Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang’ın ölümünün ardından iki bin yıldan fazla bir süre geçti. Ancak imparator yaptıklarıyla adından hala söz ettiriyor. Çoğumuz Shi Huang’ı Toprak Askerleri ve Çin Seddini yaptırmasıyla tanıyoruz. İmparator aynı zamanda tarihin ilk büyük kitap yakma vakasının sorumlusu kabul ediliyor. Kitap okumanın özgürleştirdiği ve bağımsız düşünceyi geliştirdiği fikri binlerce yıldır despot liderleri korkutuyor. Bu nedenle kitap yakma eylemi tarihin her döneminde görülüyor. Gelin, imparator Qin Shi Huang’ın kitapları neden katlettiğine daha yakından bakalım.
Qin Hanedanlığının kurucusu olan Qin Shi Huang, Çin’in ilk imparatoru olarak kabul ediliyor
Çin’de merkezi bir imparatorluk kurulmadan önce yedi ayrı devlet bulunmaktaydı. Bu devletler arasında bulunan Qin Krallığı, Qin Shi Huang tarafından yönetiliyordu. Shi Huang 21 yaşına geldiğinde diğer altı devleti yenerek Çin’de merkezi bir imparatorluk kurdu.
Qin Shi Huang merkeziyetçi imparatorluğunu kurduktan sonra sayısız reforma imza attı
İl ve ilçe sistemini uygulamaya koyarak Çin’i tek merkezden yönetilen 36 ayrı şehre böldü. Şehirler arasındaki ticari birliği sağlamak için uzunluk ve ağırlık ölçülerine standart getirdi. Aynı zamanda tek bir para sistemi yürürlüğe girdi. Askeri alanda en bilinen faaliyeti Çin Seddi’ni yaptırmasıydı. Kültürel alanda, Çin alfabesinin temelini oluşturan yeni bir yazı sistemi oluşturdu.
Qin Shi Huang son derece despot bir liderdi. Kendi otoritesini tehdit eden her türlü düşünceyi ortadan kaldırmak istiyordu
Bu zararlı düşüncelerin başında Konfüçyüsçülük geliyordu. İsmini Konfüçyüs’ten alan bu öğreti, din üzerine temellendirilmiş bir ahlak sistemiydi. Konfüçyüs öğretisinde hoşgörü, ahlak ve erdem en temel unsurlar arasında bulunurdu. Bu nedenle hükümdardan halkının hizmetçisi olması bekleniyordu. Qin Shi Huang gibi despot bir imparatordan halkın hizmetçisi olması beklenemezdi. Bu nedenle Konfüçyüs öğretisi yerine legalizm düşüncesini ortaya koydu. Legalizmde imparatorun buyrukları halk tarafından daima saygı ve itaatle karşılanmalıydı. Bu felsefeyi benimseyenler, fazla hoşgörünün toplumsal düzeni ve devlet yapısını bozacağını ileri sürüyordu. Özetlemek gerekirse; legalizm dönemin kurallarının benimsenmesini ilke edinen bir düşünce sistemiydi. Bu ise eski geleneklerin tamamen yok olmasıyla mümkün olabilirdi.
Qin Shi Huang M.Ö. 213 yılında Konfüçyüs düşüncesinin izlerini silmek için bütün kitapların yakılmasını emrini verdi
Bu olay tarih kitaplarına “kitap yakma ve bilginlerin gömülmesi” olarak geçti. Kitapların yakılmasında vezir Li Si önemli bir rol oynamıştı. Li Si’ye göre kitaplar siyasi düzenin önündeki en büyük tehlikeydi. Özellikle tarih, şiir ve felsefe kitapları tamamen Konfüçyüsçü düşüncenin izlerini taşıyordu. Vezir Li Si, bu kitapları okuyan kişilerin geçmiş döneme özlem duyarak yeni yönetime isyan edeceğini düşünmekteydi. Bu düşüncesini imparatora benimsetmesi çok vaktini almadı. Çünkü Qin Si Huang tam 3 kere suikaste uğramıştı. Ölmekten çok korkan imparator, yeni düzeni bir an önce halkına benimsetmeliydi.
İmparator emirnamesini yayınladıktan sonra simya, tıp ve tarım kitapları hariç ülke genelindeki tüm kitaplar yakıldı
İmparatorun bu konudaki kararı çok netti. Eski döneme ait kitapları imha etmeyenler sürgün edilecekti. Bu kitapları imha etmeyip eski gelenekleri savunmaya devam edenler ailesiyle birlikte öldürülecekti. Kitap katliamını engellemek isteyen yöneticiler de aynı derecede suçlu sayıldı. Tarihin ilk büyük sansür uygulaması olan bu olay, Çin’in entelektüel mirasına büyük ölçüde zarar verdi. Tarihçiler, yasağın olduğu ilk yıl 420 sonraki yıl ise 700 bilginin canlı olarak gömüldüğünü belirtiyor. İmparator sadece kitapları değil kitapları yazanları da yok etmişti. Ancak onun bu acımasız uygulaması Qin hanedanlığının hızla düşmesine yol açtı.
Qin Shi Huang, Konfüçyüs düşüncesini sansürlemek istese de bugün Çin’de Konfüçyüs dendiğinde hala akan sular duruyor
Tarihteki diğer sansür uygulamalarında olduğu gibi Qin Shi Huang’ın kitap yakma eylemi de başarısızlıkla sonuçlandı. Qin Shi Huang öldükten sonra yeni gelen imparator, bilgiyi yok ettiği için vezir Li Si ve ailesini öldürdü. Han hanedanlığı döneminde ise Konfüçyüsçülük Çin’in resmi ideolojisi haline geldi.