Kenevir denince akla çoğu zaman kafa karıştıran, yanlış anlaşılmaya açık ve hatta toplumda tabu haline gelmiş bir bitki geliyor. Ancak son yıllarda dünya genelinde bu algı kökten değişiyor. Tıbbi kenevir; artık uyuşturucu madde değil, sağlık sisteminin önemli bir parçası olarak görülüyor. Türkiye de bu değişime kayıtsız kalmadı ve Meclis’ten geçen yeni bir yasa ile tıbbi kenevirden elde edilen ürünlerin eczanelerde satılmasının önü açıldı. Bu önemli düzenleme, özellikle ağır hastalıklarla mücadele eden binlerce kişi için umut verici bir gelişme. Ama kafalarda da bir sürü soru oluştu: Tıbbi kenevir nedir? Zararlı mı, yoksa ilaç mı? Kim kullanabilecek? Bu ürünler nasıl denetlenecek? Gelin, bu çok konuşulan ve sıkça yanlış anlaşılan konuyu tüm yönleriyle ele alalım. Tıbbi kenevir teklifi yasalaştı, şimdi neler olacak?
Sağlık alanında yepyeni bir dönem başlıyor. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni yasa ile birlikte tıbbi kenevirden üretilen bazı ürünlerin eczanelerde satılmasına resmen izin verildi
Bu kararla hem sağlık sistemine hem de ilaç sektörüne yeni bir soluk geliyor. Peki, nedir bu tıbbi kenevir? Kafaları karıştıran “esrar mı, ilaç mı?” sorusunun cevabı ne? Hadi detaylara birlikte bakalım.
Öncelikle kafalardaki en büyük soru işaretini giderelim: Bu ürünler uyuşturucu değil
Tıbbi kenevir, esrarla aynı bitkiden geliyor olabilir ama kullanılan etken maddeleri ve dozajları tamamen farklı. “THC” adı verilen ve kafa yapan o meşhur madde, bu ürünlerde %0,3’ün altında tutuluyor. Yani uyuşturucu etkisi yok. Hatta bu düşük THC’li kenevir, birçok ülkede ağrı kesici ya da destekleyici tedavi olarak kullanılıyor.
Tıbbi kenevir özellikle kanser, MS (Multipl Skleroz) gibi hastalıklarda yaşanan şiddetli ağrılar için öneriliyor. Bunun dışında da depresyon, kronik ağrı, uyku bozuklukları gibi pek çok durumda destekleyici olarak kullanılabiliyor. Türk Eczacılar Birliği’nden Taner Ercanlı’ya göre, bu ürünler klasik ağrı kesicilerden farklı olarak hem fiziksel hem de psikolojik rahatlama sağlayabiliyor.
Yasanın en önemli noktalarından biri de şu: Bu ürünler sadece eczanelerde ve doktor kontrolüyle satılacak
Yani internetten, aktardan ya da oradan buradan almak mümkün değil. Satıştan önce her şey Sağlık Bakanlığı’nın denetiminden geçecek, ruhsatlandırılacak, takip edilecek. Hatta ürünlerin son kullanma tarihinden imhasına kadar her şey, elektronik sistem üzerinden kontrol altında olacak.
Yeni yasa ile kenevirin tarımı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, işlenmesi, ruhsatlandırılması, ihracı ve satışı ise Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde olacak
Yani bu iş baştan sona devlet denetiminde yürütülecek. Serbest piyasa değil, sıkı kontrollü bir model geliyor. Kanada, Almanya, İtalya, İsrail, Hollanda gibi birçok ülkede tıbbi kenevir uzun zamandır kullanılıyor. Türkiye’de şu anda bazı hastalar bu ürünleri yurt dışından, Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla getirtiyor. Artık bu süreç biraz daha kolaylaşacak gibi görünüyor.
Ankara’da eczacılık yapan Erdal Kart da bu gelişmeyi olumlu buluyor: “Kontrol Sağlık Bakanlığı’nda olacaksa, ürünün satışı, takibi, imhası bile düzenli şekilde yürütülebilir” diyor.
Sadece kenevir değil!
Taner Ercanlı’ya göre iş sadece kenevirle de bitmemeli. Eczanelerde satılan, kontrollü kullanım gerektiren birçok başka ilaç da var. Bu ürünlerin de amacı dışında kullanılmaması için aynı sistemle izlenmesi gerektiğini savunuyor. Ve altını çiziyor: “Sağlık ürünlerinin tek doğru adresi eczanelerdir. Kontrol, güvenlik, takip hepsi burada mümkün olur.”