Aşkınız karşılıksız kaldığında en fazla ne yapabilirsiniz ki? Tarih boyunca tutkulu aşıklar, sevdikleri insanın kalplerini kazanmak için aşk iksirlerine yöneldiler. Yunan mitolojisinin aşk tanrıçası Afrodit’ten esinlenerek isimlendirilen afrodizyakların; güç, cinsel dürtü ve arzuyu artırdığı söylenir. Günümüzde istiridye, çilek ve çikolatanın afrodizyak etkili olduğuna inanılır. Ancak tarihte çok daha ilginç maddelerden üretilmiş afrodizyaklar kullanıldı. Ezilmiş solucanlar, insan terinden yapılan kekler, kertenkele boynu ve nadir bitki özleri… Sonuç olarak; insanlık tarih boyunca cinsel isteği artıran afrodizyakların peşindeydi. Gelin, afrodizyak olarak kullanılan tuhaf bileşenlere birlikte bakalım.
1. İspanyol Sineği
İspanyol sineği olarak bilinen zehirli böcek, antik Yunan döneminden beri aşk iksiri yapmak için kullanılmıştır. Kabarcıklı bir yapısı bulunan ve zümrüt yeşili olan bu böcek, genellikle şifalı otlarla birlikte ezilerek tonik haline getirilirdi. Ortaya çıkan tonik vücuda sürüldükten sonra, vücut ısısının yükselmesine sebep oluyordu. Ancak bu ısı arzudan çok iltihaplanmaya bağlı yükseliyordu.
İspanyol sineği son derece tehlikeli bir böcekti. Hatta Aragon Kralı II. Ferdinand’ın bu böcek yüzünden öldüğü düşünülüyor. Karısı Kastilyalı I. Isabella’nın ölümünden sonra Ferdinand, çok daha genç bir kadın Germaine ile evlendi. Ferdinand evlendikten sonra erkek bir varise sahip olmak istiyordu. Ancak artık yaşlı bir kraldı. Bu nedenle afrodizyaklara ve diğer aşk iksirlerine yöneldi. Bu ürünleri kullanmaya başladıktan sonra sürekli sağlık sorunları yaşayan kral, kısa bir süre sonra hayata veda etti.
2. Kertenkele Boynu
Hayvan parçaları, tarih boyunca daima tıp ve büyücülük alanında kullanıldı. Özellikle afrodizyak yapında böcekler ya da sürüngen hayvanlar kullanılıyordu. Kertenkele boynunu aşk iksiri tarifinde kullanılan ilk insanlar Yerli Amerikalılar’dı. Ancak bazı kültürlerde boğulmuş bir kertenkelenin aşkta tam tersi bir etkiye sahip olduğu fikri yaygındı. Bu nedenle Yerli Amerika halkları dışında kertenkele boynunu afrodizyak olarak kullanan başka bir topluluk yok.
3. Çiçekler
Çiçekler çok uzun zamandan beri romantizmle ilişkilendiriliyor. Bu nedenle yüzyıllardır aşkına karşılık bulamayan çaresiz insanlar, çiçeklerin gücünden faydalanıyor. Orta Çağ’ın yaygın olarak kullanılan aşk büyüsü oldukça romantikti. Aşkına karşılık bulamayan erkekler, sevdiğinin yürüdüğü yollara kadife çiçeği dikerdi. Aynı zamanda datura bitkisinden yapılan karışımlar en popüler bileşenlerden biriydi. Daturadan yapılan iksirler güçlü bir afrodizyak olsa da halüsinojendi. Bu nedenle bu iksirin kullanılması çok tehlikeliydi. Ancak yaygın olarak kullanıldı.
4. Solucanlar
17. yüzyılda sömürge olan New Mexico’da yerleşik İspanyollar, yerli Amerikalılarla ticaret yapmaya başlamıştı. Ticaret, erkekler kadar kadınlar arasında da gerçekleşiyordu. Bu döneme ait Engizisyon kayıtlarında, çok sayıda İspanyol kadının yerli halktan temin ettikleri iksirler nedeniyle büyücülükten hüküm giydiğini gösteriyor. Bu iksirlerden en ilgi çekici olanı, solucan püresiydi. Kadınlar, solucan püresini kocalarının ya da sevgililerinin göğsüne sürmek için kullanıyordu. İnanışa göre solucan püresi sayesinde insanlar aşık olduğu kişinin sevgisini kazanıyordu.
5. Aziz Luke’a Dualar
Tarih boyunca din ve büyülük hiçbir zaman yan yana gelmedi. Ancak Orta Çağ’da gerçek aşkı arayanlar, ilahi ve şeytani bir karışıma başvurmuş olabilir. Saint Luke, bu dönemde insanların ruh eşlerini bulmalarına yardım etmesi için sık sık dünyaya çağırılıyordu. Aslında bu basit bir ruh çağırma ritüelini andırıyordu. İddia’ya göre Aziz Luke, bir gün platonik bir aşığa; yatmadan önce başına bal ve sirke sürmesini tembihlemişti. Sonrasında ise o kişi sevdiği kadını rüyasında görmüştü. İnsanlar bu söylentiye çok uzun yıllar inandı. Bu nedenle Orta Çağ döneminde uyumadan önce başına bal ve sirke süren sayısız insan vardı.
6. Terli Kek
Tarih boyunca kullanılan afrodizyakların pek çoğu iştah kapatan bir tarife sahipti. Bu afrodizyaklar yapılırken çoğunlukla insan sıvıları kullanılıyordu. Bazı Orta Çağ tariflerinde; ter, kan ya da diğer vücut sıvılarından yapılan kekin muhteşem bir afrodizyak olduğu yazıyordu.
Aşk İksiri: Tarihin En Ünlü Hikayesi
Tristan ve Iseult
Tristan ve Iseult efsanesi, Orta Çağ Avrupa’sında bilenen en trajik aşk hikayesidir. Anne ve babasını kaybeden şövalye Tristan, İngiltere kralı olan amcası Marke’ın yanına gönderilir. Cesur ve güçlü olan Tristan, kısa bir süre sonra amcasının sevgisini ve güvenini kazanır. Kral Marke, İrlanda’nın prensesi güzeller güzeli Iseult ile evlenmek ister. Bu siyasi evliliğe aracılık etmesi için ise çok güvendiği yeğeni Tristan’ı görevlendirir. Iseult bu siyasi evlilikten haberdadır ancak müstakbel kocasının aynı zamanda kendisine aşık olmasını ister. Bunun üzerine annesine bir aşk iksiri hazırlatır. Bu iksirin başka insanların eline geçmemesi için saklanması gerekiyordur. Iseult iksiri saklaması için en yakın arkadaşı Brangane’e verir. Brangane ise iksiri bir şarap şişesine boşaltır.
Tristan, Iseult’yi aldıktan sonra İngiltere’ye deniz ötesi uzun bir yolculuk başlar. İkilinin yanlarından Brangane ayrıldığı bir zamanda Tristan ve Iseult bu iksirli şaraptan içerler. İşte ünlü aşk bu şekilde başlar. İkili birbirine o an sırılsıklam aşık olur. Gizli gizli buluşmaya başlarlar. İkisinin de gözü birbirlerinden başka hiçbir şey görmez. Ancak hayatları tehlikededir. İkili saraya ulaştıktan sonra dedikodular hızla yayılmaya başlar. Tristan ve Iseult’nin gizli buluşmalarına pek çok insan şahit olmuştur. Kaçınılmaz sonda ise kral, Tristan ve Iseult’yi ayrı ülkelere sürgüne gönderir.
Tarihe ilgi duyuyorsanız daha fazla içerik için buraya tıklayabilirsiniz!?
Kaynak: 1