Tüm dünya geçtiğimiz günlerde, oldukça ilginç ve bir o kadar endişe verici bir haberle sarsıldı. Turistik amaçlarla kullanılan Titan isimli denizaltı, ünlü Titanik enkazını ziyaret etmek için çıktığı yolculukta içerisindeki yolcularla beraber kayıplara karıştı. İşte bu tuhaf kayboluş hikâyesi, kısa sürede tüm dünyada konuşulan bir haber haline geldi. İleri teknoloji ile donatılmış bir denizaltı, nasıl ortalıktan kaybolmuştu, Titan’ın içerisindeki 5 yolcunun akıbeti neydi? Gelin, son günlerin en çok konuşulan denizaltısı Titan’a ve gizemli kaybolma hikâyesine birlikte bakalım.
Geçtiğimiz pazar günü Oceangate firmasına ait Titan isimli denizaltı, Titanik enkazını yakından görmek isteyen turistlerle birlikte Atlas Okyanusu’nun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıktı
Kişi başı yolculuk maliyetinin 250 bin dolar olduğu bu seyahate 5 kişi katılmıştı. Pakistan kökenli İngiliz iş insanı Shahzada Dawood ve oğlu Suleman Dawood, Fransız kaşif ve araştırmacı Paul-Henry Nargeolet, kaşif Hamish Harding ve Ocengate CEO’su Stockton Rush. Rush, aynı zamanda denizaltının kaptanı olarak görev alıyordu.
Yolculuğun başlamasından bir süre sonra Titan, gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Geçtiğimiz pazar gününden bu yana araçtan haber alınamıyor
Titan’ın özellikleri neler?
Son derece küçük bir deniz aracı olan Titan, turistik okyanus seyahatleri için üretildi ve bu amaçla kullanılıyor. Denizaltı, 670 santimetre uzunluğunda, 280 santimetre genişliğinde ve 250 santimetre yüksekliğinde.
Turistik seyahatler için tasarlanan aracın ön bölümünde, okyanus manzarasının seyredilebilmesine olanak tanıyan bir cam bulunuyor. Ayrıca aracın küçük boyutu, kontrol edilebilmesini de kolaylaştırılıyor. Titan, bir oyun konsolu kumandasıyla kontrol ediliyor.
Titan, okyanus tabanına turistik seyahat gerçekleştirme imkânı tanıyan az sayıdaki deniz aracından biri
Ancak aracın herhangi bir sertifikası bulunmuyor. Şirketin Titan’a binecek yolculara, denizaltının “hiçbir kurum tarafından onaylanmamış deneysel bir araç olduğunu, yolcuların sakatlanma, engellilik, duygusal travma veya ölümle karşı karşıya kalabileceğini” söylediği ifade ediliyor. Öte yandan şirket CEO’su Stockton Rush geçtiğimiz dönemlerde aracın güvenliği konusunda NASA ve Boeing ile birlikte çalıştıklarını açıklamıştı.
Titan’ın, daha önceki yolculuklarında da yüzey ile iletişim sorunları yaşandığı ifade ediliyor
Daha önce 3 kez Titan ile okyanus seyahatine çıkan Mike Reiss, yolcuların imzaladığı sözleşmenin yalnızca ilk sayfasında dahi üç defa ölümden bahsedildiğini ve tüm yolculuklarında Titan’ın yüzey iletişiminin sıklıkla kesildiğine şahit olduğunu ifade ediyor. Kısacası Titan’ın ne denli güvenli bir yolculuk aracı olduğu hayli tartışmalı bir konu. Peki, Titan’ın son yolculuğunda, ne olmuş olabilir?
University College London’dan deniz mühendisi Prof. Alistair Greig’e göre Titan, bir acil durum nedeniyle ağırlık atarak yüzeye ulaşmış olabilir
Bilim insana göre aracın su sızdırarak okyanus tabanına oturmuş olması da ihtimaller dâhilinde. Öte yandan Titan’ın okyanus yüzeyine çıkmayı başaramadığı senaryolarda, araç içerisindeki yolcuların kurtarılabilmesi çok düşük bir ihtimal. Çünkü uzmanlara göre herhangi bir kurtarma aracının Titan’ın indiği derinliklere inmesi neredeyse imkânsız.
Arama kurtarma çalışmaları ABD Sahil Güvenliğinin liderliğinde, Kanada Sahil Güvenliğinin desteğiyle sürdürülüyor
Bahama bandıralı The Deep Energy isimli, 3 bin metreye kadar su altına kablo döşemek için kullanılan bir gemi de, kurtarma çalışmalarına yardım ediyor. Ayrıca ABD ve Kanada’ya ait uçaklar da çalışmalara katılıyor.
Titan’ın arama kurtarma çalışmaları devam ediyor ancak uzmanlar bu konuda iyimser değil
ABD Sahil Güvenliğinden Tuğamiral John Mauger, kurtarma operasyonunun uzak bir noktada yürütüldüğünü ve bunun çalışmaları zorlaştırdığını söylüyor. Eski denizaltı subayı Frank Owen ise “Denizde bir denizaltını bulmak, bir mayın tarlasında mayın bulmak kadar zor.” ifadelerini kullanıyor. Öte yandan okyanusun derin noktaları neredeyse zifiri karanlık. Yapay ışık kaynaklarını ise yalnızca kısıtlı bir alanı aydınlatabiliyor.
Bazı uzmanlara göre Titan, ya okyanus tabanında ya da deniz yüzeyinde
Prof. Alistair Greig, Titan’ın arada bir yerde olma ihtimalinin çok düşük olduğunu ileri sürüyor. Ancak bu varsayım, kurtarma çalışmalarına bir katkı sağlayamıyor. Çünkü Titan, su üzerine çıktığında sadece tepesi görünüyor.
Yani denizaltının su yüzeyinde fark edilmesi kolay değil. Ayrıca denizaltının yüzey iletişimi, yolculuğun henüz başlarında kesilmişti. Bu nedenle araç uçsuz bucaksız okyanusun herhangi bir noktasına sürüklenmiş olabilir.
Ancak Titan’ın radar sistemleri çalışır vaziyette ise arama kurtarma araçları tarafından fark edilebilir. Titan’ın okyanus zemininde olduğu senaryo da iç açıcı değil. Çünkü Titan’ın indiği derinliğe kadar ulaşabilecek kurtarma aracı yok.
Stockholm Dayanıklılık Merkezinden araştırmacı Robert Blasiak, Titan’daki yolcuların artık kurtarılamayacağını düşünüyor
Araştırmacıya göre okyanus zeminindeki veya her nerede iseler, yolcular hem psikolojik hem fiziksel olarak hayli zor şartlar altında bulunuyor. Bu nedenle Blasiak “kurtuluşun” bir mucize olacağı kanaatinde.
Üstelik Titan’daki oksijen de giderek azalıyor. Eldeki verilere göre Titan’daki yolcuların oksijeni, perşembe günü tükenecek… Ancak kısa süre önce, tüm insanlığı mucizelerin gerçekliğine inandırabilecek bir gelişme yaşandı.
Titan için yürütülen arama kurtarma çalışmaları sırasında, “duvara vurma sesi duyuldu”
Kanada’ya ait bir arama uçağı, denizaltının kaybolduğu düşünülen bölgede 30 dakikalık aralıklarla gelen bir tür “duvara vurma sesi” tespit etti. Bu heyecan verici gelişme, çalışmaların belirli bir noktaya yönelmesine sebep oldu. Ancak şu ana kadar olumlu bir sonuç elde edilebilmiş değil…
Kaynak: 1