Hayatında kıyıdan köşeden tiyatro okuma isteği kabaran her insan için konservatuar sınavları çok büyük önem taşıyor biliyorsunuz değil mi? En az 3 aylık çalışma, emek ve fiziksel parçalanma. Yaşıtları tatillerde güneş yağıyla yıkanırken onlar ağızda kalem ”Be-De-Ba-Da-Bi-Di-Bo-Do” diye saatlerce ayna karşısında diksiyon çalışıyorlardı ve o hafta, tüm bangırtısıyla geldi.
Eğer konservatuarların tiyatro sınavlarına katılıyorsanız okul bahçesinde aşağıdaki tiplerden en az bir kaçını göreceksiniz, bizden söylemesi.
Umarız öncesinde ismiyle hitap ettiğiniz o okula, bu haftadan sonra ”Bizim okul” demenin keyfini çıkartabilirsiniz.
Bu listemiz, hayatında en az bir kez de olsa konservatuvar sınavına girmiş olan, o tadı almış olan o dünya güzeli gençlere gelsin.
Benim diyen artist aday
Bu tipler genelde çok iyi tiyatro bildiklerini iddia ederler, okulu zaten kazanmış gibi gelirler. Genelde kazanamazlar. Bir sonraki seneye kadar sırra kadem basarlar. He torpil he.
Okulu bitirmenin egosunu satan mezunlar
Okula girmek zor, bir devlet konservatuvarına girmek daha zor, bitirmek inanın çok daha zor. Tamam da, bitirdin bir git. Ne orada rahatlığının şovunu yaparak sınava girecek adayın huzurunu kaçırıyorsun?
Kendini prenses sanan kişi
Genelde okulun kapısına kadar taksiyle gelir, sınav saati ona 9:30 dendiyse 9:35’te gelir ve ”Ay ne yapıcaz” buhranlarıyla ünlüdür. Yüzünde bir ton badana makyajıyla telaşa keser. Genelde bir kaç nidası vardır. Bunlar ”Ben zaten dizilerde oynamak istiyorum.” ve ”Şey parçamızı nereye bakarak oynuyoruz?” olabilir. Ya bi git. Dizilerde oynamak için giriyormuş okula. Pis seni.
Çok çalıştığı her halinden belli olan efendi adam
Konservatuvar sınavları, genelde bahçe sosyalleşmeleriyle ünlüdür. Hele bir de bir önceki sınavdan tanışanlar, ki cephe dostluğu gibidir, ya da özel bir okuldan sınava beraber gelenler varsa işin cılkı baya çıkabilir. Ve her zaman bir çocuk vardır. Hevesi gözünden akar hani. O sosyalliğe girmez, ne bilelim sigara içmez, sade giyinmiştir. Genelde bu tiplerden birer bomba çıkar ve iyi sınav verirler.
Çok rahat olduğunu vurgulamak için kasmaktan yırtılan, aslında gerilimden götüm olan çocuk
Ekseriyetle kaçınız. Sınav günü aşırı şık giyinen, arkadaş çevresinde sürekli kahkahalar patlatan ve o sınav konsantrasyonunun ağzına sıçan o adamlardan bahsediyoruz bildiniz. O kadar gerginlerdir ki, rahatlayacaklar diyedir tüm bu yangınları. Ses çıkışlarına birer kulaklık takınız.
Mabadı anca aday öğrenciye yiyen kötü kalpli hoca
Hah. Geldik o okula girmek için 3 ay boyunca her sabah temrin, kondüsyon ve kuram çalışan o çocukların hevesini baltalayan bu bok çuvalına. Genelde yurt dışı esintilerinden edindiği bir hoca egosu vardır. Okulun içinde onu hiç bir öğrenci, ne bok olduğunu bildiklerinden dolayı, pek iplemediğinden façası anca giren aday öğrenciye yeter. Sınav komisyonunun karşısına çıkmadan evvel olur, bahçede parçasını tekrar eden öğrenciye olur huzur vermez, karabasan gibi çöker bu gavat.
Belki buraya küçük bir intikam güdüsü ve hınç gelecektir, kim bilir?
Aşırı yardımsever 2. sınıf öğrencisi
Bakın bu insanlar candır. Size su verirler, sigara verirler, sizden daha heyecanlıdırlar. Hocalarından fırça yemek pahasına kapının altından sizi izler ve sonrasında yorum yaparlar. Üstteki mezun gavat tamlamasının zıttı, bu arkadaşlardır.
Sınav kaşarı olmuş prosedür bey
Kendisinin yaş haddinden dolayı son, sayıda ise toplam 10. sınavı falandır. Herbokubenbilirim bey olarak da bilinir. Bir köşede cool durup ona soru sormanızı bekler. Siz sormayınca da bir şekilde size dahil olur, sormasanız da anlatır. Bir zararı olmasa da yararı da yoktur. Öyle estirir işte.
Oynadığı oyunun yazarının adını söylemeyen genç
Bir kaza sonucu, yanlışlıkla, tamamen geçerken uğrayan bu tipi ciddiye almayınız. Bir Brecht karakteri gibi gelir, ”Nikolay Vasiliyeviç Gegoy oynayacağım!” der, o hızla da gider merak etmeyin.
Kostüm ve aksesuvar olayını abartmış terli heyecanlı
Ekose takım elbise, dazlak kafa, ellerde bir sürü kutu, silah, sahne makyajı falan abi sen ne yaptın ya?
Ailesini, arkadaşlarını peşine esir etmiş ilgi manyağı
Uzakta bir kabile görürseniz önce şuna dikkat edin, 90 kişi, ortalarındaki tek bir kişiye mi hizmet ediyor? Meyve suları, çaylar ve simitler sadece ona mı geliyor? Sınav sonucunda o kabileden uzak durun. Sınava giren kazanırsa kabile coşkudan, kaybederse de hüzünden yıkılır. Öyle bir girdaba gelmeyin, akıllı olun.
Bonus: Sonuçların okunma seansı
Eeh geldik zurnanın fa majörden zırt dediği yere. Adaylar ve avaneleri aşağıda, okulun öğrencileri aşağıda. Aday no, isim soy isim. Aday no, isim soy isim. Küçükten büyüğe okunduğu için aday nosu geçti diye üzülenler mi, ismini duyunca inanamayıp boş bakanlar mı, yoksa vaktinde aynı o sınava giren gençler gibi bir gerilim yaşadıkları için isim okurken sesi titreyen o öğrenciler mi. Kazandınız mı? Hayırlısı olsun, çok çalışın, çok fazla insanın istediği bir yerdesiniz, hakkını verin.
Kazanamadınız mı? Siktiredin! Seneye bir daha!