Ölüm insan yaşamındaki en doğal olgulardan biri. Ancak bir o kadar sarsıcı. Bununla birlikte tarih beklenmedik, zamansız, ilginç ve trajik ölümlerle dolu. Ancak tarihte, bir gökdelenin camlarının kırılmaz olduğunu ispatlamaya çalışırken 24. kattan düşen veya düşmanın o mesafeden bir fili bile vuramayacağını söyledikten hemen sonra bir keskin nişancı tarafından yere serilen insanlar var. Yani, bazı ölümler oldukça ironik! İşte, tarihteki en ironik ölümler.
İlginizi çekebilir:
Tırnakların Uzamasından Ruhun Ağırlığına: Ölüm Hakkında Doğru Bilinen 6 Yanlış
1. John Kendrick, farkında olmadan kendi ölüm emrini verdi!
1740-1794 yılları arasında yaşayan John Kendrick isimli maceracı ilk kez denize açıldığında sadece 14 yaşındaydı. Birkaç yıl sonra döneminin en saygın denizcilerinden biri haline geldi. Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın önemli kaptanları arasında yer aldı. Savaştan sonra da denizden kopamayan Kendrick bir yandan balıkçılık yapıyor bir yandan da türlü maceralara atılmaya devam ediyordu.
1794 yılında Hawaii’deki iki kabilenin savaşında taraf oldu. Kendrick’in desteklediği kabile, savaştan galip ayrıldı. Kendrick zaferi kutlamak için donanmasına top atışı yapmasını emretti. Ancak bu küçük donanmadaki gemilerden biri yanlışlıkla Kendrick’in Leydi Washington isimli gemisini vurdu. Kendrick ise bu trajikomik kazanın ardından yaşamını kaybetti.
2. General John Sedgwick ateş altındaki askerlerine, düşmanın o mesafeden bir fili bile vuramayacağını söylemişti
Amerikan İç Savaşı sırasında bir görev yapan John Sedgwick, yüksek öz güvenli cesur bir askerdi. Savaş boyunca pek çok kez yaralandığı halde her seferinde savaş alanına dönmeyi başarmıştı. Üstelik hiçbir kurşunun kendisini öldüremeyeceğine inanıyordu.
Ancak Sedgwick’in bu inancının ne denli batıl olduğu 9 Mayıs 1864 akşamı ortaya çıkacaktı. 9 Mayıs 1864 tarihinde Sedgwick ve askerleri yoğun düşman ateşi altında sıkışmıştı. Askerler hareket etmekte zorlanıyor, ellerini dahi kıpırdatamıyorlardı. Ancak “saklanmak” en amansız mermi yağmurunda dahi Sedgwick için kabul edilemez bir eylemdi. Askerlerine, düşmanın o mesafeden bir fili bile vuramayacağını söyledi. Onları cesaretlendirmek için ayağa kalktı ve sadece birkaç saniye sonra, bir düşman keskin nişancısının tüfeğinden çıkan mermiyle yere serildi…
3. Avukat Garry Hoy, çalıştığı gökdelendeki camların kırılmaz olduğunu kanıtlamaya çalışırken 24. kattan düştü
Garry Hoy, Holden Day Wilson isimli Toronto merkezli hukuk firmasının en seçkin avukatlarından biriydi. Toronto-Dominion Centre isimli gökdelendeki ofisine dair en sevdiği şey ise ofisteki kırılmaz camlardı. Hoy, misafirlerine camların kırılmaz olduğunu ispatlamaktan büyük bir keyif alıyor, bunu kanıtlamak için kendisini camların üzerine fırlatıyor, her seferinde camlardan sekerek geri geliyordu. Ancak 9 Temmuz 1993 günü işler pek de yolunda gitmedi…
Garry Hoy, staj yapmak üzere firmaya gelen genç avukatlara, camların ne kadar dayanıklı olduğunu anlattı ve bunu kendi gözleriyle görmelerini istedi. Olanca hızıyla camlara doğru koşmaya başladı. Ne var ki, bu sefer camlardan sekmedi ve 24. kattan düşerek yaşamını kaybetti. Hoy’un hayatını kaybetmesi tarihteki en ironik ölümler arasında yer alıyor. Üstelik bu ironik ölümde dikkat çeken bir detay daha var. Ofisindeki camların dayanıklılığı konusunda hiçbir şüphesi olmayan Hoy, aslında haklıydı. Ölümüne sebep olan olayda camlar değil, pencerenin çerçeveleri kırılmıştı…
4. Boz adam lakaplı Timothy Treadwell, bozayılar tarafından öldürüldü!
Timothy Treadwell isimli Amerikalı çevreci tam anlamıyla bir bozayı sevdalısıydı. Bozayıları yakından görebilmek için yazlarını Alaska’da geçiriyor, bozayı popülasyonunun yoğun olduğu bölgelerde kamp kuruyordu. Treadwell, bu vahşi canlılarla bir bağ kurmayı dahi başarmıştı. Bozayılarla karşılıklı bir saygı geliştirdiklerini dile getiriyor, bu sayede onlarla vakit geçirebildiğini iddia ediyordu. Öyle ki Treadwell Boz Adam olarak da anılıyordu.
Ancak Boz Adam Timothy Treadwell, 2003 yılında bozayıların yaşadığı bir bölgenin yakınlarında ölü olarak bulundu. Bedeni parçalara ayrılmıştı. Bazı uzuvları ise cesedinin bulunduğu yerin metrelerce uzağındaydı…
5. Derek Kieper, bir otomobil kazasında ölmeden önce emniyet kemeri karşıtıydı
Amerikalı Derek Kieper, emniyet kemeri takma zorunluluğunun insan özgürlüğüne yönelik bir kısıtlama olarak görüyor, yasaların insanları emniyet kemeri takmaya zorlayamayacağını dile getiriyordu. Elbette bunların hepsi, bir otomobil kazasında yaşamını kaybetmeden önceydi…
Derek Kieper, 2005 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybetti! Emniyet kemeri takmamıştı. Böylece tarihteki trajik ölümler listesinde adı anılan isimlerden birine dönüştü. Ancak Kieper’ın yaşama gözlerini yumduğu kazada arabada kendinden başka iki kişi daha vardı. Bu kişiler kazayı hafif sıyrıklarla atlattılar. İkisi de emniyet kemerini takmıştı…
6. Marcus Garvey isimli siyahi aktivist, bir gazetede kendi ölüm haberini okurken hayatını kaybetti!
Bazı araştırmalara göre bugüne kadar yeryüzünde 100 milyardan fazla insan öldü. Bazıları korkunç şekillerde can verdi. Bazıları, trajik ve hatta ilginç ölümlerin öznesi olarak yaşama veda etti. Ancak Marcus Garvey isimli adamınkine benzer bir ölümle dünyadan ayrılan pek fazla kişi yoktur. Garvey, bir gazetede kendi ölüm haberini okuduğu esnada son nefesini verdi!
Marcus Garvey 1887 yılında Jamaika’da dünya geldi. Gençlik yıllarında siyahi hakları savunucusu olarak çeşitli faaliyetlerde bulunduysa da, kendi ülkesinde sesini geniş kitlelere ulaştıramadı ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşti. Burada da politik bir yaşam süren Garvey, ABD’de bazı dernekler kurdu, siyahi hakları için mücadeleye devam etti. Ancak son derece tartışmalı bir figürdü. Neticede 1927 yılında ABD’den sınır dışı edildi ve İngiltere’ye yerleşti.
Yaşamını Londra’da sürdüren Garvey 1940 yılında ise felç geçirdi. Bu sebeple öldüğüne dair söylentiler dolaşmaya başladı. Öyle ki bazı gazeteler bu tartışmalı aktivistin ölüm haberini yayımlıyordu. Garvey, 1940 yılında Defender isimli gazetede kendi ölüm haberini gördüğünde o kadar şaşırdı ki, bu esnada bir felç daha geçirdi ve gerçekten de hayatını kaybetti…
7. Troy Leon Gregg, idam edilmeden kısa süre önce hapishaneden kaçtı fakat ölümden kaçamadı
1973 yılında o zamanlar 25 yaşında bir genç olan Troy Leon Gregg, iki arkadaşıyla birlikte bir cinayet işledi. Suçlular kısa süre sonra yakalandı. 7 yılın sonunda idam cezasına çarptırıldılar. İnfaz günü yaklaşırken hapishaneden kaçmanın yollarını aramaya başladılar. Kaçmayı başardılar da! Ancak Troy Leon Gregg hapishaneden kaçtığı günün akşamında kimilerine göre bir bar kavgasında kimilerine göre de arkadaşlarıyla yaşadığı bir tartışma sırasında öldürüldü.
8. Clement Vallandigham, bir adamın kendisini kazara vurduğunu ispatlamaya çalışırken kendisini kazara vurdu!
İronik ölümler listesinin son sırasındaki Clement Vallandigham, ABD’nin Ohio eyaletinde avukatlık yapıyordu. 1871 yılında Thomas McGehan isimli bir adamı savunmayı kabul etti. McGehan, bir kavga sırasında Tom Myers isimli adamı öldürmekle suçlanıyordu. İddiaya göre McGehan, Myers’a ateş ederek ölümüne sebep olmuştu.
Ancak Clement Vallandigham, müvekkilinin masum olduğunu iddia ediyor, Myers’ın kendi silahıyla kendisini, yanlışlıkla vurduğunu dile getiriyordu. İddiasını ispatlamak için olay anını canlandırmaya karar verdi…
Cebinden tabancasını çıkardı, karnına doğrulttu ve tetiğe bastı! Dudağından dökülen son cümle ise “Tanrım! Kendimi vurdum!” oldu. Clement Vallandigham yanlışlıkla canlandırma için kullanacağı silahlardan dolu olanı eline almıştı.
Kaynak: 1