Her yaz tatil planı yaparken kendinizi aynı sorularla boğuşurken mi buluyorsunuz? “Yine mi Bodrum?”, “Yine mi Sapanca?”, “Abant bu sefer daha mı kalabalık olacak?” diye düşünenlerdenseniz, yalnız değilsiniz. Tatil; sadece valiz hazırlamak, güneş kremi almak ve birkaç mayoyla yola çıkmak değildir. Tatil aynı zamanda ruhu dinlendirmek, yenilenmek ve sıradanlıktan uzaklaşıp yeni yerler keşfetmektir. Ama ne yazık ki artık birçok popüler tatil rotası, kalabalıklar ve gürültü arasında o aradığımız huzuru unutturuyor. İşte tam da bu yüzden, farklı bir şeyler arayanlar için Türkiye’nin gizli kalmış, doğal güzellikleriyle büyüleyen ve kalabalıklardan uzak tatil cennetlerini bir araya getirdik. İşte farklı tatil noktaları…
1. İğneada, Kırklareli
Farklı tatil noktaları yazımıza başlıyoruz. Sonbaharın romantik renklerine mi özlem duyuyorsunuz? Hani şu sararan yaprakların çıtırtısıyla yürümek istersiniz ama “Yine mi Abant, yine mi Sapanca kalabalığı?” diyorsanız… İşte size harika bir önerimiz var: İğneada! Hem İstanbul’a sadece 3 saat uzaklıkta hem de hâlâ keşfedilmemiş bir doğa harikası.
İğneada, küçük bir sahil kasabası. Ama sundukları küçücük değil. Avrupa’nın en büyük longoz ormanı (subasar) burada! Kano turu yapabilir, Dupnisa Mağarası’nın serinliğinde gizemli keşiflere çıkabilir ya da incecik kumlu upuzun sahilde kendinizi Karadeniz’in kollarına bırakabilirsiniz.
Gezilecek yerler:
Aşıklar Plajı
Dupnisa Mağarası
İğneada Longoz Ormanları
Mert Gölü’nde kano
Fransız Feneri
Vino Dessera Bağları
Beğendik Köyü Sahili
Kamp alanları (Palivor Çiftliği, Saklıkent vs.)
2. Mazı, Muğla
Bodrum deyince gözünüzün önüne hemen kalabalıklar, müzik sesleri ve plaj partileri mi geliyor? Haydi o görüntüyü bir kenara bırakın. Çünkü Mazı Köyü, Bodrum’un tam tersi: Sessiz, sakin, huzurlu ve tertemiz!
Mazı’da birbirinden güzel koylar var. Ve bunlar öyle sıradan koylar değil! Akvaryum gibi sularda balıklarla yüzebilir, doğayla iç içe yürüyüşler yapabilir, kamp atabilir, tekneyle cennet gibi yerleri gezebilirsiniz.
Koylarda duş, şemsiye, yeme-içme gibi olanaklar da mevcut. Özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği, bakirliğini hâlâ koruyan bu koyları gelin birlikte keşfedelim:
Mazı’nın en güzel koyları:
Kissebükü
Şeytan Deresi
Akarca Koyu
İnceyalı
Hurma Koyu
Ilgın Koyu
Sedef Koyu
Mazı, kalabalık Bodrum’dan kaçmak isteyenler için Ege’nin gizli hazine sandığı gibi.
3. Silifke, Mersin
Hem doğa olayım hem tarih kokayım diyorsanız, Mersin’in parlayan yıldızı Silifke’ye gidebilirsiniz! Toros Dağları’nın eteklerinde, Akdeniz’in serinliğiyle buluşan bu topraklar antik çağlardan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış.
Gezilecek yerler:
Silifke Kalesi
Cennet-Cehennem Çukurları
Astım Mağarası
Silifke Atatürk Evi
Taşköprü
Silifke plajları
Silifke hem denizi hem tarihi hem de mutfağı (yoğurt, yüksük çorbası, keşkek!) ile ruhunuza da midenize de iyi gelecek.
Şehirden uzaklaşmak, denizle buluşmak, taş sokaklarda kaybolmak ister misiniz? O zaman yönümüzü İzmir’in huzur limanı Sığacık’a çeviriyoruz!
Burada zaman yavaş akıyor. Kale içinde yer alan Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürürken tarihi hissediyorsunuz. Sıcakkanlı insanlar, doğal ürünler ve sakinlik birleşince, buraya ilk gelişiniz son olmayacak diyebiliriz.
Gezilecek yerler:
Sığacık Kalesi
Sığacık Pazarı (Pazar günleri)
Teos Antik Kenti
Sığacık plajları
Sığacık; hem denize girmek isteyenlere, hem de tarihle iç içe vakit geçirmek isteyenlere birebir. Ayrıca pazarda aldığınız otlarla, zeytinyağlarıyla tatilinizi lezzetle taçlandırabilirsiniz! Farklı tatil noktaları yazımıza devam ediyoruz.
5. Söğütköy, Muğla
Söğütköy öyle bir yer ki, gidip bir defa görünce “İyi ki geldik” demekle kalmıyor, bir sonraki tatil planını da yaparken kendinizi yine buraya bakarken buluyorsunuz. Marmaris’in kıyısında, adeta doğanın kucağında gizlenmiş bu köy; tertemiz havası, sessizliği, mis gibi denizi ve gün batımıyla insana iyi geliyor. Cidden, burası huzurun posta kutusu gibi bir yer.
Söğüt’ün çevresi sürprizlerle dolu. Antik kent kalıntıları, bakir koylar, minik adacıklar, gizemli patikalar… Her biri keşfedilmeyi bekliyor. Ama baştan söyleyelim, araçsız biraz zor. Çünkü birçok güzel yere yürüyerek ulaşmak pek mümkün değil.
Görmeden dönmeyin:
Söğüt Köy merkezi
Pazartesi günleri kurulan Söğüt pazarı
Söğüt sahili
Phonix ve Loryma Antik kentleri
Serçe Limanı Plajı (arabayla gidiliyor)
Bozukkale (tekneyle ulaşım)
Taşlıca Köyü
6. Assos, Çanakkale
Assos… Sadece bir tatil yeri değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu. Kuzey Ege’de, tarihi dokusu ve o müthiş dinginliğiyle insanı içine çeken, düşündüren, dinlendiren bir yer burası. M.Ö. 6. yüzyılda kurulmuş, felsefeye de tarihe de denize de doymuş bir kent. Kısacası burası hem ruhunu hem gözünü hem de aklını doyuruyor.
Gezilecek yerler:
Assos Antik Kenti
Behramkale Köyü.
Antik Liman
Yeşilyurt Köyü
Hüdavendigar Camii
Kadırga Koyu
Sokakağzı
Assos; bir kısmı taş, bir kısmı tarih, bir kısmı da kalbinize dokunan sakinlik…
Farklı tatil rotası mı arıyorsunuz? Keşan, Trakya’nın sürprizlerle dolu yüzü! Saros Körfezi’nin tertemiz suları, doğa yürüyüşleri, kamp alanları ve üstüne tarihi dokunuşlarıyla bu ilçe “sessiz ama çok derin” bir tatil rotası.
Deniz var. Tarih var. Orman, kamp, yürüyüş hepsi var.
Erikli, Yayla, Gökçetepe gibi sahilleri yaz aylarında cıvıl cıvıl. Dalış yapmayı sevenler için Saros’un suları ideal. Gökçetepe ve Danişment gibi ormanlık alanlarsa kamp yapmak isteyenlerin gözdesi.
Gezilecek yerler:
Keşan Kent Müzesi
Gökçetepe Tabiat Parkı
Hersekzade Ahmet Paşa Cami
Gökçetepe Kalesi
Danişment Tabiat Parkı
8. Abalı, Sinop
Kalabalıktan uzak, doğayla iç içe, kendinize ait bir köşe arıyorsanız işte size Karadeniz’den sıcacık bir öneri: Abalı Köyü. Sinop’un Gerze ilçesine bağlı bu sahil köyü, şehir gürültüsünden kaçıp kafa dinlemek isteyenlerin hayallerini süsleyen bir yer.
Burası öyle bir köy ki; Karadeniz’in o klasik hırçınlığı bir yana, Abalı’da deniz çoğu zaman sakin ve huzurlu. Sahili ise Karadeniz’e hiç benzemeyecek kadar geniş, uzun ve altın sarısı kumlarla kaplı.
Sinop merkeze 11 km uzaklıkta bulunan Hamsilos Koyu’nu mutlaka görmenizi tavsiye edetiz. Burası “Hamsaroz” adıyla da biliniyor. Bu bölge aynı zamanda Hamsilos Tabiat Parkı içinde yer alıyor ve 1991’den beri 1. derece doğal sit alanı olarak korunuyor.