Son zamanlarda duyduğumuz ölüm haberleri öylesine çok ki hangisine üzüleceğimizi bilemiyoruz. Sanat, edebiyat, iş ve politika dünyasından üst üste gelen ölüm haberleri kış mevsiminin kasvetini ve hüznünü daha bir artırıyor sanki. İşte bu son kayıplardan biri de 22 Ocak’ta kaybettiğimiz akademisyen, öykü ve roman yazarı, denemeci, eleştirmen ve çevirmen, Fransız Dili ve edebiyatı profesörü Tahsin Yücel’di.
Yakın arkadaşı Cevat Çapan, onu son yolculuğuna uğurlarken “Tahsin Yücel hep özgün şeyler yazdı. Kimsenin kolay kolay yazamayacağı bir duyarlılıkla yazdı. Tahsin’de bütün rüzgarların tadı, güzelliği vardı. Yani doğu, batı, kuzey, güney bütün dünyayı kucaklayan bir yapısı vardı. Hem yazar hem de bilim adamı olarak değerli çalışmalar yaptı” demişti. Biz de kısaca yaşam öyküsü ve eserleriyle analım istedik Tahsin Yücel’i…
1. Elbistan’da dünyaya geldi
Tahsin Yücel, 1933 yılında Elbistan’da dünyaya geldi. Babası kunduracı Ahmet Yücel, annesi Nuriye Münevver Hanım’dır. Babasını çok küçük yaşta kaybeden Yücel’in ablası ve ağabeyini de çok erken yaşta kaybetmesi üzerinde büyük etki yaptı.
2. Öykülerinin mekanı
Çocukluğunu annesi ve diğer kardeşleriyle Elbistan’da geçirdi. Doğduğu ve on iki yaşına kadar yaşadığı kasaba, öykülerinin neredeyse tamamının mekanı oldu.
3. Galatasaray’da parasız yatılı
İlköğrenimini Elbistan Gazi Paşa İlkokulunda tamamladıktan sonra parasız yatılı sınavlarında Galatasaray Lisesi’ni kazanarak 1945’te İstanbul’a geldi. Bu okulda Esat Mahmut Karakurt’un öğrencisi oldu; Orhan Şaik Gökyay ve Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı. Arkadaşlarıyla Galatasaray dergisini çıkardı.
4. Fransız Dili ve Edebiyatı
Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. Üniversite yıllarında Varlık Yayınevi’nde çalıştı. İlk öykü kitabı “Uçan Daireler” Nisan 1954’te Varlık Yayınevi tarafından yayımlandı.
5. Ödüllerle tanışma
1955 yılında Sait Faik Hikâye Armağanını aldığı “Haney Yaşamalı” kitabı yayımlandı. 1957 yılında “Anadolu Masalları” adlı kitabı Varlık Yayınevi’nin çocuk klasikleri arasında yer aldı. Bu kitaplarını, 1959’da Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü aldığı “Düşlerin Ölümü” takip etti. Ertesi yıl ilk romanı Mutfak Çıkmazı’nı yayımladı.
6. Göstergebilim uzmanı
1961 yılında üniversiteden mezun olan yazarımız Gülçin Arıca ile evlendi; Elif ve Halime adlarında iki kızları oldu. Mezuniyetinden sonra İstanbul Üniversitesi’nde de akademik yaşamına devam eden Yücel; göstergebilim alanındaki çalışmalarını Fransız hükümetinden burs alarak gittiği Paris’te sürdürdü.
7. Akademisyen Tahsin Yücel
Tahsin Yücel, doktora tezini Paris’te tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndü. Askerlik görevini tamamladıktan sonra üniversitedeki görevine dönerek göstergebilim alanındaki çalışmalarına devam etti. 1978 yılında profesör oldu.
8. Ben ve öteki
Bireyin iç gerçekliğini ve bilinç dünyasını anlattığı Yaşadıktan Sonra ve Dönüşüm adlı iki öykü kitabı daha yayımlayan Yücel, edebi kimliğinin başlangıcı olarak gördüğü “Ben ve Öteki” adlı öykü kitabını 1983’te yayımladı.
9. Peygamberin Son Beş Günü
1984’te yaptığı bütün çevirileri için kendisine “Azra Erhat Çeviri Yazını Üstün Hizmet Ödülü verildi. Yazarımız, ikinci romanı olan Peygamberin Son Beş Günü’nü ilk romanından 32 yıl sonra yayımlayarak Orhan Kemal Roman Armağanı’nı aldı.
10. Profesörlüğe veda, yazarlığa devam
İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden 2000 yılında emekli oldu Tahsin Yücel, bundan sonra edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi. 2003 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü ile Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü’nü kazanan Yücel’in Yalan adlı romanı büyük ilgi gördü.
11. Ve yaşama veda
Yurt içi ve yurt dışında ses getiren yazınsal incelemelerinin yanı sıra, dünya edebiyatından onlarca önemli çeviri kitabı olan Yücel, 22 Ocak 2016’da İstanbul’da hayatını kaybetti.
12. Gerçek bir aydın
Fransız Dili ve Edebiyatı profesörü olan Tahsin Yücel, yabancı bir kültürün dilini ve edebiyatını hep kendi anadilinin yani Türkçenin tüm zenginlikleriyle aktarmış bir hocaydı. O, aydın olmanın koşulunu önce kendi ortamının insanı olabilmekte arayan gerçek bir aydındı. Saygıyla anıyoruz…