Venüs, Afrodit, Xochipilli, Yue Lao… Farklı dönemlerde ve farklı insan toplulukları arasında ortaya çıkan bu mitolojik figürlerin kesişim noktası, aşk ve güzellik. Bu iki kavram, günümüzden uzun zaman önce yaşayan kavimlerin yaşamında da büyük bir öneme sahipti. Bu yüzden dünyanın farklı coğrafyalarında ortaya çıkan mitolojilerin hemen hepsinde aşkın ve güzelliğin yaratıcısı ve denetleyicisi olan tanrılar veya tanrıçalar vardı. Kendi toplumları için büyük önem taşıyan bu figürler çoğu zaman aşk ve güzelliğin yanında doğum, bolluk, bereket ve cinsellik ile de ilişkilendiriliyordu. İşte, aşkın ve güzelliğin Türk-Altay mitolojisindeki karşılığı ise Ayısat, Ayığsıt, Ayzıt ve Ayızıt gibi isimlerle anılan tanrıçaydı. Mitolojiye göre kusursuz güzelliğe sahip olan tanrıça Ayızıt, aynı zamanda çocukların ve hayvan yavrularının koruyucusu olarak görülüyordu. İşte kadim Türk mitolojisinin aşk ve güzellik tanrıçası Ayızıt hakkında bilmeniz gerekenler.
Umay, Ülgen, Erlik, Etüken… Kadim Türk mitolojisi, çok sayıda ilginç figürü içinde barındırıyor
İlginizi çekebilir:
Umay’dan Kayra Han’a: Türk Mitolojisinde Tanrılar, Tanrıçalar ve Yaratılış Hikayeleri
İşte Ayısat, Ayığsıt, Ayzıt ve Ayızıt gibi isimlerle anılan aşk ve güzellik tanrıçası da o figürlerden biri
Bazı uzmanlar Ayızıt adının eski Türkçede plasenta ve kadın rahmi anlamına geldiğini ileri sürüyor.
Ayızıt, farklı Türk topluluklarının gündelik yaşamında son derece önemli bir yeri olan mitolojik figürler arasında yer alıyor
Ancak özellikle Sibirya taygasında yaşayan Türk toplulukları için ayrı bir öneme sahip. Ayızıt, uzun zaman önce bölgede varlık gösteren toplulukların inanç sisteminde, insanların ve hayvanların çoğalmasını sağlayan mitolojik bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte Ayızıt’ın hamile kadınların, çocukların ve hayvan yavrularının koruyucusu olduğuna inanılıyor.
Türk mitolojisinde Ayızıt iyilik, koruyuculuk, aşk ve güzellik ile birlikte Ay ve yıldız gibi doğal unsurlarla da ilişkilendiriliyor
Bu doğrultuda bazı kaynaklarda Ayızıt’ın “ay gibi parlayan, beyaz ışık ve nur” gibi anlamlarda da kullanıldığı bilgisi yer alıyor. Bununla birlikte bazı tarihi belgeler ise eski Türk topluluklarının, Ayızıt’ın göğün üçüncü katında yaşadığına inandığını dile getiriyor. Eski Türklerde tanrıçanın, yeni doğan çocuklara göğün üçüncü katındaki ak gölden süt getirdiği ve böylece onlara can bahşettiği inancı da oldukça yaygın.
Kusursuz bir güzelliğe sahip olan aşk tanrıçasının, kuyruğu ve yelesi kanat şeklinde, gümüş renkli tüyleri olan bir kısrak formunda yeryüzüne indiğine inanılıyor
Tanrıçanın insan formu ise beyaz bir atkısı ve kalpağı olan bir kadın tasviri şeklinde karşımıza çıkıyor
Mitolojide oldukça önemli bir yeri olan ormanlar, Ayızıt’ın dolaşmaktan en çok keyif aldığı yerler olarak ifade ediliyor
Eski Türk toplulukları, insanlara ve özellikle de hamile kadınlara yardımcı olmak için gökyüzündeki sarayından yeryüzüne inen Ayızıt’ın ormanlarda dolaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğuna inanıyordu.