Dünya Anıtlar Fonu, 1965 yılından bu yana dünya üzerindeki önemli tarihi ve mimari eserlerin korunması, restore edilmesi ve tehlike altında olanların belirlenmesi amacıyla birçok çalışma yapıyor. Fon, geçtiğimiz haftalarda risk altındaki kültürel miras alanlarından oluşan iki yıllık izleme listesini açıkladı. New York merkezli organizasyonun listesi iki yılda yalnızca bir kez açıklanıyor. Bu araştırma ve izleme süreci, dünya genelinde ciddi riske sahip bölgelerin, yapıların ve tarihi değerlerin korunması için farkındalık ve fon yaratma aşamasında da oldukça etkili. Riskin nedenleri arasında iklim değişikliği, kültürel alanların hikayelerinin yeterince anlatılmamış olması ve mevcut krizlerden büyük ölçüde etkilenmeleri yer alıyor. İşte yok olma riskiyle karşı karşıya bulunan 22 kültürel miras alanı…
1. La Maison du Peuple, Burkina Faso
Listemizin ilk sırasında Afrika’da yer alan La Maison du Peuple ( Burkina Faso) bulunuyor. Eser, Afrika’nın yerel kültürünü yansıtan mimari harikalardan biri ve aynı zamanda bir halk meclisi. Burkina Faso, mimari eserin farkındalığını artırmak için 2022 tarihli Dünya Anıtlar İzleme Örgütü’ne dahil edilecek. Burkina Faso’nun başarılı mimarı Francis Kéré, la Maison du Peuple’ı Afrika’daki modernizmin en önemli örneklerinden biri” olarak tanımlıyor. Siyasi ayaklanmalara ve askeri hükümetlere direnen La Maison du Peuple, şu an hala halka hizmet etmeye devam ediyor. Üstelik ileri derece çürüme riskine rağmen hala konserler ve etkinlikler için kullanıldığını söylemeliyiz.
2. Kinchela, Avustralya
Avustralya’da yer alan Kinchela’da 2022 Dünya Anıtlar İzleme listesinde yer alıyor. Dünya Anıtlar Fonu (WMF), eski Kinchela Erkek Yuvası’nı koruma, restore etme ve yeniden tasarlama fikrini destekliyor. Öte yandan siteyi müze ve şifa merkezine dönüştürme hakkını güvence altına alma süreci devam ediyor.
3. Lamanai, Belize
Koruma altında olan Lamanai’nin tarihi geçmişi MÖ 1500’e kadar uzanıyor. Lamanai, zengin ve kültürel mimarisine ek olarak, maymunlar, yarasalar ve timsahlar vb. çok çeşitli canlı türlerine ev sahipliği yapan ormanlık bir alanla çevrili. Fakat bu bölge, genişleyen tarım arazileri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!
4. Bagerhat, Bangladeş
Ganj Deltası’nda bulunan Bagerhat anıtları uzun süredir sel afeti ile mücadele ediyor. 1970’lerde ve 1980’lerde UNESCO, camilerin duvarlarının tabanına yakın neme dayanıklı katmanların yerleştirilmesini içeren projeleri desteklemişti. Fakat anıtlar sellerden etkilenmeye devam ediyor. Bugün Bangladeş, son yirmi yılda iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında listeleniyor.
5. Yongtai’nin Malikaneleri, Çin
Güney Çin’in ormanlık bölgesinde yer alan bu malikaneler tarihsel açıdan oldukça önemli. Malikanelerde korunan aile arşivlerinde, Çin tarih yazımının vazgeçilmez belgeleri bulunuyor. 2022 Dünya Anıtlar İzleme Örgütü bu kültürel mirası kurtarma çabalarını destekliyor.
6. Monte Alegre Eyalet Parkı, Brezilya
Brezilya’da bulunan Monte Alegre’deki bu park, bölgenin arkeolojik mirasını saklamak adına 2001 yılında kuruldu. Fakat Monte Alegre, içinde barındırdığı habitatın bozulması vb. bir dizi çevresel ve insani tehditle karşı karşıya. Aynı zamanda uzmanlar, yakın gelecekte iklim krizlerinin yol açacağı orman yangınları risklerinin de artacağını belirtiyor.
7. Abidos, Mısır
Abydos, Antik Mısır’ın en eski ve en önemli yerlerinden biri kabul edilir. Yukarı Mısır’da Nil’in batı kıyısında yer alan kutsal şehir, bir zamanlar ölüler diyarına geçiş sağladığı düşünülen bir çöl vadisine bakar. Burası, Mısır’ın ilk firavunlarının kraliyet mezarlığına ev sahipliği yapmış ve daha sonra yeraltı tanrısı Osiris kültü için ibadet merkezi görevi görmüştür. Bugün Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Abydos, son yıllarda artan yağmalar üzerine hem antik mimari hem de arkeolojik kalıntıların korunması adına gözlem altında.
8. Geleneksel Ashanti Binaları, Gana
Gana’da yer alan geleneksel Ashanti Binaları, tarihsel değeri nedeniyle koruma altında. Ancak bu site, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasına rağmen, koruma sorunları devam ediyor. Halk türbelerin uzun vadeli bakımı ve yönetimi için etkili bir çözüm istiyor.
9. Hurst Kalesi, Lymington, Birleşik Krallık
Hurst Kalesi’nin uzun vadede hayatta kalması konumu nedeniyle zorlaşıyor. Kale, deniz seviyesinin yükselmesi ve sık yaşanan fırtınalar nedeniyle tehlike altında. Bu sene, iklim değişikliğinin getireceği deformelere karşı yapı koruma ve gözlem altında tutulmaya başlandı.
10. Sumba Adası, Endonezya
Endonezya’da yer alan Sumba adası, klasik bir Sumbalı yaşam geleneğini koruyan küçük yerleşim yerleriyle çevrili. Bu geleneksel köyler, çok yüksek çatılarıyla dikkat çeken küçük ahşap evlerden oluşurlar. Bugün adanın 800 bine yakın nüfusunun çoğunluğu kırsal yerleşimlerde yaşamaya devam ediyor. Ancak yeni evleri onarma, yeniden inşa etme durumu kültürel ve teknik bir birikim istiyor. Çevresel değişiklikler ve uzun vadeli kentleşme eğilimi nedeniyle bu bölge tehdit altında kabul ediliyor.
11. Tiretta Çarşısı, Hindistan
Tiretta, Hindistan’daki en eski Çin Mahallesi olmasına rağmen risk altında bulunan yerlerden biri. Yerel üretimi sürdürülemez hale getiren sanayileşme ve sürekli hacim kazanan küresel tedarik zincirleri burayı tehdit ediyor. Öyle ki özel kahvaltı pazarları mahalleyi ele geçirmiş durumda. Kahvaltı bittiğinde ise açık alan bir otoparka dönüşüyor. Mahalle, güvenilir eylem ve temel hizmetlerden yoksun. Bu nedenle tehdit altındaki kültürel miraslar listesine girdi.
12. Beyrut’un Binaları, Lübnan
4 Ağustos 2020’de Beyrut limanında büyük bir patlama meydana geldiğini ve şehrin büyük bir bölümünü harap ettiğini hatırlarsınız. Yetersiz depolanmış amonyum nitratın tutuşmasıyla alevlenen patlama Beyrut’u büyük oranda sarstı. Patlamada en az 218 kişi öldü ve 6.000’den fazla kişi ise yaralandı. Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen hızlı hasar değerlendirmesi ile toplam hasarın yaklaşık 4 milyar dolar olduğu ortaya çıktı. Patlama, nükleer bir reaksiyondan kaynaklanmayan tarihteki en büyük patlamalardan biri kabul ediliyor. Beyrut bu listede yer alan önemli yerlerden biri. Yaşanan olayın şiddeti ve tahrip olmuş binaların yıkılma kararının ardından şehrin tarihi dokusunun bozulacağı düşünüldü. Bu nedenle Beyrut tehdit altındaki yerler listesinde yer alıyor.
13. Bunong Halkının Yaşam Tarzı, Kamboçya
Listemize Kamboçya’da yer alan bir bölge ile devam ediyoruz. Bunong yaşam tarzı, şimdilerde büyük bir tehdit altında. Yoğun ekonomik gelişme, doğal kaynak çıkarma ve arazi metalaştırması halkı etkileyen unsurlardan birkaçı. Kamboçya yaylalarında yaşayan Bunong toplulukları, günlük yaşamlarının ve kimliklerinin ayrılmaz bir parçası olan bu yerleri korumaya gayret ediyorlar. Üstelik yerel halk, Bunong’un manevi ve tarihi yerlerini haritalamayı ve filme almayı planlıyor.
14. Bingazi, Libya
Bingazi, Arap ve Osmanlı mimarisinin çok güzel örneklerinin bulunduğu bir şehir. Bingazi sakinleri, tarihlerine ve kültürlerine daha iyi erişim sağlamak adına, şehir merkezini kurtarma çabalarını sürdürüyorlar. Bu hedefin peşinde, Dünya Anıtlar Fonu (WMF) ve Amerikan Denizaşırı Araştırmalar Derneği (ASOR), Bingazi’nin tarihi merkezinde bir hasar değerlendirmesi gerçekleştirdi. 25 farklı noktadan oluşan yok olma tehlikesi altında bulunan yerler listesinde Libya’da yer alan Bingazi’de bulunuyor.
15. Teotihuacan, Meksika
Teotihuacan halkı Amerika’daki ilk kentsel toplumlardan biri olarak kabul ediliyor. O dönemde kentte yaklaşık 200.000’e yakın insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Şimdilerde şehir kalıntılarını görmek isteyen birçok kişi buraya akın ediyor. Yılda 4,5 milyona yakın ziyaretçi alan Teotihuacan, ülkenin cazibe merkezi kabul ediliyor. Ancak burası turizm ve kentsel genişlemenin baskısıyla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
16. Koagannu Mezarlığı, Maldivler
Maldivler’in en güneydeki mercan atolü olan Addu Atolü’nde sahile yakın bir konumda bulunan Koagannu, ada ulusunun en eski ve en büyük mezarlığı kabul ediliyor. Bugün, Koagannu mezarlığı, eski geleneğini korurken, definler için kullanılmaya ve ortak yaşamın bir parçası olarak hizmet etmeye devam ediyor. Maldivler’in geri kalanı gibi, alçakta bulunan Addu Mercan Adası da deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle ciddi bir tehditle karşı karşıya. Mevcut araştırmalara göre, Maldivler’in yüzölçümünün büyük bir kısmı bu yüzyılın sonuna kadar sular altında kalacak.
17. Katmandu Vadisi, Nepal
Nepal’in Katmandu Vadisi’nde, sakinlerin yaklaşık %20’sinin evlerinde suya erişim bulunmuyor. Halk günlük su ihtiyacını başka bir yerde aramak durumunda kalıyor. Vadi nüfusunun %70’inden fazlası borulu yeraltı suyundan faydalanıyor. Ancak son yıllarda Katmandu su tedarikçileri sadece aralıklı olarak su sağlayabiliyorlar. Buna ek olarak artan musonların şiddeti tedariği daha fazla kesintiye uğratıyor. Bu zorluklar göz önüne alındığında, Hitis olarak bilinen geleneksel halka açık su çeşmeleri yerel halk için oldukça önem arz ediyor. Bugün, günümüze ulaşan hitislerin yalnızca bir kısmı hala su sağlamaya devam ediyor. Bu durum tarihi çeşmelerin varlıklarını da tehdit eder hale getiriyor.
18. Cihangir’in Mezarı, Pakistan
Cihangir’in mezarı, Babür imparatorunun 1627’deki ölümünden sonra inşa edilmiş. Buradaki üç anıt ve bahçe, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yerini almış durumda. Yıllar içinde aralıklarla yapılan müdahalelere rağmen, türbe yapısı koruma ve bakıma muhtaçtır.
19. Nuri, Sudan
Nubia’daki Nil Nehri’nin bitişiğindeki küçük bir platoda yer alan Nuri bölgesi, eski tarihlerde antik Kush krallığı için kraliyet mezarlığı olarak kullanılıyordu. Bugün Nuri, Kushite ve Mısır mirasının, diğer kültürlerle birleştiği zengin bir arkeolojik manzara olarak görülüyor. Ancak piramitlerin hayatta kalmalarını sağlamak için acil bir incelemeye ihtiyaçlarının bulunduğu ifade ediliyor.
20. Timişoara, Romanya
Romanya’nın batısında yer alan Timişoara şehri, insanların, kültürlerin ve geleneklerin kaynaştığı bir nokta olarak biliniyor. Bölgede yaşayan halk, kültürel mirasın tehdit altında olduğundan endişe ediyor.
21. Afrika Mahallesi, ABD
ABD sınırları içinde yer alan Afrika Mahallesi yok olma tehlikesi altında olan yerlerden biri kabul ediliyor ve listede yer alıyor. Sürekli genişleyen endüstriyel arazi gelişimi ve kıyı hareketliliğinin çevresel etkileri bu bölgeyi tehdit ediyor.
22. Soqotra Takımadaları, Yemen
Arap Denizi’ndeki en büyük ada olan Soqotra, kumlu plajlardan kireçtaşı mağaralarına, sivri dağ zirvelerine ve ikonik ormanlarına kadar çarpıcı manzaralarıyla biliniyor. Kültürel miras alanı kabul edilen Soqotra’nın coğrafi izolasyonu, yalnızca adada bulunan yüzlerce bitki türüyle benzersiz bir biyolojik çeşitliliğe ortam hazırlıyor. Adanın florası yüzyıllardır ilgi çekiyor. Bu ilgi, 1990’da Kuzey ve Güney Yemen’in birleşmesiyle Soqotra’nın dış dünyaya açılması ve 1999’da bir havalimanının yapılmasıyla yoğunlaşmış durumda. Soqotra’nın doğal çevresini korumak için, güçlü çevre koruma önlemlerinin getirilmesi, Soqotra’nın 2008 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinin yolunu açtı. Bugün, dünyanın değişen iklimi, Soqotra’daki biyolojik çeşitliliği, yerleşik mirası, kültürel gelenekleri ve yerel geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Bu zengin yaşam mirası tanınmayı ve korunmayı hak ediyor.