2020 genel olarak herkes için çok kötü geçti. Virüsler, salgınlar, depremler, seller derken koca bir senenin nasıl geçtiğini anlamadık. Ancak yeni yıl demek yeni umutlar demek ??♀️. Biz de yılın ilk günlerini şöyle sıcacık hikayeleriyle içinizi ısıtacak filmler ile geçirin istedik. İşte karşınızda umut dolu filmler??♀️
1. Submarine, IMDb: 7,3
Richard Ayoade’nin yönettiği Submarine filmi, küçük yaştaki Oliver ile Jordana’nın aşkını, aile ilişkilerini konu alıyor. Bir yandan masum, bir yandan çekişmeli olan bu tatlı aşk hikayesi, yeni yılda izlenmesi gereken filmlerden biri?. Özellikle filmin son sahnesi sebebiyle umut dolu filmler arasında yer alabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca Submarine’i izledikten sonra filmin müziklerini dinleyerek yarattığı yumuşak hisleri bir süre daha devam ettirebilirsiniz.
2. A Good Year, IMDb: 7,0
Max Skinner adlı bir yatırım danışmanın amcasından miras kalan üzüm bağını satmak için gittiği yerde bir kadınla tanışması anlatılır. Skinner, başta bu kadından hazzetmese de zamanla kalbi ısınmaya başlayacaktır. Ridley Scott’un yönetmen koltuğunda oturduğu filmde Russell Crowe, Abbie Cornish, Marion Cotillard gibi oyuncular yer almıştı.
3. The Blues Brothers, IMDb: 7,9
Eğer müzikal filmler izlemekten zevk alıyorsanız bu filme şans verebilirsiniz. Film, hapisten yeni çıkan Jake Blues’un büyüdüğü yetimhanenin kapanacağını öğrenmesi üzerine arkadaşı Elwood ile mücadele vermesini anlatır. İkili gerekli parayı toplamak için konser vermek ister ancak bu esnada polis ve Naziler peşlerini bırakmayacaktır. İzleyenlere hem macera hem de müzik ziyafeti yaşatan bu film ise John Landis imzası taşıyor.
4. Say Anything, IMDb: 7,3
Türkiye’de “Bana Sevdiğini Söyle” ismiyle yayımlanan bu filmde lisenin en çalışkan kızı Diane’in Lloyd ile ilişkisine babasının karşı çıkması ve bu sorun üzerine yaşananlar anlatılıyor. Entertainment Weekly’nin “en iyi modern aşk filmi” olarak tanımladığı bu film, aynı zamanda Cameron Crowe’un ilk yönetmenlik denemesi olduğu için ayrıyeten önemli.
5. High Heels, IMDb: 7,1
Biraz da yönümüzü Akdeniz’e çevirelim. Dünyaca ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar imzasını taşıyan High Heels, buruk bir anne-kız ilişkisinin tamir edilme hikayesini anlatıyor. Anne, eski sevgilisinin kendi kızıyla evlendiğini duyar. Ardından kızıyla birlikte ortak sevgilileriyle başa çıkmaya çalışır.
6. When Harry Met Sally, IMDb: 7,6
Rob Reiner’ın yönettiği bu filmi ise daha çok yeni yılın ilk günlerinde romantik komedi izlemek isteyenlere öneriyoruz. Belki daha önce izlemiş olabilirsiniz ama Harry ve Sally’nin komik diyaloglarını tekrar izleyerek gününüzü şenlendirebilirsiniz.
Aynı üniversitede okumasına rağmen birbirlerini hiç tanımayan Harry ve Sally, tesadüfen bir otobüste karşılaşır. İkilinin arasındaki muhabbet, bir süre arkadaş olmalarını sağlar. Sonrasında arkadaş olamayacaklarına karar verip yollarını ayırırlar. Ancak kader onları tekrar bir araya getirecektir.
7. Soul Kitchen, IMDb: 7,3
Türk-Alman sinemacılar arasında özel bir yeri olan yönetmen Fatih Akın’ın imzasını taşıyan Soul Kitchen (Aşka Ruhunu Kat) ise aşçılık ve yemek üzerine film izlemek isteyenler için güzel bir seçenek olabilir. Film, sevgilisiyle problemler yaşayan Zinos’un “star” bir aşçıyı işe aldıktan sonra yeni bir müşteri kitlesine kavuşmasını esprili bir dille anlatıyor.
8. Frances Ha, IMDb: 7,5
Söz konusu umut dolu filmler olunca Frances Ha’yı es geçemezdik. Siyah beyaz çekilen 2013 yapımı bu film, bir dansçı topluluğuna katılmak isteyen Frances’in her şeye rağmen neşesini kaybetmeyen hayatını ele alıyor. Kendi halinde olan bu karakter, hayallerinin peşini bırakmıyor ancak türlü zorluklar yaşıyor. Tabii her şeye rağmen Frances, bu haliyle izleyenlere umut ve neşe veriyor. Her sahnesi ayrı bir anlama sahip olan Noah Baumbach ve Greta Gerwig imzalı bu filmi, yeni yılın ilk günlerinde mutlaka izlemelisiniz?
9. Ayı Paddington 2, IMDb: 7,8
Çocuk ve macera filmi izlemek isteyenler için Ayı Paddington’ın hikayesi ideal bir seçenek. Serinin ikinci bölümünde ise Lucy’nin 100’üncü yaş gününü kutlamak için parası olmayan Ayı Paddington’ın tuhaf işlerde çalışmaya başlaması anlatılıyor.
10. The Graduate, IMDb: 8,0
Eğer hayatınızda bazı şeyler yolunda gitmiyor ve seçimlerinizin ne kadarının kendinize ait olduğunu sorguluyorsanız bu filmi listenize ekleyebilirsiniz. Kendi döneminin kült filmi niteliğindeki The Graduate, üniversiteyi yeni bitirmiş Benjamin’in ne yapacağına karar verememesi ve bu sırada yaşadığı olayları anlatıyor.
11. Limonata, IMDb: 7,4
Ali Atay’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, başka kültürlerden gelen iki kardeşin ölüm döşeğindeki babaları sayesinde bir araya gelmeleri anlatılıyor. Maceralı ve son derece eğlenceli olan Limonata, özellikle yol filmi izlemek isteyenler için harika bir seçim olacak.
12. Tootsie, IMDb: 7,4
New York’ta yaşayan işsiz bir oyuncu olan Michael Dorsey, çareyi seçmelere kadın kılığına girmekte bulur ve rolü kazanır. Artık ikili bir hayatı olan Michael’ın Julie ile tanışmasıyla işler daha da karmaşık bir hal alacaktır. Romantik komedi tadındaki bu filmin 7 dalda Oscar adaylığı elde ettiğini de ekleyelim ?
13. Little Miss Sunshine, IMDb: 7, 8
Türkiye’de “Küçük Gün Işığım” ismiyle yayımlanan bu film, adıyla bile insanın içini ısıtıyor?. Film, hayallerine ulaşamayan ve umutsuzluklarla dolu bir ailenin küçük ferdi Olive’in güzellik yarışmasına katılma öyküsünü anlatıyor. Her şeye rağmen aile olmanın ve kendini her yönüyle kabul etmenin vurgulandığı bu film de umut dolu filmler listemizde yerini almaya hak kazanıyor.
14. Mrs. Doubtfire, IMDb: 7,0
Mrs. Doubtfire, eşinin isteğiyle boşanmak ve çocuklarından ayrı kalmak zorunda kalan bir babanın eve tekrar bakıcı olarak girmesini anlatıyor. Kara mizah türünün önemli filmleri arasında yer alan bu yapımın “en iyi makyaj” dalında Oscar ödülü kazandığını da ekleyelim.
15. The Perks of Being a Wallflower, IMDb: 8,0
Ergenlik çağındaki gençlerin büyüme hikayelerini, hayata tutunma çabalarını anlatan bu film de mutlaka izlenmesi gereken umut dolu filmler arasında yer alıyor. Ezra Miller, Logan Lerman ve Emma Watson gibi oyuncuların yer aldığı filmde Charlie adlı içe kapanık bir gencin nasıl bu hale geldiğini ve arkadaşlarının katkılarıyla yaşadığı dönüşüme şahit oluyoruz. Özellikle büyüme hikayesi izlemeyi sevenlerin bu filmi de seveceğine eminiz?
16. The Unbelievable Truth, IMDb: 7,3
Komedi-dram türündeki 1989 yapımı bu filmde ise hapisten yeni çıkan Josh’un dışarıda yaşadığı olaylar anlatılıyor. Bir dizi cinayet olayı sebebiyle hapis yattığı bilinen Josh’un aslında ne yaptığını kimse bilmez. Filmin olay örgüsünü ise hapisten sonra Audry adlı bir kadınla tanışan Josh’un bir yandan babasının yanında çalışırken yaşadığı karmaşık olaylar oluşturuyor.
17. Amelie, IMDb: 8,3
Mutlaka izlemişsinizdir ancak tekrar tekrar izlenebilecek filmlerden biri Amelie… Filmde her şeyin tekdüze ve sıradan olduğu bir dünyada bir erkek arkadaşı olmasını isteyen Amelie’nin, Nino ile kesişen hikayesi anlatılıyor. Son zamanların en dikkat çeken romantik komedi filmlerinden biri olan Amelie, bünyenizde adeta sıcak çikolata etkisi yaratacak?
18. Forrest Gump, IMDb: 8,8
Film, IQ’su düşük bir adam olan Forrest Gump’ın sürprizlerle dolu hayatını ve her seferinde dört ayak üstüne düşmesini anlatıyor. Tüm yaşadıklarına rağmen çocukluk aşkı Jenny’yi unutamayan Forrest Gump’ın yüreklerinizi pır pır ettirecek hikayesi, size yeni yılın ilk günlerinde çok iyi gelecek!
19. Stand by Me, IMDb: 8,1
Film, kayıp bir cesedin peşine düşen bir grup çocuğun yaşadığı maceraları anlatıyor. Stephen King’in küçük bir romanından uyarlanan film, macera tutkunları için son derece keyifli bir seçenek!
20. Breakfast at Tiffany’s, IMDb: 7,6
Kadrosunda Audrey Hepburn, George Peppard gibi oyuncuların yer aldığı bu film ise sosyete Holly’nin Paul Varjak adlı bir genç adama olan platonik aşkını konu alır. Romantik komedi tadındaki film, “Çılgınlar Kraliçesi” ismiyle de biliniyor.
21. Sunshine Cleaning, IMDb: 6,8
Türkçe’ye “Gün Işığı Temizleme Şirketi” ismiyle çevrilen bu film, hüzünlü sahnelere sahip olsa da her şeye tekrar devam edilebileceğini vurgulamasıyla izleyenlere umut veriyor. Filmde Rose adlı tek çocuklu dul bir kadının cinayet mahalini temizleyerek geçimini sağlaması anlatılıyor. Lise yıllarında oldukça popüler olan Rose’un talihsiz bir evlilikten sonra kendi ayakları üzerinde durmasını anlatan film, her şeye rağmen mücadeleyi elden bırakmamak gerektiğine değiniyor.