6 Şubat tarihinde, Türkiye eşi benzeri görülmemiş bir yıkıma uyandı. Kahramanmaraş merkezli, 10 ilimizi etkileyen depremde 31 bin 643 vatandaşımız hayatını kaybetti, 80 bin 278 kişi enkazdan yaralı şekilde kurtarıldı. Aynı gün içinde yaşanan 7,7 ve 7,6’lık iki sarsıntının ardından 10 ilde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Depremin etkilerini en aza indirmek ve depremzedelere yardım edebilmek için bazı kararlar alındı. Bu kararlardan biri de üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi oldu. Pandemide neredeyse iki yıllarını uzaktan eğitimle geçiren üniversite öğrencilerinin bir dönem daha kaybedecek olması büyük tepkilere yol açtı. Detayları birlikte inceleyelim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Şubat’ta Diyarbakır’da yaptığı konuşmada depremin getirdiği barınma sorunundan dolayı üniversitelerin bahar dönemi boyunca uzaktan eğitime devam edeceğini açıkladı
Depremzedelerin barınması için Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının boşaltılmasına karar verildi. Ancak 2 milyonu aşkın yatak kapasitesi olan misafirhaneler yerine KYK yurtlarının tercih edilmesi tepki topladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitelerimizin tamamının KYK’ye ait yurtlarını depremzedeler için kullanacağız, zira yaza kadar üniversitelerimizi tatil ediyoruz” dedi.
Öğrenciler 2 yıllarını pandemi nedeniyle kaybetmişti
2019 yılında Türkiye’de ortaya çıkan koronavirüs, öğrencilerin neredeyse 2 yıllarını evde geçirmelerine sebep olmuştu. Şimdi de birçok alternatif varken yüksek öğretimin feda edilmesi nedeniyle yine üniversite öğrencileri mağdur oldu. Bazı akademisyenler, deprem bölgesinde olup felaketten etkilenen öğrencilerin yatay geçişle ya da misafir öğrenci olarak farklı illerde eğitime devam etmesi gerektiğini düşünüyor.
“Travmanın panzehiri rutindir”
Profesör Doktor Selçuk Şirin, Türk toplumunun derin bir travma yaşadığını ve bu travmanın en çok öğrencileri etkilediğini söylüyor. “Çocukların ve gençlerin rutinlerine dönmesi gerek. Onları evlere hapsetmek yaşadıkları travmayı daha da büyütecek bir adım” diye sözlerine ekliyor.
Eski, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanı ve Türk Alman Üniversitesi ceza kürsüsü profesörü olan Prof. Dr. Adem Sözüer ise “Büyük mağduriyetler var ancak bu mağduriyetleri başka bir mağdur grubu yaratarak gideremeyiz.” diyor. Sözüer aynı zamanda üniversitelerin çevrim içi eğitime mecbur bırakılmasının pedagojik ve bilimsel açıdan yanlış olduğunu dile getiriyor.
Öğrencilerin bir an önce normal hayata dönmesi gerektiğini savunan Psikiyatri profesörü Raşit Tükel, bunun çevrim içi eğitimle değil arkadaşlarıyla kampüse dönerek gerçekleşeceğini anlatıyor.
Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesine sosyal medyadan da tepki yağdı
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Seçimler Ertelensin Çağrısı Sosyal Medyanın Gündeminde
İMO Başkanı Taner Yüzgeç: “Türkiye 2023 Yılına Kadar Depreme Hazır Hâle Getirilecekti”