Larung Gar veya Larung Vadisi, Çin’in Sichuan bölgesinde yer alan Sertar şehrine ait otonom bir yerleşim birimi. Ancak öyle bildiğiniz yerleşim birimleriyle pek alakası yok, Larung Gar dünyanın en büyük dini enstitüsünü içinde barındıran bir yapı. Nüfusu 40 bin olan bu yerde yaşayanların büyük bir çoğunluğunu Budist rahip, rahibe ve öğrenciler oluşturuyor.
Larung Gar, Çin’in Sichuan bölgesinde kurulu otonom bir merkez.
İlk olarak 1980 yılında Budist Rahip Khenpo Jigme Phuntsok tarafından kurulmuş.
Khenpo Jigme Phuntsok son derece karizmatik ve popüler bir usta.
1980 yılında kurulmasının ardından, 1987’de 10. Dalaylama Panchen bu enstitüyü kutsuyor.
Ve enstitüye bugünkü adını veriyor: Serta Larung Gar Ngarig Nangten Lobling.
Khenpo Jigme Phuntsok’un gözetimi altında Larung Gar hızla büyüyor ve 8.000 rahip, rahibe ve öğrencinin barındığı bir vaha haline geliyor.
Ancak bu büyüme Tibetlilere karşı bir asimilasyon yürüten Çin Hükümetini hiç memnun etmiyor.
Ve 2001 yılından itibaren büyük bir baskı başlıyor.
Bir enstitü, manastır olmanın ötesinde, Larung Gar köklerini 14. yüzyıl geleneklerinden alan bir bir dini kamp yeri esasen.
Bilge Budist rahiplerin öğrenci yetiştirdiği bir yer.
2016 yılında Çin hükümeti sağlık, güvenlik, vb. hususları gerekçe göstererek burayı yıkacağını açıkladı.
Nüfusunu en fazla 3.500 rahibe ve 1.500 rahip olarak sınırlamayı düşünüyorlar.
Lamalar, Khenpo Sodargye ve Khenpo Tsultrim Lodrö Rinpoche kendisiyle birlikte olanları bu karara karşı çıkmaya davet etti.
Çin hükümeti ısrarla bunun bir yıkım, sindirme, baskı olmadığını savunuyor.
Sadece Rahip ve rahibelerin kişisel güvenliklerinin ve haklarının sağlanmasına yönelik bir girişim olduğunu belirtiyorlar.
Larung Gar’da yaşayanlar, hükümet bizi bu kadar düşünüyorsa bölgenin altyapısını düzenlesinler diyor.
Hükümetin buranın nüfusunu 5.000 ile sınırlamak istediği düşüncesindeler.
Madem bir yerin güvenli, temiz, sağlıklı olması için nüfusunun az olması gerekiyor…
Bunu neden Çin’in çok daha kalabalık olan başka diğer şehirleri için de düşünmüyorlar? diye soruyorlar.
Eşitlik nerede? hukuk, refah, dini özgürlük ve herkese tanınan eşit haklar nerede?
Siz masum insanların evlerini yıkarsanız biz bu basit hayatımızı nasıl yaşayacağız? diye isyan ediyor Larung Gar sakinleri.
Şu ana kadar yüzlerce insanın evlerinden atıldığı ve evlerinin yıkıldığı söyleniyor.
Hatta çok sayıda protesto intiharının yaşandığı da ifade ediliyor.
Ancak bağımsız gözlemcilerin bölgeye ulaşmasında zorluklar çıkarıldığı için bunları doğrulamak çok olası değil.
Umut ediyoruz ki dünyanın en ilginç yeri, bu özelliğini korur.
İnsanların mutlu, huzurlu, istediği şekilde yaşadığı bir yer olarak kalmaya devam eder.
Çünkü dünyanın bütün renklere ihtiyacı var.
Hele ki böylesine adanmış…
Böylesine farklı…
Böylesine neşeli…
Ve böylesine rengarenk bir yerse.