Tarih boyunca insanlar, yaşadıkları dünyanın geleceği hakkında çeşitli öngörülerde bulunmaya çalıştılar. Bu süreç, sadece bilimsel gözlemlerle değil, aynı zamanda kültürel, dini ve mitolojik inançlarla da şekillendi. Antik çağlardan günümüze kadar birçok topluluk, farklı inanç sistemlerine dayanan kehanetlerde bulundu, dünyanın sonunu ve insanlığın kaderini belirleyen çeşitli senaryolar üretti. Bu kehanetler, genellikle toplumsal huzursuzluk, doğal afetler veya siyasi çalkantılar gibi olaylarla ilişkilendirildi. Peki bu kehanetler nelerdi? İşte toplumsal kaosa yol açan kıyamet kehanetleri..
1. Papa III. Innocentius – 1284
Dünyanın sonunun geleceği iddia edilen kıyamet kehanetleri listemize başlıyoruz. Orta Çağ’ın en güçlü papalarından biri olarak bilinen Papa III. Innocentius, 1198-1216 yılları arasında papalık yaptı. Kutsal toprakları geri almak amacıyla Haçlı Seferleri’ni genişleten Papa, İslam’ın yükselişini Deccal’in işareti olarak yorumladı. Ona göre, Mesih’in ikinci gelişine çok az zaman kalmıştı. Papa Innocentius, İslam’ın doğuşundan 666 yıl sonra, yani 1284 yılında dünyanın sonunun geleceğini kehanet etti. Ancak bu tarih geldiğinde hiçbir şey olmadı.
2. Johannes Stöffler – 1524
1499 yılında ünlü Alman gökbilimci Johannes Stöffler, 1524 yılının Şubat ayında büyük bir sel felaketi yaşanacağını ve dünyanın sular altında kalacağını öngördü. Bu tahmin, Balık burcunda birden fazla gezegenin kavuşum yapacağı hesaplamalarına dayanıyordu.
Bu tahmin o kadar popüler oldu ki, Avrupa genelinde yüzlerce broşür dağıtıldı ve panik başladı. İnsanlar gemi yapımına yönelirken, bazıları selden korunmak için devasa tekneler inşa etti. Ancak beklenen felaket günü geldiğinde sadece hafif bir yağmur yağdı. Panik yüzünden çıkan kargaşada insanlar öldü, fakat sel olmadı.
3. William Miller – 1843-44
Amerikalı rahip William Miller, 1843 veya en geç 22 Ekim 1844’te İsa’nın ikinci gelişini öngörüyordu. Bu tarihte, seçilmiş birkaç kişinin Mesih’le cennete yükseleceği, dünyanın ise ateşle yok olacağına inanılıyordu. Ancak bu tarihler geçtiğinde beklenen olaylar gerçekleşmedi ve takipçiler arasında büyük bir hayal kırıklığı yaşandı.
İlginizi çekebilir:
Dijital Felaketlerden Kıyamet Günü Tahminlerine: Hiçbir Zaman Gerçekleşmeyen 7 Kehanet
4. Halley kuyruklu yıldızı – 1910
Halley Kuyruklu Yıldızı her 75-79 yılda bir dünyaya yakın bir geçiş yapar. Ancak 1910 yılında, kuyruklu yıldızın içeriğinde bulunan zehirli bir gazın dünyayı yok edeceğine inanıldı. Bu teori, bilim insanı Camille Flammarion’un yaptığı açıklamalarla daha da güçlendi. Bu panik döneminde, gaz maskeleri, zehirli gaz karşıtı haplar ve hatta özel şemsiyeler bile satıldı. Ancak korkulanın aksine, kuyruklu yıldızın geçişi sırasında dünya üzerinde hiçbir olumsuz etki yaşanmadı.
5. Harold Camping – 1994 ve 2011
Kıyamet tahminleri yapmanın neredeyse imkansız olduğu İncil’de açıkça belirtilse de, bu durumu göz ardı eden bazı Hristiyanlar Mesih’in ikinci gelişini tahmin etmeye çalışmaktan vazgeçmemişti. Harold Camping de bu isimlerden biri olarak tarihe geçti.
Amerikalı vaiz ve emekli inşaat mühendisi Camping, 1958’de kurucuları arasında yer aldığı Family Radio adlı Hristiyan radyo ağıyla büyük bir kitleye hitap ediyordu. Özellikle kıyamet kehanetleri konusunda dikkat çeken Camping, 1992 yılında ilk büyük tahminini yaptı. “1994?” adlı kitabında Mesih’in 6 Eylül 1994’te geri döneceğini iddia etti. Camping’e göre, İncil, İsa’nın dönüşüyle ilgili sayısal ipuçları barındırıyordu; bu yüzden çözülmesi gereken matematiksel bir bulmacaydı.
Ancak Eylül ayı geldiğinde hiçbir şey yaşanmadı. Bunun üzerine Camping, hesaplamalarında bir hata yaptığını kabul ederek, kıyametin 29 Eylül’de gerçekleşeceğini söyledi. O tarih de geçtikten sonra bu sefer 2 Ekim’e işaret etti. Fakat sonuç yine aynıydı.
Camping pes etmedi. 2011 yılında bu sefer kıyametin 21 Mayıs’ta kopacağını ve dünyanın sonunun ise 21 Ekim 2011’de geleceğini duyurdu. Bu kehanetini yaymak için milyonlarca dolar harcayarak 5.000 reklam panosu ve 20 kamyon kullanıldı. Yine beklenen olmadı. Camping bir kez daha hesaplarını düzeltti ve kıyametin 21 Ekim’de hem başlayıp hem de sona ereceğini söyledi. Fakat o tarih de geldi geçti. En sonunda Camping, tahminlerinin tamamen yanlış olduğunu kabul etti ve emekli olduğunu açıkladı.
6. Y2K hatası – 2000
1990’ların sonlarına doğru insanlar, yaklaşan milenyumun büyük bir teknolojik felakete yol açacağı endişesine kapılmıştı. Bu korkunun kaynağı Y2K Hatası olarak bilinen bilgisayar sistemlerindeki bir sorundu. Peki Y2K hatası tam olarak neydi?
1960’larda bilgisayar programları yazılırken, bellek tasarrufu amacıyla yıllar dört basamak yerine iki basamakla ifade ediliyordu. Örneğin, 1999 yılı ‘99’ olarak kaydediliyordu. Bu da 2000 yılına geldiğimizde sistemlerin ‘00’ yılını 1900 olarak algılayacağı ve tarihlerde büyük bir karışıklık olacağı anlamına geliyordu. Korkulan, bu hatanın sistem çöküşlerine ve dünya çapında kaosa neden olabileceğiydi.
1 Ocak 2000 tarihinde birçok kişi uçakların düşeceğini, nükleer füzelerin ateşleneceğini ve ekonomik sistemlerin çökeceğini düşünerek büyük bir felaketin yaklaşmakta olduğuna inanıyordu. Bu felaketi önlemek adına dünya genelinde hükümetler ve şirketler, bilgisayar sistemlerini Y2K sorununa karşı güncellemek için milyarlarca dolar harcadı. Neyse ki, milenyumun gelişiyle büyük çaplı bir felaket yaşanmadı.
Bu soruna karşı alınan önlemlerin etkili olup olmadığı hala tartışma konusu. Bazıları, sistemlerini güncellemeyen şirketlerin bile çok az etkilendiğini savunurken, diğerleri bu felaketin önlenmesinin tam da yapılan hazırlıklar sayesinde olduğunu ileri sürüyor.
7. Maya takvimi – 2012
Dünyanın sonunun geleceği kıyamet kehanetleri listemizin sonuna geldik. Bu kehaneti hepimiz biliyoruz çünkü o dönemlerde İzmir’in Şirince Köyü bu kıyametten kurtulmak isteyenlerin ana üssü olmuştu. Kolomb öncesi Amerika’nın en gelişmiş medeniyetlerinden biri olan Maya’lar, MS 6. yüzyıl civarında zirveye ulaştılar. Gelişmiş bir yazı dili oluşturmuş, aynı zamanda yetenekli astronomlar ve matematikçiler karmaşık bir takvim sistemi geliştirmişlerdi.
Mayaların Mezoamerikan Uzun Sayım Takvimi, 5.126 yıllık bir döngüye dayanıyordu ve bu döngü 21 Aralık 2012’de sona eriyordu. Bu tarihin kıyameti işaret ettiği iddiası, dünya genelinde büyük bir korku yarattı. Özellikle medyanın da ilgisini çeken bu teori, milyonlarca insanın kıyametin yakın olduğuna inanmasına neden oldu.
Ancak tarihçiler ve bilim insanları bu teoriyi çürüttüler. Mayaların takvimde belirtilen tarihin kıyamet değil, yeni bir döngünün başlangıcını işaret ettiğini söylediler. Yani, yaşanan tüm korku ve panik aslında sadece bir yanlış anlaşılmadan ibaretti.
Kaynak: 1