Artık bilimsel projenin başarılı olup olmayacağını TÜBİTAK’ın geri çevirip çevirmemesinden kolayca anlayabiliyoruz… Sürekli olarak bilim üretmemiz gerektiği konuşulurken genç zekalar her ne kadar proje üretse de sevgili TÜBİTAK tarafından nedense hiç onay almıyor.
Bu kez Manisa’da özel okul öğrencilerinin melisa, okaliptüs ve karanfil yağlarının havadaki bakterileri temizleme özelliğiyle ilgili araştırması, ve de Kobalt 60 izotopunun alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilmesi TÜBİTAK tarafından ‘eksik belge’ nedeniyle kabul edilmedi. Ardından ise proje ABD’deki Harvard Üniversitesi’nden davet aldı.
Manisa’da özel okul öğrencilerinin melisa, okaliptüs ve karanfil yağlarının havadaki bakterileri temizleme özelliğiyle ilgili araştırması, ve Kobalt 60 izotopunun alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilmesi projesi TÜBİTAK tarafından ‘eksik belge’ nedeniyle reddedilse de ABD’deki Harvard Üniversitesi’nden davet aldı
Ayrıca Kobalt 60 izotopunun alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilmesine yönelik diğer projeyi tasarlayan öğrenciler de Harvard Üniversitesi’nin yanı sıra Almanya’da yapılacak Uluslararası Sanat ve Bilim Konferansı’na davet edildiler
Biyoloji öğretmeni Nuray Avcı eşliğinde 10’uncu sınıf öğrencisi Göktuğ Altıparmak ve 11’inci sınıf öğrencisi Seda Erol’un melisa, okaliptüs ve karanfil yağlarının havadaki bakteriler üzerindeki etkisi ve bu yağların bakterileri temizlemesine yönelik projesi, büyük ilgi gördü.
Projeye öncülük eden biyoloji öğretmeni Nuray Avcı, araştırmalarını anlatıyor
“Projemizi ağustos ayından bu yana hazırlıyoruz. İnsanların toplu olarak yaşadığı hastaneler, toplu taşıma araçları, okullar gibi alanlarda üst solunum yolu hastalıklarının çoğaldığını tespit ettik. Bununla ilgili olarak havalandırmaların rutin temizliğinin yapılması gerekiyor; ancak bu temizlikte kullanılan maddeler tamamen kimyasal olup, alerjiye neden olabiliyor. Biz yaptığımız çalışmada doğal ürünler olan aynı zamanda antiseptik özelliğini bildiğimiz melisa, okaliptus ve karanfil yağlarını kullandık. TÜBİTAK için başvurduğumuz bu proje için Harvard’dan davet aldık” dedi.
11’inci sınıf öğrencisi Seda Erol ise davetten dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduklarını belirterek projeyi şu şekilde açıklıyor;
“Klima filtrelerinden örnekler aldık, bakterilerin kolonileşmesini gözlemledik. Ardından bitkisel yağların etkisini araştırdık ve melisa, okaliptus ve karanfil yağlarını bakterilerin üremesini önemli derecede sınırlandırdığını, hatta azalttığını gözlemledik.”
10’uncu sınıf öğrencisi Göktuğ Altıparmak da “TÜBİTAK’ın canı sağ olsun, sonuçta ülkemizi temsil ediyoruz. Şimdi Harvard’a gidiyoruz” diyerek projelerini anlatıyor;
“Normalde klima filtrelerimizi temizlemeyi amaçlamıştık ancak havadaki bakterileri ciddi miktarda azalttığımızı gözlemledik. Kanserli hastaların akciğerleri bakterilere karşı daha dirençsiz oluyor, bunlara da çok ciddi bir yarar sağlayabileceğini düşünüyorum.”
Harvard Üniversitesi’ne ve Almanya’da düzenlenecek Uluslararası Sanat ve Bilim Konferansı’na ‘Kobal 60 izotopunun alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilirliği’ üzerindeki araştırmalarıyla davet alan 10’uncu sınıf öğrencileri Yusuf Ergül ve Bengisu Şentürk de göğsümüzü kabartıyor
9. Öğrencilerle birlikte projeyi hazırlayan kimya öğretmeni Serpil Yazıcı, projeleri hakkında şunları söylüyor:
“Geçen mayıs ayında projemiz için çalışmaya başladık. Günümüzün problemlerinden en başta geleni enerji ihtiyacıdır. Biz de alternatif bir enerji sunmak istedik. Alternatif enerji kaynağı olarak elementler üzerinde araştırma yaptık. Celal Bayar Üniversitesi’nden öğretim görevlisi Gültekin Yeğin bize destek oldu. Radyoaktif bir element olan Kobalt 60 üzerinde çalıştık. Kobalt 60’ın yaydığı radyasyon enerjisini ısı enerjisine çevirip, oradan da elektrik enerjisi üreterek gereken alternatif enerjiyi temin etmiş olduk. Kobalt 60 az bulunan bir element. Bu elementin temin edilmesi halinde insanoğlunun ihtiyaç duyduğu enerji ihtiyacını, kritik tesislerde kullanılabilirliğini teorik hesaplamalarla kanıtlamış olduk. ”
Projede çalışan Yusuf Ergül Kobalt 60 izotopunun alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilmesine yönelik araştırmalarını şu cümlelerle anlatıyor;
“Her geçen gün yeni bir enerji kaynağına ihtiyaç var. Kobalt 60 izotopunu alternatif bir enerji kaynağı olarak düşünebiliriz. Bunu araştırdık ve hesaplamalar yaptık. Ülkemizde Kobalt 60 üreten reaktörler kurulduğu taktirde bu enerji kaynağı kullanılabilir”
Bengisu Şentürk de son olarak projelerini şu cümlelerle özetliyor;
“Teorik olarak da hesaplamalarımız bunu gösterdi. Kobalt 60 izotopu çok bulunamayan bir izotop olduğu için bu izotopun enerjisini kritik tesislerde kullanmayı öngördük. TÜBİTAK’a projemizi gönderdik, ancak TÜBİTAK’tan davet alamadık. Aynı zamanda Harvard Üniversitesi’ne ve Münih Üniversitesi’ne de bu projemizi göndermiştik. Harvard’dan ve Münih’ten davet aldığımız için çok gururluyuz, çok mutluyuz”