“Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Türkiye’nin de aralarında olduğu 45 farklı ülke tarafından imzalanmıştı. Hazırlanmasında Türkiye’nin büyük katkısı olduğu ve 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için “İstanbul Sözleşmesi” olarak da anılıyordu. Sözleşme, kadına yönelik şiddet ile aile içi şiddeti önleme ve mücadele alanında temel standartlarla birlikte devletlerin bu konulardaki yükümlülüklerini de belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesiydi…
İstanbul Sözleşmesi, geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de büyük tartışmaların yaşanmasına neden olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan bir kararname ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik bir adım atılmış, bu adım toplumun büyük bölümünün tepkisine neden olmuştu. Kararın geri çekilmesine ve iptaline yönelik pek çok girişim başlatılmış ve pek çok dava açılmıştı. Ancak bu girişimler sonuçsuz kaldı! “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu” tarafından verilen nihai kararla birlikte Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden resmen çekilmiş oldu. Detaylar birlikte bakalım…
İstanbul Sözleşmesi 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldı
Sözleşmesinin hazırlanmasında Türkiye’den farklı alanlarda çok sayıda uzman isim ve sivil toplum kuruluşu önemli rol üstlenmişti. Çoğu Avrupa Birliği üyesi 45 ülke tarafından da imzalanan sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke ise Türkiye’ydi. Pek çok bilim insanı, sözleşmenin kadına yönelik şiddet ile aile içi şiddeti önleme konusunda son derece önemli olduğunu ifade ediyordu.
20 Mart 2021’de, İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine dair Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair bu karar, toplumun büyük bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı. Pek çok farklı şehirde protesto gösterileri düzenlendi. Pek çok sivil toplum kuruluşu ve insan hakkı örgütleri İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemede hayati önem taşıdığını belirtiyordu. Ancak ilgili Cumhurbaşkanı Kararı Avrupa Komisyonuna bildiriminden 3 ay sonra yürürlüğe girdi ve Türkiye sözleşmeden ayrılmış oldu.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a çok sayıda dava açıldı
Danıştay 10. Dairesi, yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davaları reddetti. Kararın iptali istemiyle açılan davaları ise duruşmalı olarak ele aldı. Danıştay 10. Dairesi, 19 Temmuz’da ilgili kararın hukuka uygun olduğuna hükmederek sözleşmenin feshine yönelik kararın, iptal istemine yönelik açılan davaların da reddedilmesine karar verdi.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşu, Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen iptal kararları üzerine süreci Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna taşıdı
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda ise kısa süre önce nihai karar verildi. Kurul, oy çokluğuyla “iptal işleminin reddine” karar verdi. Böylece İstanbul Sözleşmesi hakkındaki hukuk süreci tamamlandı ve Türkiye sözleşmeden resmen çekilmiş oldu.
Kaynak: 1