Ülkemizde restorasyon denince akla ne gibi örneklerin geldiği malum. Bu konuda yetkin mimarlarımız, sanat tarihçilerimiz, arkeologlarımız olduğu halde ortaya feci yapılar çıkıyor. Muhtemelen işin uzmanlarını yetkilendirmek yerine söz hakkı belediyelere ya da kapağı bakanlıklara atmış inşaat firmalarında veriliyor, sonuçlar ortada.
Son olarak Akdeniz’deki örnekleri içinde en nadide yapılardan olan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun başına gelenler çok konuşuldu. Restorasyonun mutfak mermerine benzediğini söyleyenler olduğu gibi konuya farklı açılardan yaklaşanlar da var. Listenin sonunda Arkeofili sitesinin konuyla ilgili yazısını da bulabilirsiniz.
Peki dünyada bu işler nasıl oluyor dedik ve batıdaki örneklere baktık. Örnekleri yerinde bakım, koruma ve yapının şartlarını iyileştirme (konservasyon) tekniklerinden değil, yapıların hasar görmüş kısımlarının yerine orjinale uygun maddeler eklenerek yapılan müdahalelerden (restorasyon) ya da orjinale uygun yeniden yapımlardan (rekonstrüksiyon) seçtik. Derleme İngiltere’de “tarihi eserlerde sürdürülebilir büyüme” kapsamlı bir çalışmayı konu ediniyor. Örnekler Aspendos’un tarihselliğinden çok uzak, daha çok geçtiğimiz yüzyılın yapılarından. Antik örnekler arasında İngiltere’deki ünlü Stonehenge’nin yenilemesi ise 44 Milyon Dolara mal olmuştu. Listedeki yapılar daha çok bizdeki Şile Kalesi ya da İshak Paşa Sarayı yenilemesi gibi örneklerle karşılaştırılabilir.
St Francis Manastırı önce
1800’lerde Neo Gotik tarzda inşa edilen fransisken cemaate ait bu kilise 1980’li yıllardan sonra kullanılmadığı için atıllaşmış ve çürümeye terk edilmiş.
St Francis Manastırı sonra
Yerel bir yardım fonunun 12 yıl süren kampanyasının ardından 1997 yılında toplam 6.5 Milyon Sterlin’e yenilenmiş. Günümüzde iş toplantıları, evlilik ve parti gibi seçenekler için kullanılıyor, geçen sene elde ettiği gelir 90.000 sterlin.
Hellifield Şatosu önce
North Yorkshire’daki 14. yüzyıla ait bu yapı ilk katına kadar tamamen yıkık durumdaymış.
Hellifield Şatosu sonra
2004 yılında bir aile tarafından satın alınmış ve orjinaline sağdık kalınarak yeniden inşa edilen yapı küçük bir otele dönüştürülmüş. Yapım işlemi özel bir kuruluş tarafından baştan sona filme alınmış. Geçen sene İngiltere’nin kendi alanında en iyi 50 otelinden biri seçilmiş.
Tynemouth İstasyonu önce
Viktorya döneminden kalma demir ve cam kaplı bu yapı 1986 yılında bakımsızlıktan dolayı yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kalmış.
Tynemouth İstasyonu sonra
1980’lerde başlayan restorasyon 2012’ye kadar sürmüş. Günümüzde istasyon tren seferlerine hizmete devam ederken bir kısmı da sergi ve fuar gibi etkinliklerde kullanılıyor.
Güzel sanatlar üniversitesi önce
Viktorya döneminde tahıl ve kömür deposu olarak kullanılan bu yapı 2008 yılında restore edilmiş.
Güzel sanatlar üniversitesi sonra
Günümüzde 4500’ün üzerinde öğrenciye hizmet veren bir kurumuna dönüşmüş durumda. İçeride tiyatro, sinema ve moda etkinlikleri düzenleniyor.
St Pancras Renaissance Hotel önce
Açıldığı 1873 yılında türünün gösterişli örneklerinden biriymiş ancak 1935 yılından sonra terk edilmiş
St Pancras Renaissance Hotel sonra
Gerekli izinler alındıktan sonra 2004 yılında yenilenen otel 2011’de faaliyete geçmiş.
The Gladstone Kış Bahçesi önce
1870 yılında halkın sosyalleşmesi için açılan yapı bir asır sonra işlevini yitirmeye başlamış ve çürümeye terk edilmiş.
The Gladstone Kış Bahçesi sonra
2007’de pavyonun camları yenilenmeye başlamış ve restorasyon 12 Milyon Sterlin’e mal olmuş. Günümüzde evlilik ve futbol organizasyonları için kullanımda.
Dewar’s Lane Ambarı önce
Yapı 1815 yılında bir yangında büyük zarar görmüş.
Dewar’s Lane Ambarı sonra
Zarar gören iç yapısı demir iskeletle desteklenen yapı günümüzde hostel, bistro, galeri olarak kullanılıyor.
Clifton Havuzu önce
Viktorya döneminde kullanımda olan halka açık havuz zamanla işlevini yitirmiş.
Clifton Havuzu sonra
İzin alınamayan bir yenileme denemesinin ardından bir girişimci uygun projeyle bu gibi durumlarda yetkili olan English Heritage kurumundan gerekli izinleri almış ve havuz günümüzde yerel halk tarafından kullanılan hayli popüler bir kimlik kazanmış. Buradan English Heritage ve kültür miraslarında sürdürülebilir koruma programı hakkında İngilizce bilgiler alınabilir.
Kaynak: Telegraph
Arkeofili sitesindeki Aspendos yazısı.