Uçağa binince çok azımız bu gerçeği kabulleniyor: Avcılar – Söğütlüçeşme metrobüsüyle İstanbul – Trabzon uçağı arasında çok bir fark yok, ikisi de toplu taşıma aracı. Şahsi jetiniz olmadığı veya düşen uçağınızdan sağ kurtulup Lost adasında yaşamaya başlamadığınız sürece ayrıcalıklı sayılmazsınız 🙂 O yüzden, aşağıda sıralanan davranışlara hiç lüzum yok ama yine de siz bilirsiniz:
1. Uçak rötar yapınca kabin ekibine çemkirmek
Rötarın başlıca sebepleri; uçakta meydana gelen teknik bir arıza, uçağın bir önceki uçuştan geç gelmesi, hava şartları veya havalimanındaki yoğun trafiktir. Anlıyoruz, muhatap bulamayınca şikayetinizi kabin ekibine iletiyorsunuz. Ama rötar olduğunda ekibin de gitmek için can attığı evine geç kaldığını hatırlayıp çemkirişinizin dozunu bu gerçeğin bilincinde ayarlayabilirsiniz.
2. Kalkış öncesi emniyet bilgilendirmesi yapmakta olan kabin memurunun çok yakınında oturup bağıra çağıra konuşmak
Herkes pür dikkat bilgilendirmeyi izlerken, lordumuz o gün ölmeyeceğinden (:nazarboncuğu:); ve kabin memurunun gereksiz bilgi verdiğinden emin; yüksek volümlü sesiyle kişisel hikayelerini anlatıyor. Umarız o kabin basıncı hiç düşmez.
3. Acil çıkış kapısının önüne çanta yerleştirmek
Kabin memuru sizi nazikçe uyarmış, uzatmayın da kaldırın o çantayı oradan lütfen. Hayır yani, nedir bu ısrar, çantanın içinde paraşüt mü var, tehlike anında sırtınıza takıp atlayacak mısınız?
4. Kabin ekibini, varlık sebebi kendisine hizmet etmek olan birer garson gibi görmek
Kabin ekibinin asli görevinin uçuş güvenlik ve emniyetini sağlamak olduğunu ve servisle ilgili isteklerinizi ekibe kibarca iletmeniz gerektiğini biliyor muydunuz?
5. Boarding sırasında kabin ekibi çağırma butonuna basıp kabin memurunun 30 saniye içinde yanında olmasını beklemek
189 kişi ayakta, tüm koridor yerine oturmaya çalışanlarla dolu, kabin ekibimizse girişte yolcuları karşılıyor. Yastık ya da battaniyenizi 10 dakika sonra alsanız donarak can vermezsiniz büyük ihtimalle.
6. Uyarılana kadar emniyet kemerini bağlamamak
Royal olduğunuzda fizik kuralları size özel çalışmıyor. Kabin memurunu söyletmeyin, kemerinizi bağlayıverin.
7. Kalkış anonsu yapılmış, kabin okeyi verilmiş, herkes hazır beklerken tuvalete gitmek
Kendisinden oturmasını rica eden kabin memuruna “Altıma mı yapayım?” diye çıkışan o yolcu muhakkak bir kont veya kontes olmalı. Kabin memuru şok.
8. Kendisine gelene kadar bütün yolculara çay, kahve veya su ikram edildiğini gördüğü halde “Ben bi kadeh şarap alayım” demek
Siz nerenin düküsünüz?
9. Seçeneklerin yalnızca makarna veya tavuk olduğu menüyü beğenmeyip kabin ekibine çemkirmek
2 saatlik uçuş boyunca abagannuş kebap yiyemediniz diye bir yeriniz şişmeyecektir. Ayrıca az önce lounge’taki beleş sandviçten 3 tane yiyip 4 tane de çantaya attığınızı biliyoruz.
10. Yemek seçeneklerinden biri bitince kabin ekibine çemkirmek
“Burada yazıyor işte, istiyorum, getirin!” diye bağırmayı kesip menüyü elinizden bırakır mısınız lütfen? Ne yapsın kabin amiri, bi koşu kasaba gidip köftelik kıyma mi alsın?
11. 40 dakikalık uçuşta 12 kere hostes çağırma butonuna basmak
Uçakta tek başınıza seyahat ettiğinizi düşünmeniz kabin ekibini ve tüm yolcuları üzüyor. Size verilen ekstra hizmet yüzünden, kabin ekibi diğer yolculara verilecek standart hizmeti bile yetiştiremiyor.
12. Canı sıkılınca kabin ekibini kilitleyip onlara iş yaptırmamak
Sayın kont/kontes,
Evet kabin ekibi de sizlerle sohbet etmekten keyif alıyor. Ama unutmayın ki onlar zamana karşı yarışıyor; inişe geçildiğinde önünüzdeki tepsilerin toplanmış olması için, kabin ekibini alçılamayıp işlerini yapmalarına fırsat vermeniz gerek.
13. Çocuğunu kokpite sokup fotoğraf çektirmek istemek
Oğluna tekne alan ebeveyn siz miydiniz? E tabii, “hayır” dendiğinde anlayamazsınız.
14. Uçak inince alkışlamamak
Bir kıtadan diğerine uçarak gitmişsiniz, imkansız bir şey adeta. Her şey yolunda, pilot koca uçağı birkaç türbülanstan da mis gibi çıkarmış, piste tertemiz indirmiş. O alkış koptuğunda neden siz de eşlik etmiyorsunuz, elleriniz mi yıpranır? Alkışlamak adettendir. Kabin ekibi bile, alkış azaldığında tempo tutup coşkuyu köklüyor. Alkışlamalısınız.
15. Uçağın tekerlekleri piste değer değmez cep telefonunu açıp 5 farklı kişiyle “ben indim” diye görüşme yapmak
Bi durun yahu, daha kulenin bile haberi yok uçağın indiğinden! Zaten hep sizin yüzünüzden geldi bu görüşme yapma serbestisi.
16. Uçağın tekerlekleri piste değer değmez ayağa kalkıp başının üstündeki dolabı açmak
3,5 kiloluk laptop’ınızı önünüzdeki yaşlı beyin kafasına indirmenize hiç gerek yok. Uçak iner inmez koridora dizilmenin, dolapları açıp eşyaları almanın mantığı yoktur. Uçak havadayken nasılsanız, pistte park yerine gidene kadar da öyle olmalısınız. Uçak içi yaralanmalarının en sık görüldüğü evre bu park evresiymiş.
17. Terminale otobüsle geçmesi gerektiğinde kabin ekibine çemkirmek
Şimdi tabii siz “İnanmayorom yaa, kaptan acemi galiba, körüğe bile yanaştıramamış aleti!!!!!11!!” diyorsunuz ama konu o değil sayın lord, başka yolcular kullandığından boş körük yok ve kaptan uçağı açığa park etti.
18. Kabin ekibinden daha çok uçtuğunu düşünmek
Lord ünvanınızı bu mesai birikiminden aldığınızı düşünebilirsiniz ama ayda minimum 80, maksimum 100 saat uçuşta olan kabin memuruna neden “ben sizden çok uçuyorum!” diye atar yapıyorsunuz ki? Hoş değil. Hem bu uçuşun yere inişi de var.
Bonus: Domates suyu olmadan yola devam edememek
Hiçbir market alışverişinizde domates suyu almamışsınız ama şu an kendinizi kabin memurundan domates suyu isterken buldunuz. İsteyin tabii, normal bir istek. Normal olmayan, domates suyu talep etmek bir statü belirtirmişçesine takındığınız o ifade: “Gğğaa baan bi domates suyu alıyım lıtfaaan”
Special thanks to @osnabrueck ve @tetuan
Rötarın başlıca sebepleri; uçakta meydana gelen teknik bir arıza, uçağın bir önceki uçuştan geç gelmesi, hava şartları veya havalimanındaki yoğun trafiktir. Anlıyoruz, muhatap bulamayınca şikayetinizi kabin ekibine iletiyorsunuz. Ama rötar olduğunda ekibin de gitmek için can attığı evine geç kaldığını hatırlayıp çemkirişinizin dozunu bu gerçeğin bilincinde ayarlayabilirsiniz.
Kabin memuru sizi nazikçe uyarmış, uzatmayın da kaldırın o çantayı oradan lütfen. Hayır yani, nedir bu ısrar, çantanın içinde paraşüt mü var, tehlike anında sırtınıza takıp atlayacak mısınız?