Farklı bir kültürde yetişmiş biriyle hayatınızı birleştirmek, düşündüğünüzden çok daha ilginç bir deneyim olabilir! Bu durumun en büyük örneklerinden biri olan Svetlana, Rus bir blogger ve eskiden Saint-Petersburg’da yaşıyordu. Ancak kendisi şu anda Türk bir adamla evli ve İstanbul’da yaşıyor! Svetlana’nın Türkiye’ye dair gözlemlerini ve Türk halkıyla ilgili yorumlarını merak ediyorsanız sizi hemen aşağıya alalım.
İşte Türk bir adamla hayatını birleştirerek Türkiye’ye yerleşen Svetlana’nın gözünden Türkiye…
1. Gerçekten evlenmiş gibi hissediyorum
Kocamla evlenmeden önce herkes, Türk bir adamla evlenmemem gerektiği konusunda beni uyarıyordu. Evliliğimizin birinci yılında çok daha korkunç yorumlar gelmeye başladı. “Sakın çocuk yapma, eğer boşanırsanız onları bir daha asla göremessin…” gibi yorumlar almaya başlamıştım. Şimdi mi? İki tane çocuğumuz var. İlişkimiz değişti mi? Elbette değişti. Asıl şimdi evli olduğumu hissediyorum. Eskiden haftada beş gün, günde 12 saat çalışırdım. Şimdi eşim çalışıyor ve ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Onun desteğini her an hissedebiliyorum.
2. Çocuklara cadı ya da deli diyorlar
“Deli”, “eşek” ya da “cadı” gibi kelimeleri çocukları sevmek için kullanıyorlar. Örneğin sokakta birisi çocuğumu bu şekilde sevebiliyor. Büyük kızım için genelde “çirkin” ya da “cadı” diye seviyorlar. Aslında bunu küçük çocuklara nazar değmemesi için yapıyorlar.
3. Elbise giymek ve koyun eti pişirmek zorunda kalıyorum
Eşim evde sadece uzun bir tişört giydiğimde bana kızıyor. Balkona çıkmamı bile istemiyor. Etrafta çok fazla ev olduğunu ve birilerinin beni görebileceğini söylüyor. Domuz eti pişirmemden ve çocuklara yedirmemden de hoşlanmıyor. Domuz etinin sağlıksız olduğunu ve çok kötü koktuğunu söylüyor. Doğrusunu isterseniz bazen koyun eti çok daha kötü kokuyor!
4. Türkler lezzetli yemekten anlıyorlar
Yerel kahvaltı çeşitlerini pek sevmiyorum. Neden kahvaltıda sosis, zeytin ve salam yersiniz ki… Benim için bunlar kahvaltıda yenilebilecek şeyler değil! Türkiye’deki çoğu tatlı şerbetli. Ana yemekler ise bol yağlı ve salçalı. Ayrıca her sokakta shawarma satan restoranlar bulmanız mümkün. Türk halkı bu yiyeceğe döner diyor.
5. Evde ayakkabıyla gezmek, suç işlemek gibi bir şey
Eğer arkadaşınızın evine gittiyseniz ayakkabılarınızı kapının önünde çıkarmanız gerekiyor. Ayrıca tıpkı evde olduğu gibi camiye girerken de ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Camileri ortak bir ev gibi düşünüyorlar.
6. Yılbaşı hediyeleri değiştirmek için veriliyor
Her yıl 1 Ocak’ta diğer tüm insanlar gibi alışveriş merkezine gidip bize alınan yılbaşı hediyelerini değiştiriyoruz. İnsanlar, daha ucuz olduğu için ve Türkiye’de üretildiği için birbirine kıyafet hediye almayı tercih ediyor. Bu sene annelerimiz için sweatshirt aldık, onlar da bize sweatshirt almış. Genelde gelen hediyelerin çoğu bizim bedenimize uymuyor ama bu bir problem değil, en yakın mağazaya gidip hediyenizi değiştirebilirsiniz.
7. Çocuğuna iyi bir eğitim verilmesini istiyorsan para harcamak zorundasın
Ne yazık ki Türkiye’de iyi bir eğitim almak, yalnızca varlıklı insanlara özel bir durum. Çocuğunuz 4 yaşını geçtikten sonra devlet kreşine gidebilir ama bu kreşler günde yalnızca 4 saat. Eğer çocuğunuzun daha fazla kalmasını istiyorsanız para ödemek zorundasınız. Özel okullardaysa her şeyi ödemek zorundasınız. Yemek, okul üniformaları ve spor kıyafetleri… Hatta çoğu zaman çocuğunuzun online ödevlerini yapması için bir iPad’e ihtiyacı oluyor. Kısacası çocuğunuzu özel bir okulda okutmak istiyorsanız her sene 3 bin pound ödemek zorundasınız.
8. Sezaryen doğumlar oldukça yaygın
Türkiye’deki kadınlar doğum yapacakları zaman özel hastaneleri tercih ediyorlar. Fiyatlar 150 pound ile 3 bin pound arasında değişiyor. Ödemeleri gereken tutarın bir kısmı sağlık sigortaları tarafından karşılanıyor. Sezaryen doğum ise Türkiye’de oldukça yaygın. Sebebiyse doktor için çok daha rahat bir işlem olması ve kadınların normal doğumdan korkması. Eğer doğumdan sonra bebeğiniz sağlıklıysa bir gün sonra evinize dönmenize izin veriyorlar. Sezaryen doğum yapmış bile olsanız hastanede bir gece konaklamanız yeterli.
9. Bazı evlilikler aşk için yapılmıyor
Artık ilişkilerini ailelerinden saklamayan birçok insan görebilirsiniz. Genelde öğrenciler, sevgilileriyle beraber tatile gidebiliyor ya da birlikte yaşayabiliyor. Ancak daha küçük şehirlerde insanlar, hala geleneklerine oldukça bağlılar. Hatta ülkenin doğusunda kuzenler arasında evlilik bile var. Tabii evlenmeden önce beraber dışarıya çıkmalarına bile izin vermiyorlar.
10. Medikal turizm gerçekten çok hızlı gelişiyor
Amerika’nın ve Avrupa’nın en iyi hastanelerinde bulunan ekipmanların tamamı, Türkiye’deki en iyi hastanelerde de mevcut. Hatta yapılan işlemlerin fiyatları Avrupa ve Amerika’ya göre %20-%30 daha uygun. Dünyanın birçok ülkesinden insan Türkiye’ye gelerek göğüs, dudak ya da burun estetiği oluyor. Hatta sokağa çıktığınızda kafası bandajlı adamlar görmeniz mümkün. Bunun sebebi elbette yaptırdıkları saç ektirme işlemleri.
11. Türkiye’deki fiyatlar
Türkiye’yi ziyaret etmeden önce yapacağınız harcamaları hesaplamanız gerekebilir. Örneğin İstanbul’un bir ilçesi olan Avcılar’daki yaşama bir bakalım. Bir villa kiralamak istiyorsanız ayda bin pound ödemeniz gerekiyor, bir apartman dairesi içinse 200 pound yeterli. Bir günlük araba kiralamanın ücretiyse 31 pound civarında. Bisiklet kiralamak da 15 pound… Markete gidip 30 pound harcarsanız bir haftalık yemeğiniz hazır! Bir bardak kahve için 78 cent, bir bardak çay içinse 35 cent yeterli. Lokal bir pizzacıda 6 pounda yemek yiyebilirsiniz, deniz manzaralı güzel bir restoranda akşam yemeği yemek içinse yaklaşık 43 pound ödemeniz gerekiyor. Türkiye’yi ziyaret ettiğinizde hamama gitmeyi unutmayın. Örneğin Galatasaray Hamamı, John Travolta tarafından bile ziyaret edildi. Kendisi 100 dolar bahşiş bırakmış!
12. Alışveriş yaparken dikkatli olmalısın
Türk esnaflar sana iyi şeyler söyleyebilir, büyük indirimler yapabilir ya da ikramlarda bulunabilir ama her zaman satın aldığın ürünün paketine bakmalısın. Sarılı kağıtlarda verilen ürünlerin içini mutlaka kontrol etmelisin. Markette kendi sebzeni ve meyveni kendin seçmelisin. Yerel marketler her zaman en taze meyve ve sebzeleri getirmeye çalışıyor. Hatta kötü meyveleri direkt olarak getirtmiyorlar.
13. Türk insanının karakteri
Eğer aşağıdaki davranışlardan herhangi birine sahipsen kendini Türk olarak düşünebilirsin:
- Eğer kahveni içtikten sonra fincanı ters kapatıp fal baktırıyorsan
- Eğer davetsiz misafirlerin varsa ama yine de onları gördüğün için çok mutlu olduğunu söyleyebiliyorsan
- Eğer hiçbir zaman acele etmiyorsan ve hep geç kalıyorsan
- Eğer bir restoranda hesabı ödemek için kavga ediyorsan ve bu konuda ısrarcıysan
- Eğer trafikte durmaksızın kornaya basıyorsan
- Eğer yoğurt senin için bir tatlı değilse
- Eğer bir insanla yeni tanıştığın halde onu yanaklarından öpebiliyorsan