Moda dünyası her geçen gün değişen, bazen kendini tekrar eden, bazen yenileyen bazen ise saf sanat diyebileceğimiz işler ortaya koyan bir endüstri. Hızlı tüketim hayatımızda bu kadar yaygınlaşmadan ve perakende tutkusu etrafımızı sarmadan önce ortaya konan 10 moda parçasını sizlere sunuyoruz. Bu parçaların hepsinin bir hikâyesi, bir kimliği var. Giysi deyip geçmeyin, zamanınında sadece moda anlayışına yön vermekle kalmamış aynı zamanda hayat tarzlarını bile etkilemiş kıyafetlerden bahsediyoruz. İşte sizin için Chanel’den Calvin Klein’a son yüzyılın en etkili, güçlü ve ikonik 10 kıyafeti ve aksesuarı
1. Burbery trençkot
Burberry’nin ünlü trençkotları 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusunun bu klasik parçayı giymesiyle popülarite kazandı. Bu tasarımın orijinalinin adı ilk başta “Tielocken” idi ve amacı askerlerin zorlu hava koşullarıyla baş etmelerini sağlamaktı. D şeklinde bir tokası bulunan kemerin asıl amacı bazı küçük eşyaları (harita, çakı vb.) asmaktı. Sonralarında bu kullanışlı parça günlük hayata modifiye edildi ve o günden beri markanın en bilinen hatta simgesi haline gelen parçasına dönüştü.
2. Küçük siyah elbise
1920’lerden önce bir kadın siyah giyiyorsa yas tutuyor anlamına geliyordu. Siyah rengini başka bir koşulda giymek zevksizlik olarak nitelendiriliyordu. Tabii ki bu algıyı bir tek Coco Chanel kırabilirdi. “Küçük Siyah Elbise”nin yükselişi ve moda dünyasına kabulü, Vogue dergisinin 1926’daki bir sayısında bu elbisenin eskizlerini basmasıyla başladı. Bu tasarıma zamanının ünlü araba modeli olan Ford Model T’ye gönderme olan Chanel’s Ford adı verildi. Ünlü araba gibi bu elbise de hem erişebilir hem de şık bir görüntü ortaya koyuyordu. Audrey Hepburn, Tiffany’de Kahvaltı filminde “Küçük Siyah Elbise”yi giyince bu parça her kadının gardırobunda bulunması gereken bir parça haline geldi ve dünya çapında popülerlik kazandı.
3. Chanel 2.55
Coco Chanel’in 1929’da tasarladığı ilk çanta elit kesime hitap eden, elde taşınan ve fonksiyonelliği az olan bir çantaydı. Sonraları anlaşıldı ki davetlerde bir elde şampanya bir elde bu çanta varken tokalaşmak imkansız, hemen bu işe bir çözüm getirildi. 1955 yılına gelindiğinde Chanel 2.55 dünyaya tanıtıldı ve hayat kurtarıcı olarak tanımlandı. Pratik sebeplerden ötürü yenilenen bu çanta için Coco Chanel şöyle demişti: “Çantalarımı elimde taşıyıp kaybetmek canıma tak etti, ben de bir askı ekledim ve omzumda taşımaya başladım.” Bu fonksiyonel 2.55 modeli piyasaya çıktığı andan itibaren inanılmaz bir başarı elde etti ve kült çantalar arasına bir numaradan giriş yaptı. Bu çantayla birlikte ilk defa yüksek sosyete kadınları çantalarını omuzda taşımaya başladılar.
4. Kırmızı tabanlı Louboutin
Bu ikonik Louboutin ayakkabılarının arkasındaki hikâye aslında Christian Louboutin’in asistanından esinlenilmiş. Asistanı tırnaklarına kırmızı oje sürerken Louboutin elinden ojeyi alıp stilettonun tabanını boyamaya başlamış ve bu sayede parlak kırmızı rengi markanın imzası haline gelmiş. Bu ayakkabıların ilk müşterisi de Monaco prensesi olmuş. Şimdilerde ise bu arzu nesnesi olan ayakkabı başka tasarımcılar tarafından bile giyilmekte.
5. Hermès Birkin
1980’lerde Paris’ten Londra’ya giden bir uçakta Jane Birkin ve Hermès’in CEO’su Jean-Louis Dumas yan yana düştüler. Uçakta sohbet etmeye başladılar ve bu konuşma sırasında Jane Birkin yanındakinin kim olduğunu bilmeden asla mükemmel hafta sonu çantasını bulamadığından bahsetti ve hayalindeki hafta sonu çantasını tarif etti. Bu karşılaşmadan kısa bir süre sonra Birkin özel bir teslimat aldı. Bu teslimat yanında bir notla gelmişti ve içinde hayalindeki çantanın ta kendisi vardı. O günden beri Hermès’in Birkin modeli en çok tanınan lüks çanta oldu.
6. YSL blazer (Smoking Jacket)
Kadınların hem feminen hem maskülen görünmelerini sağlayan YSL’in “Le Smoking Tuxedo” ceketinin ortaya çıkışı 1966 yılında oldu. Bu ceket ilk defa kadınların dışarıya veya bir etkinliğe ceketle katılabilmelerini sağladı. İster gömlekle, ister tişörtle, ister altına hiçbir şey giymeden giyin bu ceket yıllara yenilmedi ve günümüze kadar gelmeyi başarıp modanın ikonik parçaları arasına girdi.
7. Diane von Fürstenberg’in bağlamalı elbisesi
Vogue tarafından “Kadınların cinsel özgürleşmesinin tekstildeki sembolü” olarak tanımlanan bu Diane von Fürstenberg klasiği 1972’deki ilk çıkışından beri popülerliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Fürstenberg Los Angeles Times’da verdiği bir röportajda şunları söyledi: “Giysiler kadınların özgürlüğünü yansıtmalı. Bugünün kadını değişken, basit, klasik, rahat ve ince gösteren kıyafetler istiyor. İşte bu benim başarımın hikâyesi.”
8. Chanel Suit
1923 yılında Coco Chanel stüdyosuna yeni koleksiyonunu tanıtmak için bir grup gazeteci davet etti. Bu koleksiyonun parçalarından bir tanesi “Chanel Suit” idi. Chanel Suit, etek ve ceketten oluşan, tüvit kumaş kullanılan takım elbiseydi. Fakat gazeteciler bu takımı hiç de beğenmişe benzemiyorlardı. Yazılarında bu parçadan bahsetmediler bile. Coco Chanel İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra şu anki halini bildiğimiz Chanel Suit’i tekrardan piyasaya çıkardı. İkinci çıkışında büyük bir başarı elde etti ve Chanel’in en bilinen parçalarından biri haline geldi. Birçok marka bu parçadan etkilendi ve uzun yıllar boyunca benzerleri yapıldı.
9. Calvin Klein slip elbise
1990’lara gelindiğinde Calvin Klein, Chanel’in “küçük siyah elbise”sini alıp tamamen yeniledi ve onu rahat, bir yandan da seksi görünümlü bir gecelik formuna çevirdi. Bu elbise neredeyse kombinezonu anımsatıyordu. Genel olarak verev kesimli ve spagetti askılı bu elbise 90’larda büyük ilgi gördü. Günümüzde tekrar moda olan iç çamaşırını sokağa uyarlama akımının başlangıç hareketlerinden biri olarak görüldü.
10. Dior balerin eteği
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra moda daha eğlenceli, uçarı, renkli ve oyuncu parçalara hasret kalmıştı. Christian Dior bu açlığı çıkardığı balerin tütüsünden esinlenen eteğiyle bastırdı. Bu ikonik hacimli eteğin temsil ettiği görüntü “New Look” yani “Yeni Görünüm” olarak nitelendirildi. Günümüze gelindiğinde bu etek hâlâ popülaritesini koruyor ve genelde daha edgy parçalarla kombinleniyor, motorcu ceketler gibi…