Seyahat etmek birçok fedakarlığı göstermenizi bekler; ekonomik, zamansal ve gündelik sorumluluklarınızdan fedakarlık göstermek gibi… Fazlasıyla cesur ve maceraperest olmak gerekiyor; bir de üzerine bir hedef koyabilme artısı varsa işin içinde, bundan daha güzel ilham veren bir hikaye yoktur gezginler için. Bir amacı olmalı seyahatin, öyle kuru kuruya “şurayı gördüm” demekle olmuyor, “gel şu maça iddiaya girelim, nesine olsun?” demek gerekiyor ki zevki çıksın. Bunu başaran gezginlerin hikayesi Ümit ve Stephen’den, okuması ve farklı seyahat planları yapması sizden…
Londra’da yaşayan Ümit Sabancı, Guinness rekoruna imza atmak için arkadaşı Stephen’la birlikte durmak, yorulmak bilmeden 23 saate tam 13 ülke sığdırdı.
Çılgın gezginler Polonya’dan start verdikleri yolculuklarına, yalnızca toplu taşıma kullanarak daha önce denenmemiş çapta kısa sürede en fazla ülkeyi gezmeyi başardı.
Polonya ile başladıkları seyahati çevre ülkelerle sürdüren ikili sırayla Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Avusturya, İsviçre, Almanya, Danimarka, İsveç, Hollanda, Lüksemburg, Belçika ve Fransa’yı 22 saat 55 dakikalık zaman zarfı içinde gezdi.
Daha önce gerçekleşen rekorları alt üst eden bu seyahat ile maceraperest gezginler adlarını Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırmayı başardı.
Bu ilginç rekorun hikayesi ise Ümit Sabancı’nın gazetede gördüğü benzer bir haber ile başlıyor.
Gazetede gördüğü “toplu taşıma kullanarak en kısa sürede en fazla ülkeyi ziyaret etme” rekorunu 12 ülke gezerek kıran Adam Leyton isimli gezginin hikayesini okur okumaz bu işe kalkışıyor.
Bu haber “Ben olsam nasıl yapardım?!” diye kafasını kurcalıyor ve hemen arkadaşı Stephen’le de bu fikri paylaşıyor.
Ortak bir karar sonucu yollara düşmeye niyetli bu çılgın ikili, rotasını belirleyerek yola ilk adımını attı.
Habertürk’ten Meltem Şahbaz’ın çılgın ikiliyle gerçekleştirdiği röportajda seyahat rekorunun ayrıntıları yer alıyor.
“Nereden aklınıza geldi böyle bir rekora girişmek?”
Geçtiğimiz yıl ekim ayında karşıma çıkan bir haber çok dikkatimi çekti. Haber 12 ülkeye 24 saat içinde giderek rekor kıran kişiyi anlatıyordu. Bu haberde bana asıl enteresan gelen şey ise, rekortmenin bunu sadece tarifeli toplu taşıma araçlarını kullanarak gerçekleştirmiş olmasıydı. Tatil ve iş amaçlı çok sık seyahat eden birisiyim; seyahat ile ilgili konuları yakından takip etmeye çalışırım. Rekor kıran kişiyi ve haberi daha detaylı araştırdım, inceledikçe yapılış şeklini çok akıllıca buldum. Bir anda kendimi harita üzerinde bu ülkelere bakar ve “Ben olsam nasıl yapardım” diye düşünür buldum. Yıllar içerisinde biriktirdiğim seyahat, organizasyon ve planlama gibi tecrübelerimi kullanabileceğim bir konuydu. Haberi okuyuncaya kadar böyle bir şeyin dünya rekoru olabileceğini bile bilmiyordum.
“Rekor yolculuğunda yalnız değildiniz. Arkadaşınız nasıl dahil oldu bu plana?”
Steve (Stephen James Finch) ile çocuklarımız aynı okulda okudular. Steve’e bu konudan bahsedip denemek istediğimi söylediğimde o da katılmak istedi. İki kişi yapmanın daha zevkli, daha güvenli olacağı ve daha çok bağış toplayabileceğimizi düşünerek beraber yapmaya karar verdik. Daha sonra bunu çok heyecanlı bulup bize katılmak isteyen çok oldu ama bu bir parti organizasyonu değil; sadece iki kişi olarak yapmaya karar verdik. O esnada sanıyorum ne ben neyi teklif ettiğimi, ne de Steve neye “Evet” dediğini biliyordu.
“Nereden yola çıkıp nereye ulaştınız? Rekoru kırmak için rotanızı nasıl belirlediniz?”
Zaman kaybetmemek için her noktanın bir sonraki yere bağlanabilir olması gerekiyordu. Sınırı geçip anlamsız bir yerde kalamazdık; muhakkak planın devamlılığı için bir noktanın diğer noktaya bağlantı vermesi çok önemliydi. Rota planını oluşturmama rağmen hangi tarihte yapılacağına bağlı farklı riskler vardı. Örneğin bir hava yolu şirketi, Viyana-Zürih arasında genelde A321 tipi uçak kullanırken perşembe ve pazar arasında B777 kullanıyor; bu büyük gövdeli uçak sürekli olarak rötarlı iniyor, yani bu günlerde Zürih-Düsseldorf bağlantısı neredeyse imkansız. Başka bir şirket ise ise cumartesi günleri Lüksemburg’a uçuş yapmıyor. Okul tatilleri, ülkelerdeki özel günler, yaz saati uygulaması, otobüs tarifelerinin değiştiği tarihler derken 23 Mayıs Salı tarihi en makul gün göründü. Aynı planı kullanan birisi başka bir tarihte bunu tamamlayamayabilir.
Röportajın tamamına kaynak linkimizden erişebilirsiniz.
Kaynak; 1