmaktadır ve bunun tersine, yargı yetkisini suçlunun vatandaşlık durumuna kabul etmektedir” diye yazıyor . Nebraska Üniversitesi-Lincoln Hukuk Fakültesi, bir e-posta ile. Ancak bu, “diğer milletlerden kişilerin canı veya güvenliği ve / veya uzay istasyonunun güvenliği tehlikedeyse, hangi ülkenin fiilen kovuşturma başlatması gerektiği konusunda ilgili diğer ülkelerle istişare yapılması gerektiği” uyarısı ile birlikte gelir. kurbanın vatandaşı olduğu ülkenin bunu yapmasıyla sonuçlanır. ”
Mississippi Hukuk Fakültesi Hava ve Uzay Hukuku Programının yardımcı direktörü Michelle Hanlon ise “Bu anlaşma yalnızca Uluslararası Uzay İstasyonunu kapsıyor” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor;
“Ancak ABD’nin bir uzay cinayetinde yargı yetkisini aldığını varsayalım. Suç mahallinin ve potansiyel tanıkların Dünya’nın dışında olduğu göz önüne alındığında, suçu araştırmak ve bir dava açmak zor olacak. Tamamen yeni bir meslek eklemeniz gerekebilir; uzay polisliği… Birini sırf bir cinayeti araştırmak için uzaya göndermenin muazzam bir maliyeti olur. Uzayda veya başka bir gezegende veya ayda kanıt toplamak özellikle zor olabilir.”
Kaynak: 1