ABD, hepimizin bildiği üzere 2. Dünya Savaşı sırasında Japonya’ya iki tane atom bombası attı. Bu olay bazı kişiler tarafından “savaşın bitmesi için olması gerekiyordu” olarak nitelendirilirken, bazıları tarafından acımasız bir katliam olarak görüldü. Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombaları toplamda 200.000’den fazla insanın ölümüne sebep oldu. Bununla birlikte 260.000 insan saldırıdan canlı çıktı. Ancak bir kişi var ki, iki atom bombası saldırısından da sağ kurtuldu. O kişinin adı Tsutomu Yamaguchi. Buna şans mı yoksa kader mi denir bilinmez ama Tsutomu Yamaguchi’nin hikayesi kesinlikle okumaya değer.
Bu inanılmaz olayı ilk kez duyanlar “Tsutomu Yamaguchi kimdir” diye çok merak ettiler. Hal böyle olunca bu hikaye herkesin bilmek istediği bir konuya dönüştü. Şu an sizlerinde “Tsutomu Yamaguchi kimdir” sorusunun cevabını sabırsızlıkla beklediğinizi biliyoruz. O yüzden Tsutomu Yamaguchi kimdir hemen anlatalım.
Tsutomu Yamaguchi kimdir ve nerede doğmuştur?
Tsutomu Yamaguchi kimdir sorusu artık hepimizin aklını kurcalıyor. Tsutomu Yamaguchi’nin hikayesine başlamadan önce nerede ve ne zaman doğduğunu öğrenmekte fayda var.
Tsutomu Yamaguchi, 16 Mart 1916 tarihinde Japonya’nın Nagasaki şehrinde doğdu.
İşi gereği Hiroşima’ya çalışmaya gitti
Tsutomu Yamaguchi, ortaokuldan mezun olduktan sonra Nagasaki Mitsubishi Tersanesi’nde çalışmaya başladı. Burada donanım tasarım bölümünde tasarımcı olarak çalışıyordu. Ancak işi gereği farklı şehirlerde çalışması gerekiyordu. Bu nedenle 1945 yılının Mayıs ayında Hiroşima’daki tersanede çalışmaya başladı. Buradaki işi, diğer şehir dışındaki işlerinden daha uzun sürecekti ve 6 Ağustos 1945 Hiroşima’daki son günü olacaktı. Tsutomu Yamaguchi ve meslektaşları, aylar boyunca yeni bir petrol tankeri tasarımı yapmak için çalıştı. Bu uzun süren çalışmalardan sonra eşi Hisako ve oğlu Katsutoshi’yi görmek için sabırsızlanıyordu.
6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atom bombası atıldı
Tsutomu Yamaguchi, 6 Ağustos 1945’in sabahında saat 08.15’te yola çıkmadan önce tersaneye son kez uğradı. Tam o sırada bir ses duydu ve kafasını kaldırıp havaya baktı. Masmavi gökyüzüne baktığında paraşüte bağlı olan bir şeyi aşağı bırakan Boeing B-29 Superfortress Amerikan bombardıman uçağını gördü. O paraşütle bağlı olan nesnede Uranyum-235 tipi atom bombası vardı. Çok geçmeden gökyüzünde kör edici bir parıltı meydana geldi. Tsutomu Yamaguchi bu parıltının “magnezyum alevinden dev bir yıldırıma” benzediğini söylemişti. Yamaguchi hemen gözüne ilişen bir hendeğin içine saklandı. Ardından çok şiddetli bir gürültüye neden olan bir patlama duyuldu. Atom bombasının sebep olduğu şok dalgası çok güçlüydü, öyle ki Yamaguchi’nin saklandığı hendekten havaya yükselip patates tarlasına uçmasına neden olmuştu. Atom bombasına yakalandığı yer, patlamanın sıfır noktasına 3 kilometreden daha yakındı.
Tsutomu Yamaguchi yaşadıklarını ilk kez İngiltere merkezli The Times gazetesine anlattı: “Sanırım bir süreliğine bayıldım. Gözlerimi açtığımda her yer karanlıktı ve pek iyi göremiyordum. Sanki sinemadaki ilk sahneden önceki sessiz bir şekilde yanıp sönen boş kareler gibiydi.”
Atom bombasının havaya kaldırdığı toz o kadar fazlaydı ki, neredeyse güneş görünmüyordu. Gökyüzünden yağan küller Yamaguchi’nin her yerini kaplamıştı ve başını havaya kaldırdığında görebildiği tek şey mantara benzeyen dev bir buluttu. İki kulak zarı patlamıştı, yüzünde ve kollarında ileri derecede yanıklar vardı.
Tsutomu Yamaguchi biraz toparlandıktan sonra çalıştığı tersanenin enkazına doğru ilerledi. Burada tıpkı kendisi gibi patlamadan sonra hayatta kalan meslektaşları Akira Iwanaga ve Kuniyoshi Sato’yu buldu. O geceyi sığınakta geçiren üçlü, tren istasyonunun çalıştığını öğrenince ertesi sabah yola koyuldu. Gündüz gözüyle atom bombasının etkileri görünmeye başlamıştı. Hiroşima, harabeye dönmüş binalar ve erimiş cesetler ile doluydu. Tren istasyonuna gitmek için nehirden geçmeleri gerekiyordu ama köprü kullanılamaz haldeydi. Tsutomu Yamaguchi ve iş arkadaşları, cesetlerle dolu olan nehri geçmek için yüzmek zorunda kaldı. Sonunda tren istasyonuna geldiğinde doğduğu şehir Nagasaki’ye gitmek için korkudan aklını yitirmiş yaralılarla birlikte trene bindi.
İlk açıklama saldırıdan 16 saat sonra geldi
Tsutomu Yamaguchi eşine ve oğluna kavuştuğu sırada tüm dünya gözünü Hiroşima’ya çevirdi. ABD Başkanı Harry Truman, patlamanın üzerinden 16 saat geçtikten sonra atom bombasının varlığını ortaya koyan bir açıklama yaptı. Truman açıklamasında, “Bu, evrenin temel gücünün kullanılmasıdır.” dedi ve ekledi; “Güneşin gücünü aldığı kuvvet Uzak Doğu’ya savaşı getirenlerin üzerine bırakıldı.”
“Enola Gay” isimli B-29 bombardıman uçağı, 2,400 km uçup “Little Boy” olarak bilinen Uranyum-235 tipi atom bombasını Hiroşima’ya atmadan önce Tinian adasından kalkmıştı. Patlama sırasında 80 bin kişi öldü ve on binlerce insan yaralandı. Truman, Japonya’nın teslim olmazsa “gökyüzünden eşi benzeri görülmemiş bir yıkım yağmuru” beklemesi gerektiğini söyledi.
8 Ağustos sabahında Nagasaki’ye ulaşan Tsutomu Yamaguchi, hemen hastaneye gitti ve yaralarına baktırdı. Kendisine bakan doktor okul arkadaşıydı. Ancak Yamaguchi’nin yüzündeki karaltılar yüzünden onu tanıyamamıştı. Yamaguchi’yi sadece okul arkadaşı olan doktor değil, ailesi bile tanıyamadı.
Yamaguchi, 9 Ağustos 1945’te Mitsubishi’nin Nagazaki bürosundaki bir toplantıdayken ikinci atom bombası atıldı
Tsutomu Yamaguchi hem fiziksel hem de zihinsel açıdan çöküşün eşiğinde olmasına rağmen, yataktan çıktı ve Mitsubishi’nin Nagazaki bürosuna gitti. Saat 11 civarında ise kendisinden Hiroşima’da yaşananlar ile ilgili bilgi isteyen şirket sahibiyle birlikte toplantıdaydı. Tsutomu Yamaguchi yaşadıklarını anlattı ama patronları tek bir bombanın bu kadar güçlü olabileceğine inanmadılar ve onun deli olduğunu düşündüler.
Tam bu sırada çok şiddetli bir parıltı ve patlama yaşandı. Şok dalgasının geleceğini bilen Tsutomu Yamaguchi, camlar patlamadan birkaç saniye önce masanın altına saklandı. The Independent’a yaptığı açıklamada, “O an mantar bulutunun beni Hiroşima’dan beri takip ettiğini düşündüm” demişti.
Nagasaki’ye atılan atom bombası, Hiroşima’dakinden çok daha güçlüydü. Ancak şehrin tepeli arazisi ve ofiste bulunan çelik destekli merdivenler patlamanın etkisini bastırmıştı. Tsutomu Yamaguchi’nin vücudundaki sargılardan eser kalmamıştı ve ileride kanser olmasına neden olacak olan radyasyona ikinci kez maruz kalmıştı. Her şeye rağmen iyi durumda sayılırdı. Çünkü üç gün içinde patlayan iki atom bombasının sıfır noktasına 3 kilometreden daha yakındı ve hala yaşıyordu.
Patlamadan hemen sonra ailesine bakmak için eve koştu
Tsutomu Yamaguchi ayağa kalktı ve sadece iskeleti kalan Mitsubishi bürosundan çıktı ve var gücüyle eve koştu. Evinin bir kısmı yıkılmıştı ve ailesinin ölmüş olma ihtimali aklına geldi. Ancak korktuğu şey gerçekleşmedi, ailesi patlamayı hafif sıyrıklarla atlatmıştı. Patlama gerçekleşmeden önce eşi ve bebeği, Yamaguchi’nin yaralarının iyileşmesini sağlayacak bir yağ bulmak için dışarı çıkmıştı. Bomba atıldığında ise bir tünele sığınıp hayatta kalmayı başardılar. Tsutomu Yamaguchi, Hiroşima’ya gidip patlamada yara almasaydı, eşi ve bebeği büyük ihtimalle patlama sırasında evde olacak ve öleceklerdi. Kader işte!
Zaman geçtikçe radyasyonun etkileri kendini gösterdi. Yamaguchi’nin saçları dökülmeye başladı, kollarındaki yaralar kangrene dönüştü ve sürekli kustu. Tsutomu Yamaguchi ve ailesi, 15 Ağustos’ta yeraltında bir sığınakta iken radyo yayınından Japonya İmparatoru Hirohito’nun teslim olduğunu duydu.
Yamaguchi The Times’a yaptığı açıklamada şunları söylemişti; “Bu konuda hiçbir şey hissetmedim. Ne üzgündüm ne de mutlu. Çok ateşim vardı, hiçbir şey yiyemiyordum ve zorlukla su içiyordum. O zaman öteki tarafa gideceğimi düşündüm.”
Zamanla iyileşti ve kitap yazdı
Tsutomu Yamaguchi radyasyona maruz kalan insanların çoğu gibi iyileşti ve nispeten sıradan bir yaşam sürdü. ABD’nin Japonya’yı işgal ettiği zamanlarda tercümanlık yaptı. Daha sonra ttekrar Mitsubishi’de mühendis olarak çalışmadan önce bir süreliğine öğretmenlik yaptı. 1950’li yıllarda iki kız çocuğu oldu ama hala yaşadıklarının zorluğunu çekiyordu. Bu yüzden Hiroşima ve Nagasaki ile ilgili korkunç anılarını şiirler yazarak anlattı. 2000’li yıllara kadar açıklama yapmaktan kaçındı. Hayatının son yıllarındayken geçmişinde yaşadıkları ile ilgili bir kitap yayınladı. Tsutomu Yamaguchi 2006’da New York’a gitti ve Birleşmiş Milletler’de yaptığı açıklamada “iki kez atom bombasından sağ kurtulan biri olarak bu konuda konuşmak benim kaderim” dedi.
Tsutomu Yamaguchi, iki atom bombası görüp sağ kurtulan tek kişi değildi. İş arkadaşları Akira Iwanaga ve Kuniyoshi Sato da ikinci bomba patladığında Nagasaki’deydiler ve onlarda iki patlamadan canlı kurtuldu. Kayıtlara göre her iki atom bombası patlamasında kurtulan 165 kişi bulunuyor. Ancak tek bir kişi Japon devleti tarafından “nijyuu hibakusha” (iki kez bombalanmış kişi) ilan edildi. O da Tsutomu Yamaguchi idi.
Yamaguchi, 2006 yılında mide kanseri olduğunu öğrendi ve 2009 yılının Mart ayında bunu açıkladı. 22 Aralık 2009 tarihinde atom bombası hakkında bir film çekmeyi planlayan James Cameron tarafından ziyaret edildi ve kendisine “görevim hemen hemen bitti. Geri kalanları size emanet ediyorum.” dedi. 4 Ocak 2010 tarihinde 93 yaşında öldü.
Yamaguchi’nin hikayesini anlatan Netflix belgeseli: Twice (İki Defa)
Tsutomu Yamaguchi kimdir daha iyi öğrenmek için Tsutomu Yamaguchi’nin yaşadıklarını konu alan Netflix yapımı Twice (İki Defa) isimli belgeseli izleyebilirsiniz.