Türk edebiyatından çok miktarda şiir bestelenmiş ve besteler birçok farklı sanatçı tarafından yorumlanmıştır. Şarkılar her ne kadar ünlü olsa da, birçoğumuz hâlâ bu şarkıların temelinin şiir olduğunu bilmemekteyiz. Gelin hep beraber bu en sevilen şarkılardan 9 tanesini inceleyelim!
Aldırma Gönül
Sabahattin Ali’nin “Hapishane Şarkısı” adı altında toplamış olduğu şiirlerinden beşincisi olan bu şiir, Sinop Cezaevi’nde tutuklu olarak kaldığı yaklaşık 10 aylık süre içerisinde yazılmıştır. Şiiri, Edip Akbayram tarafından seslendirilmiştir.
“Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Mahpus yata yata biter
Aldırma gönül aldırma“
Cinayet Saati
Attilâ İlhan’a ait, birçok imgeyi ve çağrışımı içinde barındıran bu şiir, Ahmet Kaya tarafından yorumlanmıştır.
“Cinayeti kör bir kayıkçı gördü
Ben gördüm kulaklarım gördü
Vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü
Hiçbiriniz orada yoktunuz.”
Çizik
Özdemir Asaf’a, sade ve basit cümlelerinin ardına büyük anlamlar sığdırabilen şaire ait bu şiir, Kaan Tangöze tarafından yorumlanmış (Bekle dedi gitti) ve kısa süre içerisinde –özellikle gençler tarafından- beğeni toplamıştır.
“Geleceğim, bekle dedi, gitti…
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu…
Ama kimse ölmedi.”
Ceviz Ağacı
Bu şiirin hikâyesi farklı şekillerde anlatılsa da, en çok bilineni şudur; polisler tarafından aranan Nâzım, Gülhane Parkı’nda sevgilisi ile buluşmak için sözleşmiştir. Ancak buluşma günü polisler de parkta devriye gezmektedir. Nâzım’ın meşhur aşkı Piraye parka gelir, Nâzım onu görür, yanına gidemez ve bir ağacın tepesine çıkar. Piraye ise uzunca bir süre bekler ve gider. Nâzım, o sırada Ceviz Ağacı şiirini yazar. Şiir, Cem Karaca tarafından ustalıkla yorumlanmıştır.
“Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında.“
Sessiz Gemi
Hümeyra tarafından seslendirilen bu şarkı, Yahya Kemal Beyatlı tarafından, ölüme yazılmış bir şiir olarak ünlenmiştir. Ancak şiirin asıl hikâyesi, Beyatlı’nın en büyük aşkı ve aynı zamanda Nâzım Hikmet’in annesi olan Celile’nin adadan gemi ile İstanbul’dan uzaklaşması esnasında yaşadığı hüznü ve çaresizliği anlatır.
“Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden“
Mahur Beste
Attilâ İlhan tarafından yazılan şiir, Ahmet Kaya tarafından seslendirilmiştir. Şiirde geçen “Müjgan“ bilinenin aksine bir kadın ismi değildir. Farsçadan Osmanlıcaya geçen bu kelime kirpik anlamı taşımaktadır.
“Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız“
Leylim Ley
Zülfü Livaneli ve İbrahim Tatlıses’in yorumuyla dinlediğimiz şarkının sözleri Sabahattin Ali’ye aittir. Bu türkü, Sabahattin Ali’nin “Ses” adlı öyküsünde köylü bir yol işçisine söylettirilmiştir.
“Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni“
Bu Aşk Burada Biter
Ataol Behramoğlu tarafından yazılan bu şiir, birçok sanatçı tarafından seslendirilmiştir. En çok beğeniyi toplayan ise Kumdan Kaleler olmuştur.
“Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider“
Hadi Git
Türk edebiyatında şiirleri en çok bestelenmiş şairlerden biri olan Cemal Safi tarafından yazılan şiir, Candan Erçetin tarafından bestelenmiş (Git) ve kısa sürede popüler olmuştur.
“Git, iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!“