Edebiyat, yaşamla olduğu kadar yaşamın sonrasıyla da doğrudan bağ kurar. Ölüm de bu bağın en temel ve kaçınılmaz parçaları arasında yer almaktadır. Edebiyatı yaratan ve sürekli hale getiren çoğu yazar ve şair de mevcut yaratım süreçlerini devam ettirirlerken ölüm üzerine sık sık düşünmüşlerdir. Bazıları dayanmış, bazıları ise ne yazık ki bu durumun çözümsüzlüğüne dayanamayarak yaşamlarına son vermiştir. Edebiyat tarihimize baktığımız zaman, intiharla son bulan hayatların varlığı oldukça geniş bir yer tutmaktadır.
Hazırladığımız liste, dünyaca ünlü edebiyatçıların yarattıkları eserlerin sonrasında bıraktıkları son cümleleri, yani intihar notlarını içermektedir.
Her şeye rağmen yaşamın güzelliğinin sonsuz olması umuduyla.
1. “Artık Maçlar Yok. Bombalar Yok. Yürüyüş Yok. Eğlence Yok. Yüzmek Yok. 67. 50 yaşımı 17 sene geçmiş. İhtiyacım olandan ya da istediğimden 17 daha fazla sene…”
“…Sıkıcı. Her zaman bir huysuz oldum. Kimse için eğlenceli değil. 67. Giderek Aç gözlü oluyorsun. Yaşlı haline göre davran. Sakin ol Hiç Acımayacak.”
Hunter S. Thompson, karısına bıraktığı bu son notun ardından kendini tabancayla vurarak hayatına son vermiştir. Yazar, Gonzo gazeteciliği adı verilen türün de yaratıcısıdır. Söz konusu anlayışa göre haberler hakkında objektif olmak gibi bir zorunluluk yoktur. Aksine olabildiğince subjektif olmak gerekmektedir. Süslü ya da edebiyatlı cümleler yerine alaycı, okura samimi gelen bir dil üslubunda sürdürülen bu tür, 1970 yılında ABD’de ortaya çıkmıştır.
2. “En sevdiğim, yeniden delireceğime eminim. O korkunç zamanların bir yenisini daha aşamayacakmışız gibi hissediyorum. Ve bu kez iyileşmeyeceğim. Gaipten sesler duymaya başladım ve odaklanamıyorum…”
“…Bu yüzden en iyisi gibi gözüken şeyi yapıyorum. Bana mümkün olan en büyük mutluluğu yaşattın. Benim için olunabilecek her şeyi oldun. Bu korkunç hastalık çıkıp gelene kadar iki insanın daha mutlu olabileceğini düşünmezdim. Artık daha fazla mücadele edemeyeceğim. Hayatını mahvettiğimi biliyorum, ben olmazsam çalışabilirsin. Çalışacağını biliyorum. Görüyorsun ya, bunu bile düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Demek istediğim o ki, hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı son derece sabırlı ve inanılmaz biçimde iyi oldun. Herkesin bunu bilmesini istediğim için söylüyorum. Eğer biri beni kurtarabilecek olsaydı, bu sen olurdun. Senin iyiliğinin kesinliği dışında her şey uçup gitti. Hayatını mahvetmeye daha fazla devam edemem. İki insanın bizim olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini düşünmüyorum. V.”
Virginia Woolf, döneminin en önemli yazarlarından biriydi. İntiharından önce yazdığı son satırları da kocasına bırakmıştı. Yaratıcılığı, eserlerindeki yoğunluk ve insanlara aktardığı duygular benzersiz izler taşıyordu. Ancak iç dünyasında yaşadığı sarsıntılara ve II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımlarla daha fazla mücadele edemeyip 1941 yılının mart ayında evlerinin yakınında bulunan Ouse Nehri’ne atlayarak intihar etti.
3. “Dr. Horder’ı arayın.”
Sylvia Plath, ardında yalnızca kısacık bir not bırakarak yaşamına son verdi. Ancak bazıları yazarın bu notunun bir tür yardım çağrısı olduğunu düşünmektedir. Hayatının büyük bir bölümünü manik depresif bozukluklarla mücadele ederek geçen yazar, kendi depresyonu hakkında detaylı bilgiler verdiği romanı Sırça Fanus‘la tanınmaktadır.
4. “Beni haklamaya çalıştılar – fakat ben daha önce davrandım!”
Amerikalı şair Vachel Lindsay’in bıraktığı bu not, hayatına dair kısa ipuçları veriyor olsa da içinde bulunduğu sıkışmışlığı aynı oranda ortaya koyuyor. Yazar, dezenfektan içerek 1931 yılında yaşamına son vermiştir.
5. “Bütün dünyayla – ve her şeyden önce seninle – uzlaşmadan sevgili Ulrike, şu anda olduğu gibi rahat ve huzurlu ölemem…”
“…Bana yazdığın mektupta başvurduğun güçlü ifadelerden vazgeç: Bırak onların hükmünü kaldırayım; gerçekten de beni kurtarmak için gücünün yettiği her şeyi yaptın, yalnızca bir kız kardeş olarak değil fakat bir insan olarak da yapılabilecek her şeyi yaptın. Gerçek şu ki, yeryüzünde hiçbir şey bana yardımcı olamaz. Ve artık hoşça kal: Tanrı sana benimkinin yarısı kadar olsa bile, keyifli ve tarifsiz mutluluk içerisinde bir ölüm bahşetsin: Bu senin için düşünebildiğim en içten ve en büyük dilek. Henry. Stimmung, Potsdam, ölümümün sabahında.”
Alman edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Heinrich von Kleist, yazarlığın yanısıra dramaturg olarak da çalışmalar yapıyordu. Öykü, şiir ve tiyatro oyunu alanlarında verdiği eserlerle tanınmaktadır. Yazar, 1811 yılında kız arkadaşıyla birlikte intihar ederek yaşamına son vermiştir.
6. “İnsan artık bir işe yaramadığında, kaçınılmaz ve yakın bir ölümden emin olduğunda, yavaş ve feci bir ölüm yerine hızlı ve kolay bir ölüm seçmek en basit insan haklarından biridir. Kloroformu kansere tercih ettim.”
Charlotte Perkins Gilman, ölme hakkı üzerine düşünen ve bu düşüncesini her alanda gerekçelendirerek savunan bir yazardı. Dönemi için oldukça önemli eserleriyle tanınan yazar, 1934 yılında tam da savunduğu düşüncelere uygun olarak hayatına son vermiştir.
7. “Hoşça kal dostum, hoşça kal. Aşkım, kalbimdesin. Ayrılmamız da bir kader. Çok geçmeden bir araya gelecek olmamız da…”
“…Hoşça kal; el sıkışmaya gücüm yok. Üzülmek, kaş çatmak yok. Şu anda ölmek yeni bir şey değil. Çünkü yaşamak da yeni değil.”
Sergei Yesenin, Rus edebiyatının en önemli şairleri arasındaydı. Ölmeden önce kanıyla kendisi gibi şair olan yakın arkadaşı Mayakovski’ye bir veda şiiri yazmıştır ve kaldığı otelin odasına kendini asarak intihar etmiştir.
8. “Hepiniz hoşça kalın!”
Hart Crane, 1930 yılında Amerika Şiir Ödülü’ne layık görülen başarılı bir şairdi. Bindiği gemi hareket halindeyken denize atlayarak hayatına son vermiştir.
9. “Ve kalbin kırılması ya da kurşuna dönmesi gereken, bu dünyadan göçüyorum.”
Fransız yazar Nicolas Chamfort, özellikle aforizmalarıyla tanınıyordu. Hayatı boyunca bir kez tutuklandı. 1793 yılında aynı şeyleri bir kez daha yaşayacağını ve tutuklanacağını düşünerek panik halinde odasına kapandı ve tabancasını ateşledi. Bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanan yazar, birkaç deneme daha yaptı ancak sonuca ulaşamadı. Sonrasında tedavi edilen yazar, bilinmeyen bir hastalık sebebiyle birkaç ay içerisinde hayatını kaybetti.
10. “Çok eğlendim, hoşça kalın ve teşekkürler!”
Dünya edebiyatı için önemli bir yerde duran Romain Gary de içindeki sarsıntılarla mücadele edemeyen yazarlar arasındaydı. Bardağı taşıran son damla ise eşi Jean Seberg’in 1979’daki ölümü oldu. Bu ölüme daha fazla dayanamayan yazar, 1980 yılında hayatına son verdi.
11. “Herkes kaçtı – her şey bitti, öyleyse beni odun ateşinin üzerine koyun; Şölen bitti ve fenerler söndü.”
Amerikalı yazar Robert E. Howard, çoğunlukla korku, gerilim ve western kurguları üzerine yazdığı eserleriyle tanınmaktadır. Aynı zamanda şiirleriyle de tanınan yazar, Viola Garvin’in bir şiirini alıntılayarak hayatına son vermiştir. Robert E. Howard, dünyaca ünlü Conan karakterinin de yaratıcısıdır.
12. “Majesteleri çok yaşa!”
Japon roman ve oyun yazarı olan Yukio Mişima, Japonya’nın samuray geleneklerine bağlı kalması için mücadele ediyor ve buna bağlı olarak samuray geleneğini geri planda tutan modernleşmeye karşı sert bir muhalefet izliyordu. 1970 yılında yanındaki arkadaşlarıyla birlikte Japonya Silahlı Kuvvetlerinin kampını ziyaret etti ve kampın komutanını rehin aldıktan ve hazırladıkları manifestoyu okuduktan sonra seppuku (japon intihar biçimi) yaparak hayatına son vermiştir.
Kaynak: 1