Baştan söyleyelim;
“Eğer mutlu ve güzel bir hikaye istiyorsanız, yanlış yerdesiniz.”
Şaka şaka, biz demiyoruz bunu; Daniel Handler diyor kitabına başlarken… Talihsiz Serüvenler Dizisi, aslında çocukları kitap kurdu yapma yolunda büyük payı olabilecek bir kitap serisi. 13 tane kitaptan oluşan seri, son derece keyifli ve gizemli bir hikayeyi sürdürüyor. Kitapları okumayanlar ise, özellikle Kont Olaf karakterine hayat veren Jim Carrey ile birlikte, serinin ilk üç kitabının film uyarlamasını hatırlayacaktır diye düşünüyoruz. Yok hiçbirini bilmiyorum vallahi diyenler için, kısa bir sürece önce serinin dizi uyarlaması da Netflix’te başladı; bizden söylemesi.
İşte, ama çocukken ama büyükken; hayatında bu seriye bir an için yer vermiş olan herkesin, dikkatini çekecek bir listeyle karşınızdayız. Buyrunuz, Talihsiz Serüvenler Dizisi hakkında muhtelemen hiçbir yerde denk gelmediğiniz 17 ilginç bilgi.
Muhtemelen birçoğunuz biliyorsunuz ama biz bilmeyenler için bir kez daha söyleyelim: Lemony Snicket diye biri yok. Bu, yazar Daniel Handler’in mahlası.
Ve bu mahlasın oldukça ilginç bir hikayesi var…
Daniel Handler, ilk romanı The Basic Sight’ı yazarken, kitapla ilgili bir araştırma için dini bir kuruluşla iletişime geçmiş; ancak listelerinde kendi isminin bulunmasını istememiş. O da bu yüzden, ismi sorulduğunda, birden bire “Lemony Snicket” diye bir isim uyduruvermiş.
Serinin 13. kitabı, 65 milyondan fazla sattı ve 40’tan fazla farklı dile çevrildi.
Bu diller arasında Fince, Endonezyaca, Japonca, Yunanca ve Çekçe gibi diller bulunuyor…
Handler, başlarda, bir çocuk kitabı yazma fikrini hiç de heyecanlı bulmuyordu…
Hatta kendisi, 1997 yılında, HarperCollins’de çocuk kitabı yazarı arayan bir editörü, bu konuda hiç düşünmeden reddetmiş.
Handler’ı heyecanlandıran şey ise, kendisine yöneltilen “10 yaşındayken nasıl bir kitap okumak isterdin?” sorusu oldu…
Editörün ona yönelttiği bu soru, ortaya bu eşsiz seriyi çıkarmasına neden olmuş aslında.
Uğursuz sayı olarak bilinen “13”, Talihsiz Serüvenler Dizisi için oldukça önemli.
Seride 13 kitap var ve her bir kitabın 13 bölümü bulunuyor. Son kitap olan “The End”, 13 Ekim 2006 Cuma günü çıktı; ve serinin Netflix dizisi versiyonu da 13 Ocak 2017 Cuma günü yayınlandı.
Serinin gizemli dünyasının derinliklerine inmek isteyenlerin okuyabileceği iki adet kitap daha var: “The Beatrice Letters” ve “Lemony Snicket: The Unauthorised Autobiography.”
Tabii Lemony Snicket’ın çocukluk yıllarında Gönüllü İtfaiye Takımı’nda yaşadığı maceraları anlattığı yeni seriyi de söylemesek olmaz: “All the Wrong Questions”
Handler, Talihsiz Serüvenler Dizisi’nde ilham aldığı kişi, bir yazar ve illüstratör olan Edward Gorey…
Hatta kendisinin, ilk iki kitabı yayımlanmadan önce, birer kopyasını, “Çalışmalarından çaldığım her şey için affedileceğimi umuyorum” şeklinde bir not ile Gorey’e gönderdiği bilinmekte. 🙂
Daniel Handler’ın, kitaptaki “Kont Olaf” karakterini canlandırmasını istediği kişi, eğer hayatta olsaydı “James Mason” olacaktı.
Serideki karakterlerin ve yerlerin birçoğunun isminde, çeşitli edebi imalar var.
Örneğin, “Esmé Gigi Genevieve Squalor” karakteri, adını J.D. Salinger’ın “For Esmé, With Love and Squalor” isimli hikayesinden almıştır.
Benzer şekilde, dünya tatlısı Sunny’nin anlaşılmayan kelimelerinde de, aslında popüler kültüre çeşitli göndermeler bulunuyor.
10. kitapta Sunny’nin kullandığı “busheney” kelimesini Snicket, “kendinden başkasını düşünmeyen kötü adam” şeklinde çeviriyor. O, bu kelime ile aslında George W. Bush ve Dick Cheney’nin ortaklığına atıfta bulunuyor.
Seri boyunca Violet’in fiziksel özelliklerine çok az yer verilmesi, bir tesadüf değil.
Handler, Violet’in dış görünüşüne dikkat çekmek istememiş, çünkü okuyucusu olan kızların zaten bu özelliklerle gereğinden fazla ilgileneceğini düşünmüş. O da bu yüzden dış görünüşü yerine; Violet’in bir şey icat ederken saçlarını kurdele ile tepeden bağlaması gibi bir özelliğine dikkat çekmiş.
Serinin hayranlarının ortaya attığı bir teoriye göre, yetişkin karakterlerin tamamı ölümsüz!
Yani en azından, hala hayatta olanlar. Ve bu teori, temelde Lemony Snicket’in tarih boyunca çeşitli zamanlarda yaşayan insanları tanımakta olduğunu iddia etmesinden kaynaklanıyor.
Bir diğer teori ise, kimsesiz kalan Baudelaire kardeşlerin anne-babasının, Kont Olaf’ın anne ve babasını öldürdüğü şeklinde.
Oysa kitaba göre, bu bilgi doğru değil.
Talihsiz Serüvenler Dizisi’nde sıkça operadan bahsediliyor. Peki sizce bu bir tesadüf mü? Tabii ki değil.
Daniel Handler’ın anne ve babasının tanışması, bir opera salonunda olmuş. <3 Ayrıca kendisi de, küçükken operalarda yer almış.
Son olarak; Handler kısa bir süre önce, seri hakkında insanların kafasındaki soru işaretlerini cevaplamayacağını ve boşuna nefeslerini tutmamaları gerektiğini söyledi. 🙁
Yararlandığımız kaynak burada…