Fransız Terrare denilene göre asla doymayan bir obur fakat yedikleri yemekler arasında sıradan şeyler yok. Anlatılanlara göre Terrare; canlı kediler, köpekler, yılan balıkları hatta cesetleri bile yiyordu. Şimdiye kadar görülmemiş bir yeme bozukluğu olan Terrare’ın bu hastalığı ardından 250 yıl geçmesine rağmen tıpta halen bir merak konusu. “Terrare nasıl biri?” diye merak edenler için akılalmaz hikayesini yazdık.
İştahı sayesinde sokak sanatçısı oldu
1777 yılında doğan Terrare herkes gibi normaldi. Lyon yakınlarında dünyaya gelen Terrare burada büyüdü. Anlatılanlara göre Terrare, 17 yaşına geldiğinde doymak bilmez iştahıyla ün salmıştı. Yediklerinin fazlalığına rağmen o zamanlarda kilo almıyordu. Bu kadar fazla yiyen birisine yemek yetiştirmek ise tahmin edileceği gibi bir hayli zordu. Ailesi artık daha fazla katlanamadığı için sokaklara düşen Terrare bir süre dilencilik yaparak bu iştahı doyurmaya çalıştı. Fakat daha sonra aklına bu ilginç özelliğinden yararlanma fikri geldi. Sokak sanatçısı olma kararı alarak insanların onlara ne verirse yediği bir gösteri ortaya çıkardı. Çuval çuval elmalar, bozuk paralar hatta çantalar bile!
Yedikleri yüzünden bir hayli kötü kokuyordu
Terrare’nin bu kadar çok yemesine rağmen nasıl göründüğünü merak ediyorsanız ilk bakışta dikkat çeken bir özelliği olmadığını belirtelim. Kahverengi saçlı, orta boylu ve yapılı gözüküyordu. The Journal of Foreign Medical Science and Literature kitabında yazılanlara göre yakından bakıldığında ise dişlerindeki lekeler ve sarkan yanakları belli oluyordu. Terare yemeye başladığında ise vücudunun değiştiği gözlemleniyordu. Ağzı ve yanakları kocaman bir şekilde açılarak yemeğini bir çırpıda içine alabiliyordu. Hatta söylentilere göre çoğu zaman ağzına attıklarını çiğnemiyordu ve direkt yuturuyordu. Yedikçe balon gibi büyüyen midesiyle uykusu gelen Terrare sarhoş gibi oluyordu. İzleyenlerin anlatılarına göre ise yedikçe daha da kötü kokuyordu. Bu nedenle de izleyenler ile arasında en az 5 metre mesafe oluyordu.
Savaş yıllarında Terrare’nin iştahı bir doktorun ilgisini çekti ve Terrare incelenmeye başladı
Herkes gibi Terrare de 1792’de çıkan Birinci Koalisyon savaşına katıldı. Askeri yemekler tabii ki Terrare’nin açlığını bastırması için yeterli değildi. Askerlerin artıklarıyla beslenmeye çalışan Terrare başkalarının tabaklarını da sıyırarak açlığını bastırmaya çalışıyordu. Bir süre sonra bu az yemesinden kaynaklı olarak derin bir halsizlik yaşadı. Bu sayede de askeri doktor Dr. Pierre-François Percy ile tanıştı. Doktor Pierre tanışmanın ardından bu inanılmaz vakayı incelemeye başladı ve Terrare ölene kadar da onu incelemeye devam etti. Doktor öncelikle deneyler yaparak Terrare’nin ne kadar yiyebileceğini görmek istedi. Önüne 15 kişilik bir yemek koydu ve Terrare bu yemeği dakikalar içinde bitirdi. Bu vakayı incelemeye başka doktorlar da katılarak deneyler sürdürüldü.
Yedikleri arasında canlı hayvanlar da bulunuyordu
Terrare, canlı hayvanları da yiyebiliyordu. Ne yazık ki o dönem de hayvanlar denek olarak kullanılıyordu. Doktorlar Terrare’ye yemesi için canlı bir kedi verdi. Terrare kediyi de yedi. Bu gibi cani deneyler doktorlar tarafından tıbbi kayıt altında tutularak günümüze kadar ulaştı. Doktorlar aynı zamanda yılanları, canlı köpekleri de deneye dahil etti. Terrare, yılan balığını çiğnemeden yuttuğu için akıllara kazındı.
Deneylerin sonunda doktorların aklına farklı bir fikir geldi. Bu akılalmaz yeme bozukluğu savaşta Fransa’nın yararına kullanılabilir miydi?
Terrare’ye ahşap bir kutuyu yemesi için verirler. Kutunun içinde bulunan not ise savaş sırasında gizli tutulan ve başka bir yere ulaşması gereken bir bilgiyi içerir. Terrare’nin yediği kutuyu çıkarmasıyla içindeki notun okunabilir olduğu görülür. Bu aşamadan sonra da Terrare’nin gizli bir ajan olmasına karar verilir. Gizli bilgilerin getir götürünü yaparak çalışan Terrare’yi zorlu görevler bekler. Fakat onu her yerde takip eden iğrenç kokusu kısa zaman içinde fark edilmesine neden olur. Düşmanlar ise planı anlayarak Terrare’yi itiraf etmesi için saatlerce dayak atarlar. Sonunda itiraf eden Terrare’den notu almak için de uzun uğraşlar verilir. Fakat düşmanların bilmediği tek şey içindeki gizli notun sahte olduğu. Çok sinirlenen Prusya ordusu komutanı Terrare’nin asılmasını emreder. Anlatılanlara göre 11. saatte haline acıyan komutan onu asmak yerine bir daha ajan olmaması şartıyla Fransız ordusuna geri gönderir.
Terrare’nin iştahı onun sonunu hazırladı
Terrare iştahınınn kontrol altına alınması için doktorlara yalvardı. Çünkü bu hastalık onu neredeyse öldürüyordu. Doktor Percy her ne kadar yardım etmeye çalışsa da bir çare bulamadı. Gece hastaneden kaçarak dışarıya yemek aramaya giden Terrare kasap dükkanlarına, sokakta gezen kedilere ve köpeklere saldırmaya başladı. Doktor Perry ise notlarında kedilerin ve köpeklerin Terrare’yi görür görmez nasıl kaçıştıklarını yazdı. Bu noktadan sonra sadece kedi ve köpeklerin hayatı değil aynı zamanda hastanedeki hastaların da yaşam şansı tehlikedeydi. Hastanedeki kan torbalarından kan içen Terrare birkaç kez morgda görüldü. Anlatılanlara göre ölüleri bile yiyordu… 1794 yılında ise hastanede bir bebek kayboldu. Terrare bebeğin kaybından suçlandı ve ardından hastaneden kaçtı.
Bir bebeği yemekle suçlanınca hastaneden kaçtı ancak 4 yıl sonra geri döndü
4 yıl sonra kısa süreli dönen Terrare çok hastaydı. Doktor Percy’nin muayenesiyle verem olduğu anlaşıldı. 1 ay hastanede kaldıktan sonra da ağır bir ishal geçirdi ve bu ölümüne sebep oldu. Terrare 26 yaşında hayatını kaybetti. Doktorların anlatılarına göre Terrare’nin kokusu ölünce çok daha beter hale geldi. Otopsisi ise doktorlar için bir hayli zordu.
Terrare’nin otopsi sonuçları ise kelimenin tam anlamıyla akılalmazdı
Otopsisinde bulunanlar tam anlamıyla akılalmazdı; koskocaman bir yemek borusu, devasa bir karın, anormal bir şekilde büyüyen safra kesesi ve karaciğer ve son olarak çürümüş bağırsaklar… Günümüz doktorları Terrare’nin hastalığıyla ilgili birkaç bilgi veriyor. Prader-Willi Sendromu, hipertiroidizm, diyabet. olabileceğini öne süren doktorlar bunun ders çıkarılması gereken bir vaka olduğunu söylüyor. Aradan geçen 250 yıla rağmen bu vaka halen çözülemiyor. Bilinen tek şey bunun bir yeme bozukluğu değil de başka hastalıkların tetiklemesinden dolayı oluşan bir durum oldu.. Terrare ise kimilerine göre câni kimilerine göre hastalıklı bir adam olarak anılmaya devam ediyor.
Kaynak: 1