Konuk yazarımız İnci Özdemir listeledi, haberiniz olsun. (@inciozdemir)
Seçim araçlarından yükselen müziklerle, 21. yüzyılda değilmişiz hissi yaşadığımız bu günlerde, siyasetçilerin oy için neler vaat edebildiğini her gün hatırlayabilmek önemli sanki.
Görev başına geldiklerinde çok işleri oluyor. Hepsini akıllarında tutamayabiliyorlar. Beyin bedava dostlar, atın hafızaya bilgiyi! Huzurlarınızda unutulmayacak seçim vaatleri.
Süleyman Demirel
Demirel kendi deyişiyle, “altı defa gitmiş yedi defa gelmiş” ve üzerine, cumhurbaşkanlığı ile işin cilasını da atmış bir siyasetçimizdir. Kıymetlisi fötr sapkasıyla, Yalın’ın “kalbimin orta yerinde bu nasıl bir cumhuriyet” sözlerinin ilham kaynağı olduğu rivayetler arasındadır.
Türk siyasi arenasında uzun yıllar yer alan Demirel, özellikle yasaklardan sonra siyasete döndüğü 1991 seçimlerinde, yine bir talihsizlik yaşadı ve vaat verme hastalığının son evresine geldiğini açıkladı. Hastalığın şiddetlenmesi ile, “Kim ne veriyorsa, beş lira fazlasını vereceğim” diyen Demirel ayrıca, ekonomiyi beş yüz günde düzlüğe çıkarma, emeklilik yaşını indirme ve enflasyonu düşürme gibi sözler verdi. Nazmiye Hanım ise ona bu zor günlerinde destek oldu.
Tansu Çiller
Çiller bilinen yüzüyle, gaflarıyla Ekvator’un çevresini yaklaşık iki kere dolaşan, esasında ise ‘Google Translate’in geliştirilmesinde önemli katkıları olan siyasetçimizdir. Google Translate’e kazandırdığı cümle çevirileri arasında; “Ölü kaybı olmamıştır”, “Cenab-ı Allah’ı size emanet ediyorum”, “Akdeniz’in incisi Trabzon”, Afyonlulara hitap için “Sevgili Şehbinkarahisarlılar”, Mesut Yılmaz’ı hedef alarak “Deccal değil Yılmaz olsan ne fark eder?”, yine Mesut Yılmaz’ın istikrarsızlığını eleştirmek için “Mesut Yılmaz iktidarsızdır”, Kur’an kurslarını kapatan hükümet için “Ezan kurslarını kapattılar” ifadelerini literatüre katmıştır. Kırat kelimesinin çevirisini “beyaz at” ya da “ak at”, güvenoyunu “güvenlik oyu”, çekiç gücü “çekici güç” olarak değiştirip, Azerbaycan liderleri Ebulfeyz Elçibey ve Haydar Aliyev’i birleştirip ‘Ali Bey’i üretti.
Avrupa Gümrük Birliği’ne üye olduğumuzda Avrupa Birliği’ne üye olduğumuzu zanneden Çiller, bu yanlış anlaşılmayı düzelterek, en geç 98’de Avrupa Birliği’ne tam üye olmayı bizlere vaat etti. İl yapmanın siyasetçiler arasında trend olduğu o dönemlerde, zaten il olan Samsun’u il yapmayı hedefledi. “Her mahalleye milyoner” vaadi, ilerleyen yıllarda mitoz bölünmeyle, “yüz trilyoner” haline dönüştü. DYP-SHP hükümetinde, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olduğu dönemde, her çiftçiye traktör, herkese beş yüz günde ev ve araba olmak üzere iki anahtar vereceğini söyledi. Kemal Derviş’i eleştirirken, “halüsinasyon” kelimesini seçmesi cümle içinde kullanarak pekiştirme isteğindendi, ancak bazı sorunlar yaşadı ve Yıldız Tilbe’nin “Ruhum isterse gezinir, dipsiz uçurumlarda.” sözleriyle siyasete veda etti.
Cem Uzan
Uzan, Genç Parti Genel Başkanı olarak, “Döner-Ayran” albüm partisi için ülke çapında turneye çıkarak, 2002 yılına damgasını vuran muhteşem konserler verdi. Bu turne sırasında halk tarafından en çok beğeni vaat eden parçaları; “Mazot 1 TL olacak”, “Her İşsize 350 TL maaş verilecek”, “Üniversite sınavı kalkacak”, “Emekli 14 maaş almalı”, “Üniversite sayısı dört katına çıkacak” oldu. Fındık yemeye düşkünlüğüyle bilinen Cem Uzan, “Fındık 8 TL olacak” isimli duygusal parçasıyla, hayranlarına bonus track sürprizi yaptı.
Haydar Baş
Haydar Baş, 2002 seçimlerine “İş, Aş, Haydar Baş” gibi sarsıcı ve yaralayıcı bir sloganla dahil olmuştur. İyimser bakış açısıyla bilinen siyasetçimiz, cuma namazından çıkıp mahallenin çocuklarına şeker dağıtan, yumuş yumuş bir mü’mindir. Mazotun 80 kuruş olacağını, ev hanımlarına 500 lira maaş vereceğini, doğum yapan her anneye 15.000 lira doğum ikramiyesi vereceğini, her çocuk için 250 lira maaş vereceğini, asgari ücretin 2.000 lira olacağını vaat etti, ancak “Olmadı yar, su testisine dolmadı yar”.
Devlet Bahçeli
Bahçeli, küçüklükten bu yana sayılara büyük ilgi duyan bir ekonomist ve siyasetçidir. Bir matematik dahisi olan Bahçeli’nin hayatı sinemaya uyarlanır ve “Akıl Oyunları” filminin ilham kaynağı, çok şaşırtıcı ama evet, John Nash değil, aslında Devlet Bahçeli’dir. Mitinglerde yaptığı konuşmalardan da bu kolayca anlaşılabilir. 1999 seçimlerinde, “Başörtü sorununu ürkekler değil, erkekler çözer”, “Apo’yu idam ettireceğiz” gibi hardcore vaatler verdiyse de, yıllar onu çaya batırılmış bir “püskevit” tadına getirmiştir. Kısa süre önce 2014 seçimleri için, hepimizin rüyası olan bir Türkiye profiliyle bizlere seslendi: “Şampuan Galatasaray!” değil, izleyin. 🙂
Necmettin Erbakan
Erbakan siyaset arenasında, 12 Eylül öncesi ve sonrası olarak iki ayrı dönemde yer aldı. 12 Eylül öncesi seçim vaadi faizi kaldırmak ve 5.000 tank üretmek iken 90’lardan sonra, Taksim’e cami, hızlı tren, her ile bir fabrika ve havaalanı gibi vaatleri oldu. Çok sevildi.
Mesut Yılmaz
Mesut Yılmaz 1999 seçimlerinde, Susurluk’u çözeceğine söz verdi, gerisini hatırlamıyoruz.
Mustafa Sarıgül
O aslında bir rockstar’dır. Konuşmalarında mikrofunu tutuş tarzı, aralarında konuşan milletvekilleri azarlaması, alkışlamayanları kovmasıyla “Hell yeahh” demese de kendini ele verir. Şişli gibi, yerin dibine batsa Atlantis olamayacak, kasvetli bir semt için, “Güler Yüzlü Şişli” hayli güçlü bir vaat.
Besim Tibuk
2002 seçimlerine LDP’den katılan bir siyasetçimizdir. O dönemin atmosferini soluduğundan olsa gerek, iktidara gelmesi durumunda; halkımızın kanayan yarası, eşlerin tartışma sebebi, kardeşi kardeşe kırdıran, halkı küfre teşvik eden, ofsayt illetini kaldıracağını ve direkler arasındaki mesafeyi arttıracağını vaat etti.
Kemal Kılıçdaroğlu
Bülent Ecevit tribute çıkışıyla halkın sempatisini topladı ve toplamda 41 kere maşallah alsa da bölüm sonunda prensesi kurtaramadı. Bu kırk bir vaatten sadece 12’sinin hayata geçmesi için, 240 milyarlık ek kaynağa ihtiyaç vardı. İstanbul’da yaşayan tüm fakir ailelere 600 lira maaş sözü veren Kılıçdaroğlu, yoksulluğun tarihe gömüleceğini, mazottaki ÖTV’nin, üniversite harçlarının kalkacağını, Doğu ve Güneydoğu’ya sıfır faizli kredi vereceğini söyledi. Bu hesap kamu personelinin maaşlarına, yatırımlara, faiz ödemelerine, savunma harcamalarına kaynak kalmaması anlamına geliyordu.
Bu kadar parayı nereden bulacağını Nasreddin Hoca’ya sorduklarında ise, hoca da durmamış yapıştırmış cevabı, “Onun adı Kemal, o bulur.” Sizin de anlayacağınız gibi, Kılıçdaroğlu lisede dil sınıfında öğrenim gördüğünden, lise birinci sınıftan bu yana matematik dersi almamıştı ve hesap işlerinde diğer siyasetçilerimiz kadar iyi değildi.
Recep Tayyip Erdoğan
2002 ve 2007 yıllarında iktidar olmanın verdiği özgüvenle, seçim beyannamesine “Türkiye’nin 2023 Vizyonu” koydu. Vaatleri yerli uçak, hızlı tren ağı, her ile havaalanı, 500 yüz bin yeni TOKİ konutu gibi hedefler içeriyor. 30 yaş üstüne sınavsız üniversite hakkı getirip, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarma vaadinde de bulundu.
Kanal İstanbul, Topçu Kışlası, Taksim’in yeraltına inmesi gibi ‘çılgın projeler’i bitmez. Adnan Menderes’in yargılandığı Yassıada ve Sivriada’yı da elden geçirip, turizme kazandırmak ister, çünkü neden? Açıklıyoruz, Tayyip Erdoğan “Son Beton Bükücü”dür. Doğal olarak, uzun yıllar toprak ve su elementleri üzerinde çalışıp ustalaşarak, beton elementine hakim olmuştur. Recep Tayyip Sensei, her şeyin en iyisini bilendir ve kimseyi kimseye yedirmez. LGBTİ haklarını da oldukça önemseyen Erdoğan, neredeyse heteroseksüel ilişkileri dışlayan bir şekilde (kızlı-erkekli), hemcinslerin birlikteliğini yüceltir. Onu eleştirenlere, “bunlar” demesiyle bilir.