Günbegün artan araç sayısının gölgesinde kalsa da; kornayla, selektörle anlaşmamızı sağlayan koca bir edebiyat var trafikte. Edebiyat kocaman kocaman olmasına ama kullanabildiği kelime sayısı az. E doğası gereği epeycesi de sesteş kelimelerden oluşuyor… Sade bir korna; selam, eyvallah ve küfür gibi anlamlara gelebiliyor ki olabilecek herhangi bir yanlış anlama tehlikeli sonuçlar doğurur maazallah :).
Neyse ki TDK’nin en önemli çalışmalarından TTK (Türk Trafik Kuralları) sınırlı da olsa konuyu aydınlattı ve cümlemizi riske eden bu tehdit bertaraf etti. İşte TTK’nın resmi gazetede yayımlanan maddelerinden; Türk trafik geleneklerine göre, motorlu taşıt edebiyatının ilk 11’i.
Arkadaşın üzerine araba sürerek komik şakalar yapmak
Karşıdan gelen araca, arkada radar ya da çevirme olduğunu belirtmek için selektör yapmak
Toplu taşıma araçlarında, şoför ve seyir halindeki diğer bir şoför arasında çıkan tartışmada taraftar gibi hissetmek
Lüks araç sahiplerinin geçiş üstünlüğünün olması
Bir göçlük yerden korna, selektör yaparak yol isterler bunlar genelde.
Bir teşekkür biçimi olarak dörtlüleri yakmak
Sinyali hiç kullanmayanlar ya da sinyal verir vermez dönenler takımlarından birisine dahil olmak
Bu problemi aşmak için şoför koltuğunda oturan bedenin ne yana doğru eğildiğine dikkat kesilebilirsiniz.
Otobüs şoförlerinin yanlarında bulunan küçük pencereden denk gelen meslektaşlarıyla sohbete tutuşması
Bu süreç Tinder misali rastlantısal olarak gerçekleşir. denk geldiği için konuşulur yani.
Yanan sarı ışıkla birlikte kornaya yüklenmek
Sarı ışık hiçbir amaca hizmet etmediği için olmaması bile gerekir aslında.