Geçmişten günümüze kadar medeniyetler arasında da medeniyetlerin kendi içlerinde de birçok savaş oldu. Bu savaşlar ise dünyanın kaderini belirleyecek olan sınırları çizdi. Medeniyetler arasında olan savaşların yanı sıra, ülkelerin kendi içlerinde çıkan ayaklanmarda da pek çok kayıp verildi. Ancak bu isyanlardan en büyüğü Taiping Ayaklanması’ydı. 19. yüzyılda Çin’i derinden sarsan Taiping Ayaklanması nedir, sonuçları nelerdir, gelin birlikte bakalım.
Taiping Ayaklanması ya da Taiping İsyanı tarihin en kanlı isyanı olarak biliniyor. 20 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan bu olay nasıl gelişti?
1850 yılında Çin’de dönemin ekonomik durumu, halkın yaşam kalitesinin düşmesi gibi nedenler bu siyasal ve dinsel nitelikli olan ayaklanmanın başlamasına neden oldu
Ayaklanmanın önderi Hong Xiuquan adlı yoksul bir köylüydü. Hong, İsa’nın kardeşi ve Tanrı’nın oğlu olduğunu öne sürerek yeni dinsel bir topluluk kurdu
Hong Xiuquan Hristiyanlık öğretilerine dayanan yeni bir dinle Çin’e reformlar yapmak üzere gönderildiğini öne sürdü. Hong’un yakın arkadaşlarından biri ise ondan etkilenerek, onun düşüncelerini paylaşmak ve çoğaltmak için özellikle Guangxi’nin yoksul köylülerine dayanarak Bai Shangdi Hui (Tanrıya Tapanlar Birliği) adlı dinsel bir topluluk kurdu.
Bu topluluğun kurulmasından 3 yıl sonra ise Hong ile yakın arkadaşı, topluluklarındaki kişileri harekete geçirerek bir ayaklanma başlattı. 1 Ocak 1851’de Tanrısal Büyük Barış Krallığı’nı (Taiping Tianguo) kurduğunu ilan eden Hong, Tanrısal Kral (Tianwang) unvanını aldı
Kurulan bu yeni dinin öğretileriyle Hong, zaten ekonomik problem yaşayan köylüleri saflarına kattı. Hong’un topluluğuna katılan kişiler açlıktan kırılan madenciler, köylüler ve işçilerdi
Taiping Hristiyan öğretisi Yeni Ahit‘teki iyilikseverlik, bağışlayıcılık ve kefaret gibi ilkelere pek az yer veriyordu. Daha çok Eski Ahit’te yer alan, ibadet ve itaati emreden anlayışı vurguluyordu. Yeni dinde fahişelik, zina, ayak bağlama, kölelik, kumar, afyon, tütün ve şarap içmek yasaktı. Ordunun son derece düzenli bir örgütlenmesi vardı; askerler hem kışlalarda, hem de savaş sırasında sıkı kurallara bağlıydı.
Öte yandan bu ayaklanma Çin’i yöneten yabancı kökenli Qing hanedanına karşıydı. Ayaklanmanın büyümesinde hanedana karşı yürütülen propaganda da etkili oldu
Qing Hanedanı 1612’de beri Çin’i yönetiyordu. Ancak halkın bir bölümü yoksulluk ve işsizlik gibi sebeplerle hanedana karşı kin ve nefretle dolmuştu. Onlara karşı yürütülen propagandayla başlangıçta birkaç bin kişilik düzensiz çetelerle sınırlı olan Taiping kuvvetleri, 1 milyon dolayında disiplinli ve fanatik askerden oluşan erkek ve kadın askerler biçiminde örgütlenmiş bir orduya dönüştü.
Örgütlenen ordu, Yangtze Irmağı Vadisini aşarak Kuzey Çin’e girdi ve 10 Mart 1853’te Nanjing’i ele geçirdi. Bundan sonrasında ise başlatılan bu isyan daha da şiddetlendi
Nanjing’in ismi Tianjin (Tanrısal Başkent) olarak değiştirildi ve ayaklanmanın merkezi durumuna geldi. Bir süre zaferlerinin tadını çıkaran ordu daha sonrasında Qing hanedanını yıkmak amacıyla Pekin üzerine bir birlik gönderdi. Ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Ordudakiler, Taping öğretisine uyanların öbür dünyada ödüllendirileceğine inanıyordu. Bu inanç o kadar güçlüydü ki, Nanjing kuşatmasında 100 bin Taiping yandaşı teslim olmaktansa ölmeyi tercih etti.
Bu arada Taiping devlet başkanı Yang Xiuqing bütün yetkileri elinde toplamaya yöneldi. Ancak Hong bunu affetmedi. Onu ve yandaşlarını kılıçtan geçirdi
Yang’ı ortadan kaldıran Wei Changhui güçlenmeye başlayınca, Hong onu da öldürttü. Başka bir Taiping komutanı olan Shi Dakai yaşamından kaygı duymaya başladı ve ayaklanmaya katılanların bir bölümüyle birlikte Hong’u terk etti.
Yeniden güç kazanmak isteyen Taiping Ayaklanması öncüleri 1860’ta Şangay’ı almak istedi ancak batı silahlarıyla donatılmış Çinli paralı askerler tarafından bu girişim de engellendi. Nitekim pek çok insan yaşamını yitirdi
Taipinglerin Tanrısal Başkent olarak gördükleri Nanjin ise yerel toprak sahiplerinin orduları tarafından 1862’de kuşatıldı. Ayaklanmanın öncüsü Hong ise, buna dayanamayıp intihar etti
Yerel toprak sahipleri, Konfüçyüsçülük karşıtı radikal düşünceleri nedeniyle Taipinig Ayaklanması öncülerine yakınlık duymuyordu. Qing sarayı görevlilerinden Zeng Guofan’ın önderliğinde silahlı birlikler kurmaya başladılar. Bu birliklerin 1862’de kuşattığı Nanjing, uzun bir direnişten sonra Temmuz 1864’te düştü. Kentten kaçmayı reddeden Hong, kendisini zehirleyerek öldü. Ülkenin çeşitli yerlerindeki Taiping direnişleri 1864’e dek sürdü. Ancak Taiping güçleri toplu bir şekilde katledildi.
1851 yılında başlayıp 1864 yılına dek süren Taiping Ayaklanması kaynaklara göre 20 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oldu ve dünya tarihinin en kanlı isyanı olarak nitelendirildi
Kaynak: 1