Beyniniz erör veriyor mu? Vermiyorsa arada bir vermesinin herhangi bir sakıncası olmadığını belirten aktivist bir grup var. Adı, Etcétera. Latince kökene sahip bu ismin dilimizdeki karşılığını “ve diğerleri” olarak düşünebilirsiniz. Bizdeki “vesaire” gibi. Ayrıca “Etc.” kısaltılıyor ki bunun da bizdeki karşılığı haliyle “vs./vd./vb.” şeklinde oluyor.
Konunun belkemiğini Etcétera oluşturmuyor ancak kısaca onların aktivist bir grup olduğundan da bahsetmek gerekiyor.
İnsan şaşar beşer. Aramızda kusursuzluğun tadına bakma fırsatını elde eden biri olmadığına göre hepimizin erörist olduğunu söyleyerek konuyu biraz daha gizemli hale getirebiliriz (ya da öyle yaptığımı zannetmekle yetinebilirim).
Etcétera Hareketi
Kapital ABD’nin hemen altındaki solun kalesi olan Güney Amerika, birçok aktivist oluşumlara da zemin görevi görüyor. Antiemperyalist protestoların da merkezi olan bu coğrafya birçok toplumsal ve siyasi oluşumun da en bilindik adresi.
Memur zamlarının gecikmesi, sağlık sigortasıyla ilgili bir yasanın halkın genelini memnun etmemesi, ulaşım vergisinin artırılması gibi sebepler, günlerce sürecek protestoların kaynağı olabiliyor. Bu protestolar taşlı sopalı gösterici-polis çatışmasına hatta savaşına evrilebiliyor.
Bu şartların hakim olduğu bir coğrafyada da beklendiği üzere çeşitli eleştirel oluşumların, politik taşlamalarına şahit olabiliyoruz.
Etcétera Hareketi, 1997 yılında, bir araya gelen oyuncular, şairler, kuklacılar tarafından Arjantin’de kuruldu. O dönemdeki askeri diktatörlüğün imtiyaz tanıdığı soykırım faillerini ve mevcut yönetimi protesto ederek ismini duyurdu.
Gelelim Erörizmin tanımına
Etcétera Hareketi, 2004 yılında bir manfesto yazdı ve literatürü darmaduman etmesini bildi. “Hepimiz Eröristiz” ismini taşıyan manifesto, Bu hareketin kapitalin kalesine attığı müthiş bir frikik golüydü.
Manifestonun da belirttiği gibi bu eröriszm; hatayı, uzlaşmayı, karışıklığı ve sürprizi, yaşamın üretken nitelikleri olarak olumlayan siyasal ve felsefi bir hareketin modeli olarak tanımlanıyor.
Erörizmin doğmasını sağlayan sebep emperyalin yüzsüzlüğü oldu
George W. Bush’un dünya üzerinde en sevilmeyen (Trump, maalesef şu an için konu dışı bir isim) devlet liderlerinden biri olduğunu söylemek sevap niteliği taşıyor.
Bush’un 2005 yılında düzenlediği Arjantin sırasında kendisini protesto eden kalabalıklarında elindeki pankartlarda “Erörist Bush” yazısını okuyordu. Erörizmin çıkış noktası ilk bakıldığında Bush’un Arjantin ziyareti ve Küba hariç tüm Güney Amerika ülkelerinin katıldığı Amerikalılar Zirvesi (Mar del Plata) gibi dursa da derindeki asıl sebep emperyalizmin Güneydeki varlığından duyulan rahatsızlık.
Bienal sayesinde Türkiye’de de duyuldu
Akımın (hareket), Türkiye’de duyulması 2009 sonbaharında düzenlenen 11. Uluslararası İstanbul Bienali’yle mümkün oldu.
Ne demişlerdi o etkinlikte; “Erörizm sayesinde bugün “terör”ün ne olduğu gibi, normalde uzak durulacak bir tartışma mümkün hale geliyor ve yenilgilerden, erörlerden, yani hatalardan kaçınan kapitalist dünyada “erör” fikrini insanlık durumunun bir parçası olarak görme yollarını açıyor.”
Bol erörlü günler diliyorum.