Tabii ki! Thomas Alva Edison (1847-1931), modern dünyanın en tanınmış mucitlerinden birisi. Amerikan bir mucit ve girişimci olan Edison pek çok önemli teknolojik yeniliğe öncülük etti. Edison, “Menlo Park Sihirbazı” (the wizard of menlo park) lakabıyla anıldı ve yaşamı boyunca 1.000’in üzerinde patente sahip oldu. Peki, ruh telefonu bunlardan biri miydi? 1920’lerin sonlarına doğru, ünlü mucit Thomas Edison’un, ölülerin seslerini ve varlıklarını kaydedebilecek bir cihaz üzerinde çalıştığı iddiaları ortalığı karıştırdı. Söylentilere göre Edison, diğer bilim insanlarıyla birlikte gizli bir laboratuvarda bu amaç için deneyler yapıyordu. Modern Mechanix dergisinin Ekim 1933 tarihli bir makalesi, Edison’un deneylerinde hoparlörler, jeneratörler ve diğer gelişmiş ekipmanlar kullandığını öne sürmüştü. Peki bu iddialar gerçek miydi?
19. yüzyılın sonlarında karşımıza çıkan spiritüalizm (ruhanilik) hareketi, hayatını kaybedenlerle konuşabileceğimiz bir öbür dünyanın varlığına olan inançtan besleniyordu
O yıllarda tüm dünyada hakim olan savaşlar, pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden oluyordu. Dolayısıyla her geçen gün daha fazla kişi hayatını kaybeden yakınlarıyla iletişim kurmak istiyordu.
Dönemin popüler hareketlerinden biri olması nedeniyle, sanatçılardan bilim insanlarına kadar pek çok insan spiritüalizm ile ilgilenmeye başladı
Bu anlamda, Mechanix dergisinin Ekim 1933 tarihli bir makalesinde ünlü mucit Edison’un geliştirdiği bir cihazdan bahsediliyordu
“Güçlü bir lambadan yayılan minik bir ışık, karanlığı delip bir yüzeye vuruyordu.” Bu cihazın amacı, ölümden sonraki yaşamın fiziksel kanıtlarını bulmaktı. Edison’a göre, bu parçacıklar insan kişiliğinin fiziksel kalıntılarıydı ve cihaz bu izleri tespit edebilirdi. Ancak yapılan deneyler sonuçsuz kaldı. Uzun süren sessizliklerin ardından hiçbir şey keşfedilmediği için bu projeden nadiren bahsedildi. Edison’un bu alandaki çalışmaları, spiritüalist çevrelerde büyük yankı uyandırdı.
Edison, 1920’de American Magazine’e verdiği bir röportajda, ölümden sonra bireylerin bizimle iletişim kurmasını sağlayacak bir cihaz üzerinde çalıştığını duyurdu
Bu açıklama kamuoyunda şok etkisi yarattı. Ancak Edison’un yaklaşımı diğer medyumlar gibi mistik değil, tamamen bilimsel yöntemlere dayanıyordu. “Bu cihaz, medyumların kullandığı gizemli ya da esrarengiz yollarla değil, tamamen bilimsel bir şekilde işleyecek,” diyerek çalışmalarını net bir şekilde tanımladı.
Edison’un bu fikri, basın ve halk arasında “Ruh Telefonu” olarak anılmaya başladı
Ancak birçok tarihçi, bu projenin bir şaka ya da aldatmaca olduğunu düşündü. Edison’un böyle bir cihaz için herhangi bir prototip ya da planı günümüze kadar bulunamadı. Yine de, Fransız gazeteci Philippe Baudouin 2015 yılında bir ikinci el mağazasında Edison’un günlüğünün nadir bir versiyonunu buldu. Günlükte yer alan bir bölüm, Edison’un ruh dünyası teorilerine ve bu dünyayla nasıl iletişim kurulabileceğine dair detaylar içeriyordu.
Edison’un “ruh telefonu” ile ilgili iddiaları, dönemin medyasında büyük bir sansasyona neden oldu. Fransız karikatürleri, Edison’un cihazını mizahi bir şekilde ele aldı. Örneğin, bir karikatürde ruh telefonuyla kayınvalidesinin mezardan seslerini duyan çaresiz bir adam tasvir ediliyordu. Ancak Edison’un bu fikri öne sürdüğü dönemde, spiritüalizm ABD’de oldukça popülerdi. Bazı kişiler, sıradan telefonlar üzerinden ruhlarla iletişim kurabileceklerini bile iddia ediyordu.
Edison’un ruh telefonuyla ilgili fikri, modern teknolojinin gelişimini göz önünde bulundurunca o kadar da absürt görünmüyordu
Zira o dönemlerde telgraf, telefon ve gramofon gibi teknolojiler de başlangıçta imkansız görülmüştü. Halkın Edison’un fonografına duyduğu şaşkınlık düşünüldüğünde, ruhlarla iletişim kurmanın da bir gün mümkün olabileceği fikri cazipti.
Edison, kişiliklerimizin fiziksel bir forma sahip olduğuna inanıyordu. Ona göre, bu fiziksel “varlıklar” ölümden sonra bile varlığını sürdürebilir ve bir cihazla tespit edilebilirdi. Edison, bu teorisine dayanarak bir cihaz tasarladığını ve bunun bilimsel bir temele dayanarak çalışacağını ifade etti. Ancak bu cihazın gerçekten üretilip üretilmediği hâlâ belirsiz. Bazı kaynaklar, Edison’un cihazı için titreşimlere duyarlı bir “vana” geliştirdiğini öne sürüyor. Bu cihaz, ruhların varlığını algılamak için son derece hassas bir mikrofon içeriyordu. Ancak bu cihazın çalışma prensibi ya da sonuçları hiçbir zaman kesinleşmedi.
İlginizi çekebilir:
Nikola Tesla’dan Henry Ford’a: Ünlü Mucitlerin Az Bilinen 20 İcadı
Edison’un “Ruh Telefonu” fikri, modern teknolojiyi ve bilimsel merakı derinden etkiledi
Bu fikir, o dönemde insanları ölümsüzlükle ilgili eski hayallerin bilim yoluyla gerçek olabileceğine inandırdı. Günümüzde ise hayaletlerle iletişim kurma çabaları, elektronik ses fenomeni (EVP) kaydedicileri ve akıllı telefon uygulamaları gibi araçlarla sürüyor. Her ne kadar Edison’un bu icadı tamamlanmamış olsa da, onun ruhlar ve bilim arasındaki bağa dair teorileri hâlâ tartışılıyor. Mezardan öteye iletişim fikri, Edison’un hayal gücünün ve bilimsel merakının sınır tanımadığını gösteriyor.
Kaynak: 1