Genellikle otuzlu yaşlara merdiven dayadığımız günlerde aklımza gelir bu. Üniversite yılları özlemi… Çoğu zaman bünyeyi yüksek lisans yapmaya kadar sürükler. Belki de özlenen üniversite değil, yitip giden gençliktir kim bilir? ‘’Çıkışta ne yapıyoruz? Eyvah finaller başlıyor! Yarın ödev teslimi var! ‘’ gibi dertlerin; hayatta kalmak için işe gidip, bitik halde eve gelme, patron ya da yönetici egosunu çekme ve sadece haftasonları yaşayıp, iki haftalık yıllık iznin hayaliyle günleri geçirmekten çok daha keyifli olduğu bir gerçek. Çoğu zaman iş temposuna girip, monotanlaştığımızı gördükçe ‘’Bana neler oluyor? Ben böyle biri değildim, bu nasıl bir hayat? ‘’ diyerek kendimizi sorgulamaya başlıyoruz. Gelin birlikte, ‘’keşke başa sarıp tekrar yaşayabilsem!’’ dediğimiz üniversite yıllarının, hayatımızın en güzel yılları olduğunu kanıtlayan listemize göz atalım!
1. Sadece akşam ya da hafta sonu değil; gündüzleri de dilediğinizi yapabilirsiniz.
2. Yaşam kalitesi derdiniz yoktur. Beş kişi aynı evde yaşayabilir, bisiklet ile okula gidebilir; simit ile karın doyurabilirsiniz.
3. Kaygı yoktur. Sabah okul için uyanıp, su içip tekrar uyuyabilirsiniz. Maaşınızdan olmazsınız!
4. Her sektör sizi bekliyormuşçasına, acaba ‘’hangi sektöre girişsem?’’ diyebilecek, dağ gibi özgüveniniz vardır.
5. Bir bira almak için sabahın üçünde, buz gibi havada şehrin öteki ucuna yürüyebilirsiniz.
6. Arkadaşlık ilişkilerinize henüz çıkar girmemiştir.
7. Arkadaşlarınız ile istediğiniz saatte, istediğiniz kadar görüşebilirsiniz.
8. Hayata karşı duyduğunuz inanılmaz bir heyecan vardır. Öyle ya, her şeyi yapabilirsiniz!
9. Ucuz kantin tostunu büyük bir iştahla yiyebilirsiniz.
10. Kahvaltıyı bir kahveyle geçiştirip, gece ikide tantuni gömebilirsiniz. Kalori hesabı falan hak getire!
11. Az parayla mutlu olabilirsiniz.
12. Sokağa çıktığınızda hemen herkes ile selamlaşabilirsiniz.
13. Gece dilediğiniz saatte gidebilecek birçok arkadaşınız vardır.
14. Yeni başladığınız bir diziyi, gece gündüz izleyerek; iki günde tüm sezonlarını bitirebilirsiniz.