Arkeologlar, her yaptıkları yeni keşifle tarihi daha iyi anlamamızı sağlıyorlar. Taş aletler gibi basit arkeolojik eserler bile erken dönem insanların nasıl yaşadığı hakkında bilgi verebilir. Bu nedenle arkeologların çalışmaları, tarihi kesintisiz bir şekilde yazabilmek için çok değerlidir. Ancak bu keşiflerin bazıları biraz rahatsız edici olabilir. Bu yazımızda en ürkütücü arkeolojik keşiflerin 7 tanesinden bahsedeceğiz. İşte detaylar?
1. Çığlık atan mumya
Korkunç bir arkeolojik keşif olan çığlık atan mumya, Gaston Maspero tarafından keşfedilmiştir. 1886 yılında Mısır Eski Eserler Bölümü başkanı Gaston Maspero, Krallar Vadisi yakınlarındaki Deir el-Bahri’de bulunan mumyaları inceliyordu. Maspero, merhumun kimliğine dair hiçbir ipucu vermeyen sade, süssüz bir tabutun içinde şok edici bir mumya keşfetti.
Tabutun içinde bir koyun postuna sarılı, elleri ve ayakları bağlı, çığlık atıyor gibi görünen genç bir adamın cesedi vardı. Adamın sol karın bölgesinde, mumyalayıcıların normalde iç organları çıkarmak için attıkları kesi yoktu; adama geleneksel mumyalama yapılmamıştı. Adamın zehirlendiği ya da diri diri gömüldüğü teorileri ortaya atılsa da bugüne kadar duruma net bir açıklama getirilemedi. Garip olan bir diğer nokta da bu kimliksiz adamın zamanının en büyük kral ve kraliçeleri ile gömülmüş olmasıydı. Mumyaya “Adam E” adı verildi ve olay bugüne kadar bir gizem olarak kaldı.
2. Bataklık cesetleri
Bataklık cesetleri, Avrupa’nın turba bataklıklarında bulunan ve doğal olarak korunan kadavralardır. Turba siyaha yakın renkte, hafif süngerimsi taşıl bir kömürdür. Cesetleri bu kadar iyi koruyan da budur. Turba bataklıklarının koşulları kadavraların derilerini, saçlarını ve iç organlarını öyle iyi muhafaza etmişti ki, bedenler bulundukları zaman hala oldukça gerçekçi görünüyordu. Bilinen en eski bataklık cesedi Danimarka’da bulunmuş ve kendisine “Koelbjerg Adam” ismi verilmiştir.
En ünlü ve ilginç bataklık cesedi ise “Tollund Adam”dır. 1950 yılında boynunda bir iple yan yatmış bir halde bulunan ceset, bataklığa o kadar özenle yerleştirilmişti ki bazı insanlar onun kurban edildiğine inanıyor. Ayrıca yüzü sanki uyuyormuş gibi huzurlu görünüyordu.
3. Buz Adam Ötzi
Buz Adam Ötzi, gerçekten çok ilginç bir arkeolojik keşiftir. Ötzi, 1991 yılında Alman yürüyüşçüler tarafından tesadüfen keşfedildi. Vücudu, Avusturya-İtalya sınırındaki Otzal Alpleri’nde yaklaşık 5.300 yıldır buz ve karın içindeydi. Bedeni korunmuştu, silahları ve kıyafetleri de hemen yakınlarında bulundu.
İlk başta Buz Adam Ötzi’nin bir kaza sonucu öldüğü düşünülüyordu. 2001 yılında yapılan röntgende ise Ötzi’nin sol omzunda bir ok başı ve sırtında bir giriş yarası bulundu. Adamı inceleyenler, bu yaranın ölümcül olduğuna inanıyor. Ayrıca elindeki yara, ölümünden önceki günlerde bir kavgaya karıştığını gösteriyordu. Bütün bunların sonucu olarak Ötzi’nin bir cinayet kurbanı olduğunu düşünülüyor.
4. Polonya vampir mezarları
Son on yılda arkeologlar çeşitli Slav ülkelerinde birçok “vampir” cenazesi buldu. Uzmanlar, bu mezarlıktaki cesetlerin orakla boğazından sabitlendiğini ve keskin bir dişe sahip olduğunu belirtiyor. O dönemde Doğa Avrupa’da vampir inancı çok yaygındı. Haliyle vampirlerin ölümsüz olduğuna da inanılıyordu. Bu nedenle bedenler orakla boğazı sabitlenerek gömülüyordu.
5. Zincirlenmiş iskeletler
2016 yılında Yunanistan, Palaio Faliro’da ilginç bir keşif gerçekleşti. En az 80 iskelet elleri zincirlenmiş, öldüklerinde çığlık atıyormuş gibi ağızları açık bir şekilde bulundu. Cesetler, sağlıklı ve genç erkeklere aitti.
Arkeologlar, bu adamların MÖ 7. yüzyılda Atina’yı ele geçirmeye çalışan Cylon’un takipçileri olabileceğine inanıyor. Cylon’un darbesi başarısız olunca, takipçileri Athena’nın Akropolis’teki tapınağına sığındı. Müritler tapınaktan çıktıktan hemen sonra öldürüldüler. Ancak iskeletlerin kölelere veya suçlulara ait olması da mümkün.
6.Yamyam Neandertaller
Belçika’nın Goyet kentindeki bir mağarada Neandertallerin yamyamlık yaptığına dair kanıtlar bulundu. Mağarada bulunan kemiklerin üzerinde ilik çıkarma gibi işlemler uygulanmıştı. Diğer ülkelerdeki Neandertal yerleşim yerlerinde de böyle kanıtlar bulundu. Ancak bunlar çok nadir olduğu için bazı Neandertal gruplarının bunu neden yaptığı hala belli değil.
7. Aztek kafatası kuleleri
Azteklerin insan kurban ettiği artık herkesçe biliniyor. Arkeologların çalışmaları sayesinde, kurban edilen insanların kafataslarının ruhani semboller olarak kullanıldığını biliyoruz. 2015 yılında arkeologlar, yukarıda gördüğünüz bu kafatası duvarını çevreleyen iki kule keşfetti. Bu kuleler de tamamen insan kafataslarından yapılmıştı. Arkeologlara göre bu yapıların inşası için çok fazla insan kurban edilmişti.