Tolstoy, yaşadığı son yıllarda zamanının çoğunu din, toplum, ahlâk, sanat konularındaki görüşlerini anlatan yazılar yazmaya ayırıyordu. En çok dikkat çeken ise Tolstoy’un, Hz. Muhammed’in hadislerinden derlediği bir kitap çıkarması olmuştu şüphesiz. Bu kitap çok tartışıldı, çok konuşuldu. Tüm merak edilenleriyle kitabı ve yazılma sürecini sizler için araştırdık…
Dünya edebiyatının dev yazarı Tolstoy’un, ölümünden bir yıl önce Hz. Muhammed’in hadislerini bir kitapta derlediği haberi büyük merak uyandırmıştı. Fakat Tolstoy’un bu kitabının Rus halkını etkilememesi için uzun yıllar saklandığı da söyleniyordu.
Sürece bir göz atalım. Tolstoy yaşamının son dönemlerini din, toplum, ahlâk, sanat konularındaki görüşlerini anlatan yazılar yazmaya ayırdığı biliniyor.
1908 yılında Hindistanlı alim Abdullah El Sühreverdi’nin “Hz. Muhammed’in Hadisleri” kitabını okuduğunda ise bu kitaptan çok etkilendiği söyleniyor. Hz. Muhammed’in din ve ahlak üzerine hadisleri, Tolstoy’un din anlayışına yeni kazanımlar getirmiş.
Tolstoy bunun üzerine Hz. Muhammed’in hadislerini, islam dinine olan hayranlığını anlatan kendi yorumlarını da ekleyerek bir kitapta derliyor.
Araştırmalar şunu gösteriyor; Dönemin Rus aydınları, Tolstoy’u ilahi bir kuvvete sahip görüyor ve onun İslamiyeti kabul etmesinin Rus toplumu içinde İslama dair güçlü bir akım başlatabileceğini biliyorlardı.
Bu yüzden de Tolstoy’un, Hz.Muhammedin hadislerinden derlediği kitapçığını KGB gibi Rus istihbarat birimleri gizli tutmaya, unutturmaya ve basılmasını engellemeye çalışıyorlardı.
1978 yılına gelindiğinde ise bu derlemenin giriş bölümü yayınlatılmak isteniyor. Fakat sansür kurulu yine yayına izin vermiyor. Son çare olarak Moskova’ya başvuruluyor ve yıllar sonra nihayet izin çıkıyor.
1978 yılında ilk defa olarak Azerbaycan basınında Azeri Türkçe’sinde ve Rus dilinde yayınlanır.
Kitap, Rus Yelena Vekilova’nın Tolstoy ile oğulları üzerine yaptığı mektuplar da yer alıyor. Vekilova iki oğlunun babalarının dini İslam’a meylettiğini, Rus ve Hıristiyan olarak kendisinin ne yapması gerektiğini danışıyor Tolstoy’a.
Tolstoy çarpıcı bir yanıt veriyor;
“Muhammediliğe, Hristiyan dininden daha fazla önem vermelerine gelince, ben bütün kalbimle buna katılıyorum. Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan mukayese edilmeyecek kadar üstündür.”
Tespitlerini ve şahsi düşüncelerini aktarmaya devam eden Tolstoy mektubuna şu şekilde devam ediyor;
“Eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammedliği; tek Allah’ın ve onun Peygamberini kabul ederdi…”
Tolstoy kitapta en çok, Allah inancı, fakirlik, eşitlik, ölüm ve iyi insan olma gibi konuları içeren hadisleri derlemiş. Tolstoy’un seçtiği hadislerden bazıları;
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
“Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.”
“İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz.”
“Hakikat insanlar için ne kadar acı olsa da, hakikati söyleyin.”
“Hiç kimse öfkesini yutmaktan daha güzel bir içki içmemiştir.”
Tolstoy öldüğünde mezarının başında Hristiyanlığın sembolü olan Haç’ın yer almayışı kendi dininden aforoz edildiği ya da müslüman mı oldu tartışmalarını beraberinde getirmişti…
Tolstoy; “Muhammed her zaman Evangelizmin üstüne çıkıyor. O insanı Allah saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların Allah’tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O’nun peygamberidir. Burada hiçbir muamma ve sır yoktur.” sözleriyle hayranlığının sebebini bildiriyor.