“Her zaman keşfetmek için bak” sloganıyla 20 yılı aşkın süredir doğa severlerin hayallerine dokunan Atlas Dergisi yazı hızla terk ettiğimiz bu günlerde kışa doğru yumuşak bir geçiş derledi.
Kaz Dağları
FOTOĞRAF: GÖKHAN TAN
Yaz aylarında Ege Bölgesi’nin sıcak havasından bunalanların uğrak yeri olan Kaz Dağları, sonbaharda da pastel renkleri seyretmek için gelenleri ağırlar. Yüksekliği 1400 metre olan Kapıdağ Yangın İstasyonu’ndan serin rüzgâr eşliğinde sonbahar renkleriyle süslü vadiler keyifle izlenir. Ayrıca dağın çevresindeki Yörük köylerinde hoşça vakit geçirilebilir. Bu dağın mitolojik öyküleri de ilgi çekicidir. Truva savaşlarının baş aktörlerinden Paris’in burada çobanlık yaptığı ve dünyanın ilk güzellik yarışmasının dağın eteklerinde düzenlendiği söylenir. Kaz Dağları hem deniz havasını, hem de dağ serinliğini yaşatacak bir coğrafik yapıya sahip. Bunun nedeni güneyden Edremit Körfezi, kuzeyden ise Biga Yarımadası tarafından sıkıştırılması. Yöre bu nedenle deniz seviyesinden aniden yükseliyor ve çok sayıda, irili ufaklı kanyon barındırıyor. Bunların en önemlisi Şahinderesi Kanyonu. Buraya rehbersiz girilmesine izin verilmiyor. Kanyondan akan dereler Kaz Dağları’nın soğuk yüzünü sergiliyor. Yörenin soğuk sularında yüzmek gerçekten cesaret istiyor.
Kazdağı Milli Parkı sınırları içerisinde park yetkililerinin göstereceği kontrollü noktalarda çadırla konaklama yapılabiliyor. Kazdağı eteğindeki köylerdeki taş evlerin restore edilip konaklama tesisi olarak hizmet vermesiyle son yılların gözde tatil yerleri arasına girdi.
Kazdağları’ nda Yeşilyurt, Küçük Çetmi Köyü, Adatepe, Çamlıbel, Güre gibi bir çok köyde kaliteli konaklama seçenekleri bulunuyor. Gerekirse belediyeden yardım alınabilir.
İğneada
FOTOĞRAF: TURGUT TARHAN
Bulgaristan sınırındaki İğneada, Karadeniz kıyısında yer alıyor. İstanbul’dan 3 buçuk saatlik bir yolculukla ulaşılıyor. Subasar ormanlar, İğneada’nın ilk akla gelen ve korunması gereken doğal değeri. İçinden derelerin aktığı ormanda irili ufaklı göller de bulunuyor. İğneada longozunda birçok aktivite yapmak mümkün. Eğer çok yağmur yağmıyorsa, longoz içinde yürüyüşler yaparak sonbahar renklerinin keyfini çıkarabilirsiniz. Ancak hiç umulmayan yerlerde küçük bataklıklar olabiliyor. Bu nedenle longoza gireceklerin rehber almalarında fayda var. Longoz içinde 600 civarında bitki çeşidi, 200’den fazla kuş türü, 100 civarında memeli ve sürüngen yaşıyor. Şansı olanlar bir alıcı kuşun avlanmasına da tanıklık edebilir. Eğer longozda lastik çizme ile girilecek kadar su varsa çok fazla risk almamak gerek. İğneada longozu içine ilerleyen bir yol var. Bu yol, yöreyi bilen biriyle aşılırsa longoz içindeki sazlıklarda yaşayan kuş türleri daha da yakın görülebilir. Ancak mutlaka arazi aracı kullanmak gerekiyor. Longoz bazen muhteşem güz renklerine bürünüyor. Ne yazık ki bu renkleri her yıl görmek mümkün değil. Sonbahar yağmurlarının erken gelmesi, kızarmakta olan yaprakların hızla dökülmesine yol açabiliyor. Bu nedenle burada keyifli bir sonbahar etkinliği, yağmurun yağmadığı zamanlarda yapılabiliyor.
Erikli Yaylası
FOTOĞRAF: YILDIRIM GÜNGÖR
Yalova’nın Çınarcık ilçesinin Teşvikiye köyü, eskiden beri Erikli Yaylası yürüyüşü için başlangıç noktası. Ama artık araçlar alabalık çiftliğinin yanına kadar gidebiliyor, bu yüzden oradan başlamak da mümkün. Yürüyüşün ilk aşaması dere geçişinin ardından üst üste akan şelalelerde sona eriyor. Burada biraz zaman geçirdikten sonra tekrar ormandaki ana patikaya döneceksiniz. İlk etap çok hafif bir yokuşla başlıyor ve bir yamaçtan geçerek orman içindeki düzlüğe ulaşıyor. Yaklaşık 15 dakika düzlükte yüründükten sonra eğim yavaş yavaş artmaya başlayacak. Artan eğim nedeniyle orman içindeki parkur biraz zorlamaya başlayacak. Uzun süre dik bir yokuş çıkmamış biri için biraz zorlu sayılabilir.
Daha sonra patika iyice daralarak derin bir su kanalına dönüşecek. Burayı kısa sürede çıkınca karşılaşacağınız çeşmede kısa bir mola verebilirsiniz, ardından yaylanın düzlüğüne varacaksınız. Yayla geçmişte bu düzlükte kuruluydu ama artık sadece adı var. Burada iyice dinlendikten sonra yola devam edin. Dere düz bir arazide akıyor, kenarındaki yolu takip ederseniz yarım saat kadar sonra Erikli Şelalesi’ne varacaksınız.
Yenice Ormanları
FOTOĞRAF: CÜNEYT OĞUZTÜZÜN
Bir sonbahar günü hayal edin. Sabahın erken saatleri. Hafifçe yağmur çiseliyor. Masmavi bir göğün altında ve ormandaki muhteşem bir renk cümbüşünün içinde büyülenmiş şekilde yürüyorsunuz. Hafif yağmura yoğun bir sis eşlik ediyor. Üstünüz mavi, sağınız solunuz sis ve geri kalan her yer sarıdan kırmızıya dönüşen renkler tarafından işgal edilmiş. Ağaçlar bir görünüp bir kayboluyor. Yoldaki rengârenk yapraklara basmaya kıyamıyorsunuz. Manzara, doğanın sanatçı yönünü bir kez daha vurguluyor. Karabük merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Yenice Nehri’nin güneyinde yer alan orman, diğerlerinden çok farklı. Her şeyden önce bu kadar çok ağaç türünün tek bir ormanda bulunabilmesi genellikle tropikal iklimlerde mümkün. Burası tam bir ağaç müzesi; doğu kayını, uludağ göknarı, sarıçam, karaçam, dağ karaağacı, Türk fındığı, çınar yapraklı akçaağaç, Istranca meşesi, Kafkas ıhlamuru, ceviz ve sapsız meşe… Ormanın bazı bölgeleri tabiatı koruma alanı ilan edilmiş durumda. Gökpınar’daki 4 hektarlık alan, 40 çeşit ağaç türü ve çok sayıda hayvan ile birlikte “arboretum” olarak tescilli durumda.
Kartepe
FOTOĞRAF: YILDIRIM GÜNGÖR
İstanbul, Kocaeli ve diğer çevre illerde yaşayanlar, “bu kış doğru dürüst kar görmedim” diyenler için Kartepe ideal bir adres. Samanlı Dağları’nın en yüksek noktası Kartepe, 1606 metrelik rakıma sahip. Kocaeli’nin Maşukiye ilçesinin kuzeyinde bulunan tepenin asıl adı Keltepe. Ancak bu adın yerine sonradan Kartepe kullanılmaya başlandı. “Keltepe” adı, zirvenin tamamen ağaçsız olmasından kaynaklanıyor. Kuzuyayla’ya kadar yoğun bir orman örtüsüyle kaplı tepenin zirvesinde tek bir ağaç bile yok; yani gerçekten de kel. Kayak pisti yapmak için bir yamaçtaki ağaçlar kesilerek tepe biraz daha kel bırakılmış. Diğer taraftan Kartepe ismi de aykırı gelmiyor. Kar yağmaya görsün, kalınlığı kısa sürede 2 metreyi buluyor. Kayak merkezinin bulunduğu alanda 12 pist, 4 de lift var. Pistler en kolaydan en zora kadar çeşitli dereceler içeriyor. Kayak yapmasını bilmiyorsanız pistin başında bulunan kızaklardan kiralayabilirsiniz. Acemiler için ayrılan pist daha çok kızak yapanlara hizmet ediyor. Bunun dışında Kartepe karla kaplı ormanlarda yürüyüş yapmak, karda oynamak gibi etkinlikler için de çok uygun. Dönüşte Maşukiye’de kiremitte alabalık yemek de mümkün. Kartepe’deki kayak tesisleri, civar illerde ikamet edenleri “günübirlik kayak” kavramıyla tanıştırdı.
Rumelifeneri – Demirciköy
FOTOĞRAF: BAHADIR ERŞIK
Rumelifeneri ile Demirciköy sahili arasındaki yürüyüş parkuru İstanbul’un Avrupa yakasında, Boğaz’ın Karadeniz’e açılan noktasında yer alıyor. Özel aracı olmayanlar için en iyi seçenek yürüyüşe Rumelifeneri köyünden başlamak. Köyün girişine kadar otobüsle gidebilirsiniz. Köydeki durakta inerek eski kaleye giden yolu takip edin. Köyden itibaren yol biraz dik bir eğimle iner ve aynı eğimle yükselir. Çıkış sırasında Karadeniz ve Fener sağınızda kalır. Yarım saat içinde eski kaleye varacaksınız. Karadeniz’i sağınıza alarak yolu takip edin. Önce küçük bir koya varacaksınız. Bu mevkiden itibaren orman içindeki asfalt yol takip edilirse yarım saat içinde bir koyda sırtını ormana dayamış Golden Beach tesislerine varılır. Özel araçla yola çıkanlar Garipçe’ye varmadan önce soldaki yol ayrımından içeri girdikten 15 dakika sonra Golden Beach’e ulaşabilir. Burada orman içindeki ahşap evlerde uygun fiyata gecelemek de mümkün. Tesislerin arkasından başlayarak yaklaşık 6 kilometre devam eden bir rotada yürüyüş yapılabilir. Bir tarafı Karadeniz bir tarafı orman olan rota inişli çıkışlı devam ediyor. Dikkat edilmesi gereken en önemli şey yolun orman içine girmemesi. Yol yürüyüş boyunca nerdeyse Karadeniz’e paralel devam ediyor. Bir iki noktada orman içinde başka yollar da çıkacak karşınıza ama siz sürekli sağa giden yolu takip edin. Yola çıktıktan yaklaşık 1- 1.5 saat sonra yol bir plajda sona erecek.
Sülüklügöl
FOTOĞRAF: TURGUT TARHAN
Sülüklügöl, Bolu il sınırları içinde kalıyor ama ulaşımı Sakarya’dan sağlanıyor. Günümüzden yaklaşık 300 yıl önce büyük bir deprem sonrasında oluşan heyelan, Tavşansuyu Deresi’nin önünü kapattı ve en büyüğü Sülüklü olan birkaç göl meydana getirdi. Göle adını veren sülüklere artık rastlanmıyor. Bunun nedeni ise göle sazan bırakılması; balıklar kısa sürede sülükleri bitirmiş. Gölün en derin noktası 25 metre civarında ama mevsime göre değişiklik gösteriyor. Heyelan sonrasında göle kayan ağaçların görüntüsü özellikle kış mevsiminde çok ilgi çekici. Kar olmadığı zaman araçla gölün kıyısına kadar gidilebiliyor. Kışın ise yolun son 4-5 kilometrelik kısmı kapanabiliyor, bu durumda araçtan inilerek Sülüklügöl’e kadar yürünüyor. Hiçbir zorluğu olmayan hafif eğimlerle döne döne göl kıyısına varılıyor. Yörede birkaç küçük tesis de bulunuyor ama özellikle kışı aylarında yiyecek taşımakta fayda var.
Kar yürüyüşleriyle bu ilginç doğa varlığını daha iyi keşfedebilirsiniz. Gölün ilerisindeki ormanın içine kadar giden yollar da takip edilebilir; hem ormanda güzel bir kış yürüyüşü yapılır, hem de kar altındaki diğer göller görülür. Daha yüksek noktalara çıkarak karlar içindeki Sülüklügöl’ü seyretmek mümkün ama bunun için biraz çaba sarf etmek, 3 saatlik bir kar yürüyüşünü göze almak gerek. Orman içinden yükselen patika tepelere kadar uzanıyor. Ancak bu rota için mutlaka yöreyi çok iyi bilen bir rehber gerekiyor.
Erfelek Şelaleleri
FOTOĞRAF: CÜNEYT OĞUZTÜZÜN
Erfelek Şelaleleri, Karasu Nehri’ne yapılacak Erfelek Barajı’nın yan yollarının inşasında keşfedildi. Sinop’un Erfelek ilçesinin Tatlıca köyü sınırları içinde kaldığı için “Tatlıca” olarak da anılan şelaleler, dar bir vadi içine gizlenmiş. Uzunluğu yaklaşık 2 kilometre olan daracık bir vadinin içindeki bu doğa harikaları, insan eli değmeden günümüze kadar bozulmadan gelmiş. Bu dar vadinin içinde 30’dan fazla şelale bulunuyor. Bunların kimi 10 metreden, kimi 2 metreden dökülüyor. Her bir şelale diğerinin basamağı gibi. Aralarında ne kadar mesafe olursa olsun birbirlerine bir basamakla bağlanıyorlar. Kayın, ıhlamur, gürgen ve meşe ağaçlarının yoğun olduğu, yer yer gökyüzünün bile görünmediği vadide irili ufaklı birçok yürüyüş rotası bulunuyor. Şelaleler sonbaharda görsel bir şölen sunuyor. Yüksekten düşen suların oluşturduğu gölcüklerde biriken yapraklar, etkileyici doğa manzaraları sunuyor.
Altıparmak Dağları
FOTOĞRAF: CÜNEYT OĞUZTÜZÜN
Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın komşusu Altıparmak Dağları, kış öncesinde konuklarına bir renk cümbüşü hazırlar. Bu görkemli dağların dorukları, ormanların arasından görkemle yükselir. Ama bazen kış o kadar hızlı gelir ki sonbaharı yaşamaya fırsat olmaz. Sonbaharda Yusufeli’nden Barhal’a kadar vadi yamaçları pastel renklerle süslenir. Arka plandaki karlı zirveler de manzarayı tamamlar ve kısa bir süre sonra vadilerin de karla kaplanacağını haber verir. Bu dağlardaki düş patikaları sabahın erken saatlerinde kırağı ile kaplanır. Sonbahar soğuktur ama biraz güneş vurunca doğa birkaç saatliğine de olsa yeniden canlanır. Sonbaharda Barhal’daki otel veya pansiyonlarda konaklayarak doğa yürüyüşleri yapılabilir. Barhal’dan Altıparmak Dağları’nın eteklerindeki Naznara ve Amanesget mahalleleri yürüyüşün son duraklarıdır. Yavaş bir tempoyla ve kafanızda bir hedef olmadan, doğanın tadını çıkararak yürürseniz en fazla üç saat sonra varırsınız. Naznara’ya yaklaştıkça Altıparmak Dağları’nın görüntüsü belirir.
Posof – Ardahan
CÜNEYT OĞUZTÜZÜN
Ardahan merkezi ile Posof ilçe merkezi arasındaki yolda da sonbahar muhteşem manzaralar yaratıyor. Ormanlar ile arka plandaki dağlara düşen karlar benzersiz bir birliktelik oluşturuyor. Ilgar Geçidi’nden sonra Posof’a doğru renk cümbüşü daha da artıyor. Doğu Anadolu’da sonbaharın ilk günleri de sıcak geçtiği için yükseklerdeki ormanlık alanlarda mevsim dönüşümü çok iyi izlenebiliyor. Bu rotayı aşmak isteyenler konaklamayı Ardahan’da yapmak zorunda. Posof’ta bulunan öğretmenevi çoğu zaman dolu. Bu nedenle sabahın erken saatlerinde yola çıkarak günü iyi değerlendirmekte fayda var. Posof ile Gürcistan sınırı arasındaki bölge de sonbahar renkleri açısında çok verimli. Ardahan-Posof güzergâhındaki gezinize mutlaka Çıldır Gölü ve Aktaş Gölü’nü de ekleyin. Çıldır Gölü, Doğu Anadolu’nun en büyük tatlı su varlıklarından. Göl, deniz seviyesinden 1959 metre yüksekte. Yörenin rakımı yüksek olduğundan sabahlar çok serin. Yanınıza anorak veya polar almanızda fayda var. Aktaş Gölü’nün tam ortasından ise Türkiye-Gürcistan sınırı geçiyor. Gölün içinde irili ufaklı birkaç ada da var. Bu adaların üzerindeki çayırlıklar Türkiye tarafındaki köyler tarafından biçiliyor. Ardahan-Posof arasında yapacağınız yolculuk Türkiye’nin kuzeydoğu ucunu tanımanızı sağlayacak.
Meke Gölü
FOTOĞRAF: TURGUT TARHAN
Konya’nın Karapınar ilçesi sınırları içinde yer alan Meke Gölü, Acı Göl ve obruklar kış aylarında muhteşem görüntüler oluştururlar. Özellikle karla kaplı Meke Gölü’nün manzarası muhteşem. Meke Gölü kış aylarında sabah ve akşam saatlerinde farklı açılardan her zaman güzel fotoğraflar verir. Göl etrafında ve kraterin içinde kış yürüyüşleri yaparken farklı açılardan fotoğrafları da çekilebilir. Yapmanız gereken tek şey herkesin çektiğinden daha farklı açılar bulmak. Bunun için gölün etrafını dolaşmak gerekiyor.
Karapınar civarındaki en güzel kış rotası Karadağ Volkanı yolu. Eğer arabanız varsa Karadağ Volkanı’na çıkıp bu puslu görüntüye diğer küçük volkan konilerini de katarak dramatik görüntüler elde edebilirsiniz. Volkanın eteklerinde Binbir Kilise’nin bulunduğu Madenşehri köyü yer alıyor. Yol üzerindeki küçük köy ise pek ıssız. Roma döneminden kalma kalıntılar, karlar altında kaderlerine küsmüş olarak yaz mevsiminde gelecek ziyaretçileri bekliyorlar. Zirvede askeri bir tesis olduğu için yol sürekli açık. Yine de kış lastikleri kullanmakta büyük fayda var.
Yükseldikçe Konya Ovası kuşbakışı görünmeye başlıyor. Dağın zirvesinden ovanın tümünü görmek mümkün. Karadağ’ın kraterinin üç tarafı korunmuş. Zirveye çıktığınızda oldukça geniş ve yaz aylarında içinde hayvancılık yapılan krater çukurunu da göreceksiniz. Yol kapalıysa dağın eteklerinden zirveye gidiş-dönüş 4-5 saat sürecek bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Listenin devamını Atlas Dergi‘den takip edebilirsiniz.