Teknolojik ilerleme bazı yeni icatların ortaya çıkmasına olanak tanırken, bazılarının yok olmasına sebep oluyor. Söz gelimi cep telefonları gelişen teknolojinin bir ürünü. Ev telefonları ise gelişen teknoloji sebebiyle yok oldu! Daktilolar, eski moda yazar kasalar, devasa film projektörleri ve çevirmeli modemler de yine teknoloji karşında yenik düştü ve tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı. Elbette tüm bu cihazların kendilerine özgü ilginç sesleri de artık yalnızca tarihin ıssız koridorlarında yankılanıyor. Öyle kimi insanların yakından bildiği bazı sesler belirli bir yaşın altındaki insanlar için hayli yabancı. Hatta günümüz çocuklarının muhtemelen daha önce hiç duymadığı sesler dahi var. İşte gelişen teknoloji sebebiyle artık karşılaşmanın pek de kolay olmadığı nostaljik sesler.
1. Çevirmeli telefon
Bugün, bir yakınımızı aramak istediğimizde o kişinin telefon numarasını tuşlamamıza dahi gerek yok. Bu işi basit sesli komutlarla halledebiliyoruz. Ancak geçmişte durum böyle değildi. Bir kişiyi veya kurumu aramak için ilk önce telefon rehberinden numarasını bulmak, sonra sabit bir telefondan numarasının tuşlamak gerekiyordu. Biraz daha önceki dönemlerde ise telefon numarasını çevirmek durumundaydınız! Evet, bugün çoğunlukla bir dekorasyon ürünü olarak varlığını sürdürse de çevirmeli telefonlar bir zamanlar oldukça kıymetli ürünlerdi. Almon Brown Strowger tarafından 19. yüzyılın sonlarında patenti alınan çevirmeli telefonlar 1960’larda yerini tuşlu ev telefonlarına bırakana kadar popülerliğini korudu. Elbette çevirmeli telefonların kendine özgü sesi de o yıllarda yaşayan insanların gündelik yaşamındaki sırdan unsurlardan biriydi.
2. Daktilo
Bugün pek çok farklı yazı yazma aracına sahibiz. Ancak günümüzden uzun zaman önce tek bir alternatif vardı: Daktilo. Bugün daktilolara karşı özel olarak ilgi duyan insanlar olsa da gelişen teknoloji sebebiyle gündelik yaşamında daktilo kullanan insanların sayısı hayli azaldı. Öyle ki günümüzde daktilo sesini canlı canlı duyan bir çocuğa rastlamak epey şaşırtıcı olur. Ancak nostaljik sesler listesinde yer almayı fazlasıyla hak eden bu karakteristik sesi beyaz perdede veya televizyon ekranlarında sıklıkla duymak mümkün.
3. Kahve perkülatörü
Modern kahve makinelerinden önce filtre kahve demlemek için kahve perkülatörü kullanılıyordu. 1970’li yıllarda popülerleşen otomatik kahve makineleri tezgahları ele geçirmende önce yaygın olarak kullanılan kahve perkülatörünün kendine özgü ilginç sesini hatırlayan insanların sayısı hayli az olmalı.
4. Yazar kasa
Yazar kasalar günümüzde de pek çok işletme tarafından kullanılıyor. Elbette modern halleriyle. Ancak ilk yazar kasa modellerinin ikonik sesleriyle karşılaşmak da günümüzde pek kolay değil.
5. Film projektörü
Bazı sinema salonlarında bugün de eski tip film projektörlerinin çıkardığı sesi duymak mümkün. Ancak günümüzde pek çok sinema salonunda dijital film projektörleri kullanılıyor. Bu nedenle geçmiş dönemlerdeki teknolojinin harika ürünleri arasında yer alan film projektörlerinin zaman zaman rahatsız edici de olabilen gürültülü sesini unutmuş olmanız pek de şaşırtıcı değil.
6. VHS kaset
Günümüzden uzun zaman önceydi, dijital yayın platformlarının sektörü ele geçirmediği, korsan film izleme sitelerinin henüz kurulmadığı yıllardı… VCR oynatıcılar, pek çok sinemaseverin evinin başköşesini süslüyordu. VHS kasetler ise oldukça kıymetliydi. Elbette modern zamanlarda ne bu video oynatıcının izine rastlamak mümkün ne de nostaljik kasetlere. Bir VCR’de geri sarılan VHS kasetinin vızıltısı ise neredeyse tamamen unutuldu.
7. Çevirmeli ağ
İnanması zor olabilir ancak bir zamanlar “internetin sesi” vardı! Günümüzden uzun zaman önce, insanlar internete telefon hatları üzerinden yani çevirmeli ağlar sayesinde erişim sağlıyordu. Neyse ki ADSL, kablo internet, fiber internet ve 3G gibi teknolojiler bugünden bakınca hayli ilkel görünen çevirmeli ağ sisteminin yavaş yavaş yok olmasına neden oldu. Doğal olarak internetin sesi de kayıplara karıştı ve nostaljik sesler listesindeki yerini aldı.
8. Ankesörlü telefon jeton iadesi
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki şehirlerde de ankesörlü telefonlarla karşılaşmak mümkün. Ancak söz gelimi 20 yaşından daha küçük birinin ankesörlü telefon kullandığına şahit olan var mı? Pek zannetmiyoruz. Bu nedenle çocukluğu 2020’li yıllara rastlayanların ankesörlü telefonlardaki jeton iade sesini duymuş olması da pek ihtimal dahilinde değil.
9. Flaş küp
Özellikle 1960’lı yıllarda, siyasetçiler arasında gerçekleşen toplantılarında duyulan arka fon sesleri vardı. Bu seslerin en yaygın olanı ise flaş küp isimli küçük bir aparattan çıkıyordu. Fotoğraf makinelerine takılan bu yenilikçi ışık kaynağı her çekimden sonra durup yeni bir flaş ampulü takmak zorunda olmadan seri şekilde fotoğraf çekimi yapılabilmesine olanak veriyor, bu esnada kendine özgü bir ses çıkarıyordu.
Kaynak: 1