Her ne kadar insanoğlu kendini yenilmez gibi görse de aslında hiç de öyle değil. Ancak ya değişebilseydik? Ya vücudumuz zaman içerisinde kendini trafik kazalarında hayatta kalabilecek şekilde değiştirseydi? İşte bu sorunun cevabı Graham. Graham bize aslında insan vücudunun ne kadar kırılgan ve hassas olduğunu gösteriyor.
Graham bize, eğer insan vücudu zaman içerisinde kendini trafik kazalarında hayatta kalabilecek şekilde değiştirseydi bugün ne halde olacağımızın cevabını veriyor.
Graham ile tanışmak için sizi böyle alalım.
1. Beyin vücudumuzun en zayıf ve korunmasız kısmı.
Beyin, sallamalara, sarsıntılara karşı etrafında bir koruma bariyeri gören serebrospinal sıvı ile çevrili. Beynin kendisinde onu koruma görevi görebilecek dahili yapılar yok denecek kadar az. Bir trafik kazasında beynimiz günlük rutin sarsıntılardan çok daha büyük bir kuvvete maruz kalıyor. Bu darbe kuvveti beynin kafatasına çarpmasına ve hasar görmesine sebep oluyor.
2. Trafik kazalarında en çok yara alan vücut parçası kafamız.
Kafa yaralanmaları, ölüme yol açmasa dahi insana ciddi zararlar verebiliyor, ömür boyu sakat kalmamıza yol açabiliyor. Trafik kazalarında insan vücudu çok yüksek enerjilere karşı koymaya çalışıyor. Kafatası, tabiri caiz ise çatlayarak çok büyük miktarda gücü emebiliyor.
“Kafatası büyük bir darbe aldığında, bu darbeyi beyne gitmeden engellemek için çatlayacak şekilde gelişmiş. Tıpkı bir kask gibi.”
CHRISTIAN KENFIELD
3. Yüzümüz kemik, kas ve kıkırdak karışımından oluşmuştur.
Trafik kazalarında yüz genellikle direksiyon simidine, gösterge paneline, ön cama çarpar ve kırık camlara maruz kalır. Bu camlar küçük kesiklerden ölümcül yaralara kadar geniş bir alanda etkiye sahiptir.
“Graham, çok fazla yağ dokusu bulunduran, nispeten düz bir yüze sahip ki bu da çarpışmadan kaynaklı enerjiyi emmesine imkan veriyor.”
PATRICIA PICCININI
4. Araç aniden durduğunda vücudun birçok parçası enerji transferinden dolayı hareketine devam edecektir, kafamız da bunlardan biridir.
Boynumuz bir trafik kazasında kafamızın ileri geri sallanmasının engelleyecek kadar güçlü değildir. Ani çarpışmalarda kafamız, boynumuzun ve omuriliğimizin aşırı derecede uzamasına sebep olacak şekilde ileri geri salınır. İleri hareket aşırı esneme yaralanmalarına ve geri hareket aşırı gerilme yaralanmalarına yol açar. Yani incecik boynumuz karşı koyabileceğinden çok daha fazla bir enerjiye maruz kalır.
5. Bir çarpışmada vücudumuz çarpışmadan kaynaklanan kinetik enerjiye karşı koyabilmelidir.
Ancak vücudumuz çarpışmalarda ortaya çıkan büyük enerjiye karşı koyabilecek kadar güçlü değildir. Bunun sonucunda kolaylıkla yaralanırız.
“İhtiyacımız olan şey bir zırhtan ziyade bir hava yastığıdır.”
CHRISTIAN KENFIELD
Bununla birlikte vücudumuzun bir kısmı, diğer kısımlarına nazaran bu büyük enerjilere daha iyi karşı koyar, mesela kaburgalarımız. Kaburgalar iç organlarımızın en etkili koruyucularından biridir. Kaburgalarımızı çarpışmadan doğan darbelere karşı ilk savunma hattı olarak düşünebiliriz.
6. Yaya kazalarında genellikle travma meydana gelir.
Araba çarpması durumunda yaya yola çarpmadan veya kırık camlardan dolayı zarar görür. Kesikler, bereler ve aşınmalar en çok görülen cilt yaralanmalarıdır.
Çok kalın, koruyucu kıyafetler giymiyorsak cildimizin yaralanması kaçınılmazdır.
7. Yaya kazaları genellikle yola inen yayaya bir aracın çarpması sonucunda meydana gelmektedir.
Böyle bir çarpma sırasında en büyük problem sadece tek yönde bükülme kabiliyeti olan dizlerdedir. Bu sebeple genellikle ilk olarak diz kırılır. Çarpmanın şiddetine bağlı olarak tendonlar kopabilir, bükülme ve esneme meydana gelebilir.
“Yandan çarpmalarda sorun sadece tek yönde bükülebilen dizlerdir. Neredeyse daima ilk önce dizler kırılır.”
DR DAVID LOGAN
8. Yaya kazalarında, yaralanmanın ciddiyetini belirleyen çok sayıda faktör vardır.
Aracın büyüklüğü, yüksekliği, hızı ve çarpma açısı bunlardan bazıları. Ve bacakların çok kötü yaralandığı birçok durum mevcuttur. Aslında, bacakların, ayakların ve bileklerin yaralanması insanın günlük işlerinden uzak kalmasına sebep olan ciddi zararlar verir. İncik kemiği, sadece ince bir deri tarafından kaplanmış vücuttaki en savunmasız kemiktir.