Her şeyin en iyisini işin ehli bilir bunu kabul edelim. Kast ajansları ve işin profesyonelleri hayatlarını bu işe adadıkları için bizim göremediğimiz pek çok şeyi rahatlıkla fark edebilme yetisine sahip. Bunun doğal sonucu olarak da yaptıkları bazı tercihler sorgulanır olsa da son tahlilde izlediğimiz filmde başka bir oyuncuyu o rolde hayal edememe hali, verilen kararın doğruluğunun net kanıtı.
Aşık kovboydan saf kötüye: Heath Ledger – The Dark Knight
Her oyuncunun ona tanınan imkanlar dahilinde yeteneklerini sergileme imkanı vardır. Ancak söz konusu son derece başarılı yeni bir başlangıç tadındaki Batman Begins ve ikonik Jack Nicholson yorumlu Joker2in ardından Heath Ledger rol için biraz tıfıl kamış gibi geldi ilk etapta. Aktörün sonunu da getirdiğine inanılan role hazırlık süreci perdede gözüktüğü açılış sahnesinden itibaren saf kötülüğün hayat bulduğu fikrini beynimizin en derinine işledi. Hayatını kaybetmesinin ardından düzenlenen törende bir adet de Oscar kazanarak gözyaşlarımızın bir kez daha akmasına sebep oldu.
O rolü kim oynayacak dediniz? Renee Zellweger – Bridget Jones’s Diary
Sarışın haliyle İngiliz görüntüsü veren ama Amerikalı bir oyuncuya en tanınmış İngiliz roman kahramanı rolünü vermek? Her şey önce romanın başkahramanından farklı olarak ince vücut yapısı ile Renee Zellweger ismi açıklandığında akıllarda soru işareti oluşmuştu. Lakin aktrisin aldığı kilolar ve benzersiz İngiliz aksanı üzerine elde ettiği Oscar adaylığı tehlikeli görünen tercihin ne kadar doğru olduğunun kanıtı.
Böyle canavara can kurban: Charlize Theron – Monster
Türkiye’de Cani adı ile gösterilen film için süper model kıvamında bir oyuncuyu kullanmayı seçmek bir durulup düşünülmesi gereken bir durum. Charlize Theron’un Amerikanın en ünlü kadın seri katillerinden Aileen Wuornos’u nasıl canlandıracağı şüphe uyandırsa da alınan biraz kilo, makyaj ve Theron’un beden dilini kullanmak konusundaki ustalığı küçük bir filmi global bir fenomene dönüştürmekle kalmadı Theron’a bir de Oscar kazandırdı.
Ölümsüzlük bir lanet değil: Tom Cruise – Interview with the Vampire
Dönemin poster çocuğu, yağız jönü Tom Cruise Anne Rice’ın ünlü romanından sinemaya uyarlanacak kitabında vampir Lestat olacak dediklerinde romanın yazarı buna itiraz etmiş. Devamında ise Cruise yazar ile bir araya gelerek onu rolü alma konusunda ikna ettikten sonra ortaya çıkan sonuç Lestat’ın aslında Tom Cruise’dan başkası tarafından canlandırılamayacağını ortaya koydu.
Sinema perdesi için yetersiz mi dediniz? Zachary Quinto – Star Trek
Televizyon ekranında sınırlı bir kariyer ve sinema tarihinin en ünlü serilerinden birini bir araya getirmek ilk etapta zor geliyor haklı haklı olarak. Zachary Quinto da bu dertten mustarip olsa da Star Trek filmlerinin unutulmaz karakteri Mr. Spock için biçilmiş kaftan olduğu reboot’un ilk filmi gösterime çıktığında açıkça ortadaydı.
Mizahta gizlenen hüzün: Jim Carrey – Truman Show
Listemizde komedyenlere oldukça geniş alan açıldığının farkındasınız ama tıpkı bizim sektörümüzde de olduğu gibi Hollywood da komedyenleri pek ciddiye almıyor ne yazık ki. Sonuçta poposundan konuşan Ace Ventura karakteri ile üne kavuşmuş birini ne diye sinema tarihinin unutulmazları arasına girecek paranoyak bir yalan gerçekliğin işlendiği yapımın başrolüne koyarsınız ki? Carrey tüm bu iddiaları çürütmekle kalmadı Altın Küre başta olmak üzere pek çok ödül kazanıp o yıl hakkı olan Oscar adaylığını kıl payı kaçırdı.
Ne demek kötü olamam? Albert Brooks – Drive
Komedi tarafı ağır basan rollerin adamı Albert Brooks daha önce hiç yüzmediği sularda yüzmek isteyince rolle talip olmuş. Sorun şu ki kötülüğün saf hallerinden biri olan karakteri için uygunluğu tartışılır oldu. Çekimlerin ardından peliküle aktarılan sonuca istinaden oyuncunun performansının neden Oscar aday listesinde olmadığına varacak kadar iyi olması kast direktörünün ne kadar doğru karar verdiğinin kanıtı adeta.
Biraz ufak tefek mi ne? Micheal Keaton – Batman
Bir kahraman düşünün ki boyu posu ile kadınların başını döndürsün ve karanlıkta ise şehri kötülerden korusun… İşte bunların hiçbiri Micheal Keaton söz konusu olunca bir araya getirebildiğimiz kavramlar değildi. Batman hayranları yapımcı stüdyoyu mektup (evet o zamanlar mektup vardı) yağmuruna tutsa da Keaton’un sanki Bruce Wayne doğmuşçasına sergilediği performansı Tim Burton’un ne kadar doğru seçim yaptığını da kanıtlamış oldu.
Tüm dünya sarışınlara karşı: Daniel Craig – James Bond
Tüm dünyanın bildiği ve Craig’e kadar esmer ve karizmatik aktörlerin tekelinde olan James Bond Pierce Brosnan’dan Daniel Craig’e geçeceği zaman tüm hayran sesini oldukça yükseltmiş ve Craig’in ne çirkinliği eksik kalmıştı ne de Bond karizmasından yoksunluğu… Gelin görün ki Casino Royale gösterdi ki Daniel Craig kaslı kusursuz fiziği ve umursamaz tavrı ile Bond karakterini iki boyutlu olma lanetinden kurtarıp onu yaşayan bir hale getirmeyi başardı.
Güldürürken düşündürmek: Jonah Hill – Moneyball
Kariyerine bakıldığı zaman Superbad gibi sulu komediler dışında bir şey olmayan bir aktörden ağırbaşlı beyzbol takımı patronu olmasını beklemek çok şey gibi geliyor değil mi? Jonah Hill filmin başrolündeki Brad Pitt ile karşılıklı sahnelerinde aktörü ezip geçen performansı ile dramlarda da başarılı olabileceğini kanıtlayıp ilk Oscar adaylığını kazandı.
Naif görünen ejderha: Rooney Mara – The Girl With the Dragon Tattoo
Kuzeyden esen soğuk rüzgâr misali Steig Larsson’un benzersiz polisiyesi Ejderha Dövmeli Kız’ın Hollywood uyarlaması için oyuncu seçimleri açıklanınca adı sanı duyulmamış son derece naif duran Rooney Mara ağız burun bükmemize sebep oldu. Aktrisin içinden çıkan canavar ise rol için aslında biçilmiş kaftan olduğunu filmin her bir dakikasında hissetmemizi sağladı. Sonuçta gelen Oscar adaylığı da bazen verilen kararların sorgulanmaması gerektiğinin kanıtı adeta.
Frameby kimdir?
Frameby, websitesi ve mobil uygulamalarıyla, herkesin kendi zevkine göre paylaşımlar yaptığı bir sosyal film kulübü. En önemli amacı, üyelerine başka hiçbir yerde bulamayacakları film tavsiyeleri sunmak. En iyi filmleri ve dizileri bulup izlemek istediklerinizi not edecek bir yer arıyorsanız, onbinlerce sinemasever ile birlikte yeni keşiflere çıkmak için Frameby tam size göre.