Özellikle son yıllarda tüm dünyada orman yangınları arttı. Yangınlar küresel ısınmayla birlikte sıcaklıkların artması, yıldırım düşmesi gibi doğa olayları ya da beşeri etkenlerle çıkıyor. 2019 yılında “Dünyanın akciğerleri” olarak adlandırılan Amazon Ormanları’nda yangın çıkmış ve binlerce hektarlık ormanlık alan telef olmuştu. Geçtiğimiz yıl ise Avustralya’da çıkan orman yangınları aylarca devam etmiş, on milyonlarca ormanlık alan telef olmuş, milyonlarca hayvan ise yaşamını yitirmişti. Büyük çaptaki u yangınların yanı sıra, dünyanın hemen hemen her yerinde her yıl yüzlerce orman yangını çıkıyor. Ülkemizde de son yıllarda yaşanan orman yangınlarının bilançosu bir hayli ağır. Günlerdir ise pek çok ilimizde orman yangınları devam ediyor, kaybımız çok büyük… Peki dünyanın farklı yerlerinde yaşanan bu orman yangınları neden artıyor ve iklimi, ekolojik sistemi nasıl etkiliyor, hangi yıkıcı sonuçları beraberinde getiriyor? Detaylara birlikte bakalım.
İlginizi Çekebilir:
Türkiye’de Son Yıllarda Yaşanan Orman Yangınlarının İçimizi Acıtan Bilançosu: Felaketlerin Önüne Geçilebilir Mi?
Dünya genelinde yaşanan orman yangınları son yıllarda epey artış gösterdi. Nitekim ülkemizde de özellikle son yıllarda yangınların yıkıcı etkisi daha fazla hissediliyor
Türkiye’nin birçok noktasında geçen hafta başlayan yangınların bir kısmını söndürme çalışmaları devam ediyor. Türkiye’de geçen haftanın sonundan bu yana 35 ilde 129 yangın çıktı. Bunların 122’si kontrol altına alınırken; Manavgat, Marmaris ve Bodrum gibi yerlerde yangın söndürme çalışmaları halen devam ediyor. Yangınlar nedeniyle şu ana kadar 9 kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi de yaralandı.
Bilim insanları ise yangınlardaki bu artış sebebiyle endişe duyuyor. Şu ana dek dünya üzerinde gerçekleşen en yıkıcı yangınlar ABD’nin batısında ve Avustralya’da görüldü
En çok can kaybı bu yangınlarda yaşandı.
Özellikle Avustralya yangınları aylarca devam etti ve milyonlarca hektarlık ormanlık alan küle döndü
Avustralya’daki Cobargo köyüne ulaşan alevler, birkaç saat içerisinde yerleşim yerini tamamen yok etti. Bugün burası, Avustralya’nın Kara Yazı olarak bilinen dönemin sembolüne dönüşmüş durumda. Avustralya’da günlerce devam eden yangınlarda 34 kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık 3 milyar hayvanın öldüğü tahmin ediliyor. Yangınlarda 186 bin kilometrekarelik bir alan yok oldu.
Nitekim yaz aylarında orman yangınlarının görülmesi, artan sıcaklıklar sebebiyle doğal karşılanıyordu. Ancak son yıllarda bu durum artış gösterdi ve yangınlar daha yoğun olarak görülüyor
Yaz aylarında çıkan yangınlarda kurak hava ve bazen rüzgarın da yardımıyla alevler hızlı bir şekilde yayılır. Alevler hızlandığında ise yangınla mücadele ekiplerinin bunu durdurması, kontrol atlına alması ve yangının güzergâhı üzerindeki ev ve diğer mülklerin korunması da neredeyse imkansız bir hal alır.
Peki yangınlar neden artıyor, yangınlardaki bu artış doğayı, iklimi ve ekolojik dengeyi nasıl etkiliyor?
Orman yangınları, birçok habitatta yıllardır görülen doğal döngünün bir parçası. Yangınlardan sonra doğa kendini bir şekilde yenilemeyi başarıyor. Bu doğal yangınlar olmasaydı, bu ortamlarda gelişen türlerin birçoğuna bugün sahip olamazdık. Eğer yangın ve ateş olmasaydı, hayatta kalmak için “yangın ekolojisine” bağlı olan veya bu duruma uyum sağlayan ağaç türlerinin büyük çoğunluğu varlıklarını sürdürmek için mücadele etmek durumunda kalırdı. Bu da bu türlerin hayatta kalmasını daha da zorlaştıracaktı.
Ancak yangınların yaygınlaşması ve yoğunluğu tehdit oluşturuyor. ABD Küresel Değişim Araştırma Programı’nın 2017 tarihli bir raporunda, son yıllarda “orman yangınları faaliyetinde derin bir artış olduğuna” dikkat çekildi. Orman yangınlarına yönelik risklerin artmasının nedenleri arasında havaların daha sıcak olması, daha kuru koşulların oluşması, kuraklığın artması ve yangın mevsiminin de uzaması gösteriliyor. Diğer bir etken de, bitki ve ağaçların yaygın olarak ölmesine neden olan yeni zararlı canlıların ve hastalıkların ortaya çıkması.
Örneğin, zümrüt kül kurdu olarak bilinen bir zararlı canlı, ABD genelinde milyonlarca ağacın ölümüne neden oldu. Ölen bu ağaçlar, geniş arazilerde odun olarak kalır ve bu da bir yangın başladığında yakıt görevi görür. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli de (IPCC) dördüncü değerlendirme raporunda şu değerlendirmelere yer verdi:
“Orman yangınları ve böcek istilası gibi olumsuzluklar artıyor. Toprakların daha da kuruması ve büyüme dönemlerinin uzamasıyla bu olumsuzlukların sıcaklıkların arttığı bir gelecekte sıklaşması çok muhtemel. Yaz mevsiminin daha sıcak geçmesiyle yıllık yangın çıkma riski ihtimalinin de yüzde 10 ile 30 oranında artması bekleniyor.”
Bazı orman yangınlarına yıldırım düşmeleri gibi doğal nedenler yol açsa da, büyük çoğunluğunun insanlar tarafından kazara ya da kasıtlı olarak başlatıldığına inanılıyor. Bilim insanları, ormanda yaşayan toplulukların artan yangın riskine karşı daha dirençli olmalarına yardımcı olacak önlemler geliştirmenin gerekli olduğunu söylüyor. Bu önlemler arasında yerleşim yerlerinin etrafındaki alanların yönetimi ve yangın risklerini azaltmaya dönük eğitimlerin artırılması öncelikli geliyor.
Kaynak: 1