Kerim Korcan’ın aynı adlı öyküsünden sinemaya uyarlanan Tatar Ramazan, sade anlatımı, muhteşem oyunculukları, çekildiği hapishanedeki mahkumların da filmde oynaması ve Ahmet Kaya’nın yaptığı müzikleriyle unutulmazlar arasına girmiştir. 2 filmden oluşan bu serideki rolü için Kadir İnanır kilo almış ve eski Yeşilçam filmlerindekinin aksine kendi sesiyle oynamıştır. Yıldırım Gencer, Hayati Hamzaoğlu, Yaman Okay, Hikmet Taşdemir ve Kazım Kartal gibi usta oyuncular; “Kirmastılı, Cıbıl Halil, Abdurrahman Çavuş” gibi renkli karakterlere ustalıkla hayat vermişlerdir.
Tatar Ramazan, “İçeride yine rahat durmadı” demesinler diye koğuş ağalarına ve hak yiyen gardiyanlara başlarda bulaşmasa da; idareyle iş birliği yapmış olan ali kıran baş kesenlerin, gariban mahkumların bir dilim ekmeğine bile göz dikmesine daha fazla göz yumamaz ve yeminini bozar. Tatar Ramazan, kendi namına hürmet edildiği için kimsenin bulaşacağı bir kişi değildir. O içeride ne yaptıysa hep savunmasız mahkumların, hakkı yenen garibanların haline dayanamadığı için yapmıştır. Bu yüzden de; 700 kasaba, 70 vilayet ve 7 düvelde namı söylenegelmiştir…
1. “Bizim bu yörede çocuk anasından memeyi bıraktığı an beline pıçağı takar! Pıçağı beline koyduğumda elimi kana bulamamaya yemin etmiştim. Sözümde duramadım…”
Mahkeme salonunda işlediği suçu anlatırken.
2. Merhaba yarenler! Merhaba felaket arkadaşlarım!
3. “Anlaşıldı, bu hapishaneyi yola getirmenin zamanı geldi! Belli ki bizim buraya namımız gelmemiş, görelim bakalım dayı!”
4. “Çamaşırhaneyle çay ocağı Çakır ile İsmail’in ve tüm yoksullarındır. Ben de yanlarındayım. Sıkıysa gık deyin! Gene iftira atın da göreyim, kaç kuruşluk erkeksiniz?”
Çamaşırhane ve çay ocağı gelirlerinin üstüne çöken koğuş ağası Koca Mustafa’ya aşk ettiği osmanlı tokadından sonra.
5. “Bundan sonra bu kapı birine açılırsa herkese açılacak, açılmayacaksa kimseye açılmayacak, anladın mı gardiyan!”
Koğuş ağasına bölümler arası geçiş için izin veren gardiyanı tımar ederken.
6. “Koridorları sevdim. Ceza istediği kadar uzun olsun, yeter ki koridorlar kısa olmasın. İnsan bir kere yürümeye durdu muydu her şeyleri unutur. Nedendir bu? Çünkü volta cezanın törpüsüdür”
Yeni nakledildiği hapishanenin koridorlarında ilk voltasını atarken.
7. “Kumar fukaranın bir dilim ekmeğini elinden almaktır. Kumar şeytan değirmenidir, göz nurunun savurmasıdır. Ekmeği terden beklerim. Çalışmak da yiğidin harmanıdır. Bi laf daha edeyim de tamam olsun. Eğer haklıysam idare adamından da korkmam, beladan da kaçmam.”
Mahkumların günlük tayınının bile elinden alındığı kumar postasını dağıttıktan hemen sonra.
8. “İnsan bunca zulüm, bunca haksızlık görür de rahat yatabilir mi? O zaman ben de ortaya fırlarım ve adama dur derim. Devlet adil olduğu sürece güçlüdür.”
Kendisini huzursuzluk çıkardığı için yanına çağırtan hapishane müdürüne otoritenin ancak nasıl güçlü olacağını öğrettiği sırada.
9. “Siz beni resimlerde gördüğünüz mahkumlarla karıştırıyorsunuz galiba Müdür Bey! Benim adım Tatar Ramazan! Ben bu oyunu bozarım!”
Genç müdüre çektiği cilanın sonunda söylediği final cümlesi.
10. “Her at bir çubukla kovulmaz. Her yiğidin de bir yoğurt yiyişi vardır. Bana karışana ben hayli hayli karışırım!”
11. “Bir ekmeği beraber bölüşerek yemektir hüner”
Kendisi gibi yiğit ve racon bilen bir mahkum olan Kirmastılı Dayı, hapishaneye ilk geldiği gün kendisine yemek gönderir. Bir reisin diğerine gönderdiği yemek tepsisine el uzatmaya çekinen mahkumların halini görünce söyler.
12. “Senden esaslı bir bıçak istiyorum Kirmastılı. Hasmıma sallayınca dönmeyen cinsten olmalı. Çünkü ben adama iki kere bıçak sallamam”
Eşinin ölümünün ardından, dışarıda kendisini bekleyen kimsenin kalmaması ile artık Abdurrahman Çavuş’a lazım gelen cezayı kesebilecektir. Artık bir ömür yatmak umurunda değildir. Tek istediği garibanın bir lokma ekmeğini alanların oyununu bozmaktır. Dostu olan Kirmastılı Dayı’dan bir bıçak getirmesini ister.
13. “Nasıl da insan oluverdiniz bıçak meydana çıkınca? Çavuş haraç alır, kumar oynatır, zavallı bir ihtiyarı tokatlar, siz meydanda yoksunuz. Öyle ya, çavuş buradayken size ne lüzum var? O dirayetli adam olmasa bu cahil milleti kim idare edecek?”
Cezayı kestikten sonra gardiyanlara verdiği ayar.
14. “Biraz da sizin için arkadaşlar bu yapılanlar. Biz Çavuş’un kirli işlerine göz yummuş olsaydık, ne lüzum vardı kan dökmeye. Gül gibi geçinir giderdik. O zaman sizin sırtınızdaki yumruk katmerli olurdu!”
Gardiyanlara lazım gelen ayar verildikten sonra, uğruna başını belaya soktuğu gariban mahkumlara yaptığı konuşma.
15. “Burada vurulacak bir adam vardı, onu da ben vurdum!”
Avlu tepesindeki silahlı jandarmalar Abdurrahman Çavuş’un cesedini ve başında Tatar Ramazan’ı görünce silahlarına davranırlar ama vurulmaması için için başta Kirmastılı Dayı olmak üzere diğer mahkumlar Tatar’ın etrafını çevrelerler ve gardiyanlara “Abdurrahman Çavuş’u ben vurdum!” demeye başlarlar. Tabi ki sonra Tatar hepsinin arasında sıyrılır ve kanlı bıçağını havaya kaldırarak “Burada vurulacak bir adam vardı, onu da ben vurdum!” diye haykırır.
16. “Taş kesil ulan!!!”
En Güncel Bilgiler ve En Eğlenceli Paylaşımlar İçin Sayfamızı Takip Edin