İnsanlık tarihi boyunca, dünyanın dört bir yanındaki kültürlerde ortak bir hikâye dikkat çekiyor: İnsanların hayvanlara dönüşmesi. Bu mitler, erkeklerin, kadınların ve çocukların bir anda vahşi yaratıklara dönüşebildiği inanışını taşıyor. Atalarımız için bu efsaneler, bilinmeyenle yüzleşmekteki korkularını yansıtıyor. Özellikle Avrupa’da, sık ve karanlık ormanlar insanların korkularını daha da büyüttü. Bu nedenle, kıtada kurt adamlar hakkındaki batıl inançlar oldukça yaygındı. Orta Çağ Avrupa’sında, insanların kurda dönüşebileceği fikri, derin korkuların ve hayal gücünün bir yansımasıydı. Hatta “kurt adam” terimi bile bu inançtan doğdu; Eski İngilizcede “erkek” anlamına gelen “wer” kelimesinden türedi. Zamanla kurt adamlar, hem edebiyatın hem de sinemanın popüler korku figürlerinden biri haline geldi. İlk yüzyıl Romalı yazar Gaius Petronius’un kurt adam hikâyesinden tutun da “Londra’da Bir Amerikan Kurt Adamı” gibi modern filmlere kadar, bu yaratıklar her dönemde insanları hem korkuttu hem de büyüledi. Efsaneler bir yana, tarih boyunca kurt adamlıkla suçlanan insanların hikâyeleri de kaydedildi. İşte tarihte gerçek kurt adamlar ve korkunç hikayeleri…
1. Kral John (1166-1216)
Tilbury’li Gervase adlı 13. yüzyıl yazarı, o dönemde İngiltere’de kurt adamlardan sıkça bahsedildiğini belirtiyor. Hatta bir eserinde “Bazı erkeklerin ayın belirli dönemlerinde kurda dönüştüğü kesindir” diye yazıyor. Bu inanışlar, dönemin en güçlü figürlerinden birine, İngiltere Kralı John’a kadar uzanıyor. Efsaneye göre, Kral John’un kendisi de bir kurt adamdı.
1185’te John, İrlanda’daki Ossory bölgesine seyahat etti. Orta Çağ anlatılarına göre Ossory, kurt adamların ülkesi olarak bilinirdi. John’un tarihçisi Gerald of Wales, Ossory’de kurt adamlarla tanıştığını ve onlarla konuştuğunu yazdı. Bu hikâyeler, John’un kurt adamlarla yakın ilişkiler içinde olduğu fikrini doğurmuş ve ölümünden sonra bile onun bir kurt adam olarak dolaştığı söylentilerine neden olmuştu. 1863’te Walter Keating Kelly, bu efsaneyi şöyle kayda geçti: “İngiltere Kralı John’un ölümünden sonra bir kurt adam olarak dolaştığı söylenir.”
2. Dole Kurt Adamı: Gilles Garnier (1574)
Fransa’nın Dole kasabasında, 1574 yılında korkunç bir olay yaşandı. Gilles Garnier adında bir adam, kurt adamlık ve büyücülük suçlamasıyla diri diri yakıldı. Garnier, doğu Fransa’daki kasabasında yaşayan izole bir adamdı. Çocukların gizemli ölümleri ve kaybolmaları arttıkça, halk Garnier’den şüphelenmeye başladı. Bir gün, suçüstü yakalanarak tutuklandı.
Mahkemede Garnier, ormanda bir hayaletin kendisine bir iksir verdiğini ve bunun onu bir kurda dönüştürdüğünü itiraf etti. Bir kurt adam olarak küçük çocukları avladığını ve en az dört çocuğu öldürüp yediğini kabul etti. Dava sırasında, Dole kasabasından 50’den fazla kişi Garnier’in bir kurt adam olarak insanlara saldırdığına ve zaman zaman insan, zaman zaman kurt olarak görüldüğüne dair tanıklık etti.
3. Bedburg Canavarı: Peter Stumpp (1535-1589)
Tarihteki gerçek kurt adamlar arasında en ünlü olan Peter Stumpp, 1535 civarında Almanya’nın Bedburg kasabasında doğmuştu. Hakkındaki hikayeler o kadar korkunç ki, duyduğunuzda tüyleriniz ürperecek. Stumpp’un adını taşıyan en eski belgelerden biri 1846 tarihli bir kitap. Bu kitap, Stumpp’un büyücülük yaptığı ve kurt adama dönüştüğü suçlamalarını anlatır. 1589 yılında işkence gördü, “tekerlekte kırılarak” yani kemikleri ezilerek idam edildi. Ancak Stumpp’un hikayesi bu korkunç ölümle bitmedi. Kendisi geride, insan aklını zorlayan suçlar bırakmıştır.
Peter Stumpp’un hayatı boyunca kara büyüyle uğraştığı, Şeytan’la bir anlaşma yaptığı ve bu anlaşma sonucunda bir kurt adam kemeri edindiği söylenir. Bu kemeri taktığında devasa bir kurda dönüşen Stumpp, çiftlik hayvanlarını ve insanları avlayarak öldürmüş, en az 16 kişiyi vahşice katletmişti. İnsan formuna geri dönmek için sadece kemeri çıkarması yetiyordu.
Efsaneler, onun sadece insanları değil, koyun ve keçi gibi hayvanları da parçaladığını ve dişlerinin jilet gibi keskin olduğunu anlatır. Stumpp’un en korkunç suçlarından biri ise kız kardeşiyle ensest ilişki yaşayıp ondan bir çocuk sahibi olması. Bedburg Canavarı, kara büyü, cinayet ve vahşetin tarihe geçmiş en karanlık örneklerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
4. Châlons’un Şeytan Terzisi: Nicholas Damont (1598)
Bedburg Canavarı’nın dehşetinden yaklaşık 10 yıl sonra, Fransa’nın Châlons kasabasında başka bir kurt adam korkusu yayıldı. Nicholas Damont, “Şeytan Terzi” olarak tanınıyordu. Damont’un yöntemleri, genç kurbanlarını terzi dükkanına çekerek onların boğazlarını kesmesi ve ardından cesetleri parçalamasıydı. Ancak bu korkunç suçlar yalnızca dükkanda kalmadı. İnsanlar, ormanda da vahşi bir kurt adam tarafından avlandıklarını iddia ediyordu.
Yetkililer Damont’un dükkanını bastığında mahzeninde insan kalıntılarına rastladılar. Bu bulgular, halkta büyük bir şok dalgası yarattı. Mahkemede korkunç suçlarını itiraf eden Damont, kazığa oturtularak diri diri yakıldı. Onun hikayesi, Avrupa’daki kurt adam davalarının en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarih kitaplarına geçti.
5. Galli Kurt Adam (1790’lar)
1790’larda Galler’in vahşi kırsalında ortaya çıkan korkunç bir yaratık, halk arasında bir kurt adam paniği yarattı. İlk karşılaşma, Denbigh ve Wrexham arasında seyahat eden bir arabaya devasa siyah bir canavarın saldırmasıyla oldu. Anlatılanlara göre, yaratık neredeyse bir at büyüklüğündeydi ve vahşi bir şekilde saldırıya geçti.
Bir başka olayda, bir çiftçi sürüsündeki koyunları parçalanmış halde buldu. Koyunların bedenlerine uzanan devasa pati izleri, çiftçiyi korkunun eşiğine getirdi. Çiftçi, bu korkunç yaratığın kendi gözleri önünde bir koyunun boğazını kopardığını ve ardından kendisini kovalamaya başladığını iddia etti. Yaratığın, bir insan gibi arka ayakları üzerinde yürüdüğünü ve çiftlik evinin camlarından ona baktığını söyledi. En ürkütücü detaysa, kurt adamın gözlerinin insan gibi olduğuydu.
1798 yılına gelindiğinde, aynı bölgede iki adam cesetleri vahşice parçalanmış halde bulundu. Bu olaydan sonra yaratık bir daha görülmedi, ancak halk uzun yıllar boyunca bu dehşet verici anı unutamadı.